Asliye Hukuk Hakimliğince (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) verilen 28.03.2014 gün ve 300-227 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, davacıya ait ev eşyalarının davalı tarafından Muğla'dan Kayseri'ye taşınmasına ilişkin kara taşıma sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı, taşıma sırasında meydana gelen yangın nedeniyle meydana gelen zararın tazminine karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlığın niteliği itibariyle kararın temyizen incelenmesi görevi Dairemiz görev alanında olmayıp, Yargıtay Yüksek 11. Hukuk Dairesi'nin görev alanında kaldığından dosyanın Yargıtay Yüksek 11. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın kararı temyizen incelemekle görevli Yargıtay Yüksek 11. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 23.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı; davaya konu aracı noterde araç satış sözleşmesi ile 30.700,00 TL ye satın aldığını, aracın 2. el kazasız rayiç bedelini ödemesine rağmen aracın pert olduğunu öğrendiğini, davalıya çektiği ihtardan sonuç alamadığını ileri sürerek, gizli ayıp nedeniyle sözleşmeden dönerek 30.700,00 araç bedelinin ihtarname tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Ancak davacı, 13.03.2013 tarihli ıslah dilekçesiyle dava konusu aracı 24.000,00 TL bedelle sattığını belirterek 6.700,00 TL zararın tazminini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı .... ..AŞ tarafından üretilen davalı ......AŞ'nin davalı .....A:Ş'ye satmış olduğu dava konusu aracın 31.12.2010 tarihinde müvekkilince satın alındığını, aracın ayıplı çıktığını ileri sürerek ayıplı aracın iadesine, araç bedeli olarak ödenen 51.500 TL.nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ....AŞ vekili, müvekkilinin dava konusu kamyon cinsi araçların üreticisi veya ithalatçısı olmayıp bu aracın üreticisi ve ithalatcısının .....AŞ olduğunu ileri sürerek, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddini istemiştir. Davalı .......
Davacıların desteğinin ceza kanunda suç teşkil eden eylem nedeniyle vefat ettiği anlaşılmakla ceza kanununda öngörülen zamanaşımı süresi davada uygulanacağından, davalı vekilinin ölenin kendi kusuru nedeniyle açılan davalarda Ceza Kanunu'nda öngörülen zamanaşımı süresinin davada uygulanmayacağına ilişkin istinaf talebi yerinde görülmemiştir. Davalının, meydana gelen zarardan ZMMS kapsamında sorumlu olmadığına ilişkin istinaf talebi yönünden ise; davacılar 31/12/2009 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle gelen zarar nedeniyle tazminat talep etmiştir. Davalının sorumluluğu, poliçe tanzim tarihindeki genel şartlara ve kanun hükümlerine göre belirlenir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı imalat nedeniyle meydana gelen zararın tazmini isteğini içerir icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemine ilişkin olup, mahkemece yargılama sırasında alınan kök ve ek bilirkişi raporlarına göre davalı yüklenici tarafından yapılan imalatın ayıplı olmadığı ve meydana gelen zararın yüklenici tarafından imal edilen işle bağlantısının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar davacı iş sahibi şirket vekilince temyiz edilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, "davacının aracın tamiri için ödenen 220.290,67 TL zararın ödemenin yapıldığı tarihten itibaren işleyecek faizi ile birlikte dava konusunun bir miktar paraya ilişkin olduğu ve davacının dava açmadan önce arabulucuya başvurduğuna ilişkin ön inceleme duruşmasına kadar herhangi bir belge sunmadığı anlaşılmış olmakla, 7155 Sayılı yasa ile değişik 6102 Sayılı TTK'nun 5/A ve aynı sayılı yasa ile değişik 6325 Sayılı Kanun'un 18/A md birinci fıkrası gereğince arabuluculuğa başvurulmasına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine," karar verilmiştir....
ayıplar nedeni ile meydana gelen ve müvekkil şirket tarafından aracın tamiri için ödenen 220.290,67 TL zararın ödemenin yapıldığı tarihten itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı şirketten alınarak müvekkil şirkete verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir....
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE; Dava davalının sigortalısına ait aracın davacıya ait 16 SJU 28 plakalı araca çarpması sonucu davacıya ait araçta meydana geldiği iddia olunan değer kaybının tazminine ilişkin belirsiz alacak davası olduğu görülmüştür....
Diğer bir anlatımla, müspet zarar, sözleşmenin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinden doğan zarardır: kuşkusuz kâr mahrumiyetini de içine alır.Kâr kaybı, kârdan mahrum kalma karşılığı meydana gelen zarardır. Genelde sözleşmeyi kusuruyla fesheden taraftan istenir. Aslında kâr kaybı açısından kardan yoksun kalan tarafın malvarlığında kusurlu fesihten önce ve sonra bir değişiklik yoktur. Burada kârdan yoksun kalan kusurlu fesih yüzünden mal varlığında ileride meydana gelecek çoğalmadan mahrum kalır. Taraflar arasında akdedilen 05.09.2012 başlangıç tarihli ve iki yıl süreli kira sözleşmesi ile ...plakalı aracın kiralandığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesi 6. maddesinde kiraya verenin kira süresince kiralanan aracın kiracının kullanmasına engel olamayacağı, kiraya verenin kiracının işini aksattığı takdirde bu yüzden meydana gelen zararın tamamını ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği kararlaştırılmıştır....
Noterliğince düzenlenen Araç Satış Sözleşmesi vesilesiyle tescil edildiğini, aracın satışı esnasında müvekkiline karşı aracın herhangi bir arızası ve ayıbı olmadığının beyan edildiğini ve bu beyanlar doğrultusunda satış gerçekleştiğini, söz konusu satıştan aracın ithal araç olduğunun ortaya çıktığını ve söz konusu araç üzerine ... tarafından satılamaz şerhi konulduğunu, bu durumun müvekkili tarafından ... tarihinde öğrenildiğini, ... tarihinde arabulucuya başvurduklarını ve yapılan arabuluculuk görüşmesinde anlaşmanın sağlanamadığını, gizli ayıplı malın satışı hususunda Borçlar Kanununda ayıba karşı tefekkül hükümleri neticesinde ayıbın bilinmemesi halinde bile sorumluluğunun bilindiğinin açık olduğunu, davalı yanın kendisinin de bu durumu bilmediğini, devletin denetimi ve sorumluluğunda olan trafik kayıtlarına güvendiğini söyleyerek TBK'dan kaynaklı sorumluluğunu yerine getirmemesi hukuka ve hakkaniyete aykırı düştüğünü belirterek, gizli ayıplı aracın davalılara iadesine ve araç bedelinin...