(Yargıtay HGK----- esas, -----karar sayılı ilamı)Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 29.03.2022 tarih ----- sayılı kararına göre; Türk Borçlar Kanunu’nun 122. maddesi kapsamında aşkın (munzam) zararın talep edilebilirliğinin bir koşulu da alacaklı yönünden mevcut olan zararın açık ve somut bir biçimde ispatıdır. Bu bağlamda ekonomik koşullardaki olumsuzluklar nedeniyle paranın satın alma gücünde meydana gelen azalma, alacaklı yönünden aşkın (munzam) zarar olarak nitelendirilemeyeceği gibi salt bu olguya dayanılması neticesinde zararın ispatına dair koşulun gerçekleştiği söylenemez. Zira burada zararın olgusunun, HMK’nın 194. maddesi kapsamında ispata elverişli bir şekilde somutlaştırılarak zarar iddiasının ispatı için gerekli tüm deliller ortaya konulmalıdır....
Yine munzam zararın tazmin edilebilmesi için davacı - zarar gördüğünü iddia edenin uğranılan zararın varlığı ile miktarının kanıtlanması gerektiği, bu zarar kanıtlandığı takdirde borçlunun ancak kendisinin geç ödemeden kaynaklı hiçbir kusurunun bulunmadığını ispat etmesi halinde zararı ödeme yükümlüğünün ortadan kalkacaktır.-------------- sayılı kararına göre; Türk Borçlar Kanunu’nun 122. maddesi kapsamında aşkın (munzam) zararın talep edilebilirliğinin bir koşulu da alacaklı yönünden mevcut olan zararın açık ve somut bir biçimde ispatıdır. Bu bağlamda ekonomik koşullardaki olumsuzluklar nedeniyle paranın satın alma gücünde meydana gelen azalma, alacaklı yönünden aşkın (munzam) zarar olarak nitelendirilemeyeceği gibi salt bu olguya dayanılması neticesinde zararın ispatına dair koşulun gerçekleştiği söylenemez....
müvekkiline satılan otomobilde garanti süresi içerisinde motorun tamamen kullanılamayarak yenisi ile değişecek derecede hasar görmesi araçta üretim hatasından kaynaklanan gizli bir ayıbın olduğunu ortaya koymakta olup aracın bu haliyle kabulünün müvekkili bakımından imkansız olduğunu, ayıplı olduğu hususunda ihtilaf bulunmayan aracın bu haliyle muadillerine göre fahiş bir değer kaybına uğradığının belli olduğunu, anılan aracın artık piyasada motoru değişmiş bir araç olarak değerlendirilecek, üstelik garanti süresi dahi dolmamış bir araçta meydana gelen hasar nedeniyle yapılan işlem alıcılarda ciddi bir tedirginlik uyandıracağını, bu bakımdan aracın misli ile değiştirilmesi taleplerinin mahkemece kabul görmemesi halinde araçta meydana gelen değer kaybı bakımından müvekkilinin zararı doğacak olup, ilk talebinin kabul görmemesi halinde terditli olarak araçta meydana gelen değer kaybının müvekkile ödenmesini talep ettiklerini, müvekkiline ayıplı olarak satılan ... plakalı, ......
nin aftı kabil kusurunun bulunmadığı, ...-...-... yabancı plaka sayılı otomobilde meydana gelen toplam hasarın 3.695,00.-TL olduğu, 3.000,00.-TL değer kaybı meydana geldiği" bildirildiği anlaşılmıştır. Makine mühendisi ...'nin .../.../... tarihli raporunda "... tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde, ... ... ... plakalı araçta meydana gelen hasarın KDV dahil 2.161,59 TL olduğu, kaza sonucu araçta oluşan değer kaybının, km bilgisinin olmaması sebebiyle hesaplanamayacağı" kanaatine vardığı, .../.../... tarihli ek raporunda ise; "... tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde, ... ... ... plakalı araçta meydana gelen hasarın KDV dahil 3.695,59 TL olduğu, kaza sonucu araçta oluşan değer kaybının 1.238,00 TL olduğu" kanaatine varıldığı anlaşılmıştır. ... Sulh Hukuk Mahkemesinin .../......
gelen düşüşe karşılık bedelde indirim yapılarak fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00- TL'nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, ayıplı araç satışından dolayı müvekkilin uğradığı tamirat bedeli, ikame araç bedeli ve diğer zararlara karşılık fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00- TL'nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Ayıplı malın tanımı 6502 sayılı TKHK m. 8/1’de yapıldığı buna göre; “Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır.” açıklanan tüm bu nedenlerle motor değişim esnasında ortaya çıkabilecek fiyat değişikliklerinden doğacak fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla müvekkilin uğradığı 265.556,55 TL zararın tazminini talep etme zorunluluğu hasıl olduğu; sonuç olarak, motor değişim esnasında ortaya çıkabilecek fiyat değişikliklerinden doğacak fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla müvekkilin uğradığı 265.556,55 TL zararın tazmininin talep ve dava etmiştir. İlk Derece Mahkemesince davanın esastan reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Dava, davacının davalıdan satın aldığı eletrikli aracın ayıplı olması nedeni ile aracın davalıya iadesi, araç bedelinin davalıdan tahsili, aracın tamiri için yapılan masraf ve kullanılamamasından dolayı oluşan zararın tahsili istemine ilişkindir....
tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, davalı ...’e ait akaryakıt istasyonu çalışanları tarafından aracına yanlış yakıt konulması suretiyle uğradığı zararların tazminine ilişkin eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, davalı ... yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, diğer davalı ... yönünden, zararın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun bulunmadığı ve kusursuz sorumluluğu da bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Öncelikle belirtmek gerekir ki, somut olayda, davalılardan ...’in işlettiği akaryakıt istasyonunun diğer davalı...’nin bayisi olduğu (... Ofisi), bayinin çalışanı tarafından davacıya ait araca yanlış yakıt konulması suretiyle aracın arızalandığı hususlarında taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, eser sözleşmesi niteliğinde ayıplı otomobil tamiri nedeniyle doğan zararın tazminine ilişkindir. Davacı ayıplı servis hizmeti nedeniyle oluşan zararın tazmini istemiyle huzurdaki davayı açmış davalılar davanın reddi gerektiğini savunmuştur. 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında kanun 13- (1) fıkrasınca ayıplı hizmet; sözleşmede belirlenen süre içinde başlamaması veya taraflarca kararlaştırılmış olan ve objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan hizmet olarak tanımlanmış olup tüketicinin ayıplı hizmet nedeniyle seçimlik hakları aynı yasanın 15. Maddesinde belirtilmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/74 D. ş sayılı dosyasında yaptırılan tespitte de aracın motorunda meydana gelen arızanın turbodan kaynaklandığı, herhangi bir dış etkenden kaynaklanmadığının tespit edildiğini belirterek, aracın gizli ayıplı olması nedeniyle 62.500,80-TL satış bedelinin ödeme tarihinden itibaren ticari avans faizi ile davalıdan tahsiline, müvekkili şirketin aracı kullanmadığı dönemde ödemek zorunda kaldığı 8.898,40-TL nakliye bedeli ile ayıplı araca yapılan kartel koruma bedeli olan 3.422-TL'nin fatura tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....