Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalılar, davacıya tam ve eksiksiz olarak dairesinin teslim edildiğini, ayıp ve eksik bulunmadığını, kaldı ki ayıp ihbar mükellefiyetinin de süresinde yerine getirilmediğini savunarak davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın kabulü ile 2.000,00-TL'nin dava tarihinden, 16.785,00-TL'nin ıslah tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm; davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, satış esnasında sunulan projede ve tanıtımlarda belirtilen ancak bunlara uygun olarak yapılmayan veya eksik yapılan işler nedeni ile davacının satın aldığı konutta oluşan değer kaybının ödetilmesi talebine ilişkindir. Davalılar, ayıp ve eksik bulunmadığını, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını bildirerek, davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir. Davacı tüketici olduğuna göre, tüketici hukuku ile ilgili ayıba ilişkin düzenleme, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (TKHK)’un 4. maddesinde yer almaktadır....

    Davalılar, davacıya tam ve eksiksiz olarak dairesinin teslim edildiğini, ayıp ve eksik bulunmadığını, kaldı ki ayıp ihbar mükellefiyetinin de süresinde yerine getirilmediğini savunarak davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın kabulü ile 2.000,00-TL'nin dava tarihinden, 19.120,00-TL'nin ıslah tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, satış esnasında sunulan projede ve tanıtımlarda belirtilen ancak bunlara uygun olarak yapılmayan veya eksik yapılan işler nedeni ile davacının satın aldığı konutta oluşan değer kaybının ödetilmesi talebine ilişkindir. Davalılar, ayıp ve eksik bulunmadığını, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını bildirerek, davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir. Davacı tüketici olduğuna göre, tüketici hukuku ile ilgili ayıba ilişkin düzenleme, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (TKHK)’un 4. maddesinde yer almaktadır....

      Alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığı kanaatine varılmasına rağmen, içerisinde kimya mühendisinin de bulunduğu uzman heyetten aracın boyasının orjinal olup olmadığı, renk atmasının imalat aşamasındaki üretim hatasından veya üretimden sonra ve fakat satıştan önceki üretici, satıcı elindeki tadilattan mı yoksa kullanıcı hatasından mı kaynaklandığı, kullanıcı hatası değil ise, ayıbın açık ayıp mı gizli ayıp mı teşkil ettiği konusunda taraf iddia ve savunmalarını karşılar, Yargıtay denetimine elverişli bilirkişi incelemesi 2012/23795 2013/1373 yapılması gerekirken, yazılı gerekçe ile eksik araştırmaya dayalı olarak davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup kararın bozulmasını gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davacın sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacılar vekili, müvekkillerinden ...'...

          Ancak satılan da olan bir gözden geçirme ile meydana çıkar alamayacak bir ayıp bulunması halinde, bu ayıp sonradan meydana çıkarsa, bu durumda hemen satıcıya bildirmediği taktirde yine satılanı bu ayıp ile birlikte kabul etmiş sayılır. O halde, gizli ayıpların, dava zaman aşımı süresi içinde ve ayıp ortaya çıktıktan sonra hemen ihbar edilmesi; ayıbın açık mı, yoksa gizli mi olduğunun tayininde ise, ortalama bir tüketicinin bilgisinin dikkate alınması gerekmektedir....

          İlk derece mahkemesince; davalı şirket hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... hakkındaki davanın kabulü ile davacının satın almış olduğu traktörün ayıpsız bir misli ile değiştirilmesine, davacının talebi doğrultusunda 10.435,78 TL maddi tazminat talebinin kabulü ile 10 TL'sinin dava tarihinden, 10.425,78 TL'sinin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı, davalılardan ... tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Bölge adliye mahkemesince; istinaf incelemesine konu kararın usul ve yasaya uygun bulunduğu gerekçesiyle, davalı ...'ün istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, satın alınan traktörün gizli ayıp nedeniyle misli ile değişimi ve traktörün kullanılamamasına dayalı tazminat istemine ilişkindir....

            İlk derece mahkemesince; davalı şirket hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... hakkındaki davanın kabulü ile davacının satın almış olduğu traktörün ayıpsız bir misli ile değiştirilmesine, davacının talebi doğrultusunda 10.435,78 TL maddi tazminat talebinin kabulü ile 10 TL'sinin dava tarihinden, 10.425,78 TL'sinin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı, davalılardan ... tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Bölge adliye mahkemesince; istinaf incelemesine konu kararın usul ve yasaya uygun bulunduğu gerekçesiyle, davalı ...'ün istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, satın alınan traktörün gizli ayıp nedeniyle misli ile değişimi ve traktörün kullanılamamasına dayalı tazminat istemine ilişkindir....

              Kural olarak ayıplı mal satışı ve hatalı üretim nedenlerine dayalı olarak açılan davalarda, ayıp ve hatalı üretim hususlarının saptanması durumunda ithalatçı firmanın sorumluluğundan söz edilemez. Davacı tarafından dava konusu araca ilişkin garanti belgesi dosyaya sunulmadığı gibi, garanti belgesinin bulunamadığı da 14.01.2013 tarihli dilekçe ile bildirilmiş ve ayrıca davalının, garanti belgesinde imzasının bulunduğu da iddia edilmemiştir. Bu durumda mahkemece, dava konusu araca ilişkin satım sözleşmesinin tarafı olduğu ve garanti belgesinde isim ve imzasının bulunduğu ispatlanamayan davalıya husumet yöneltilemeyeceği gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 13.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat Hüküm : Davanın kısmen kabulü ile her davacı için ayrı ayrı 2.497 TL maddi, 4.000 TL manevi tazminatın davalı Hazineden alınarak davacılara verilmesine Davacıların tazminat taleplerinin kısmen kabulüne ilişkin hükümler, davalı vekili ve davacılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Davacı ... vekilinin, Kayseri 8. noterliği tarafından düzenlenmiş 01.06.2007 tarihli genel vekaletnameye istinaden, haksız tutuklama nedenine dayalı olarak, davacı adına tazminat talebinde bulunduğu, vekaletnamede davacı vekiline davacı adına dava açma hak ve yetkisinin bulunduğu ve davacının hüküm duruşmasında hazır bulunarak açılmış davaya muvafakat beyanında bulunarak maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduğunun anlaşılmasıyla birlikte, hüküm tarihinden sonra davacının davadan feragatinin bulunmaması ve vekilin davacı tarafından azledildiğine dair azilname sunulmamış...

                  bu hak asıl davadan bağımsız olarak dava konusu yapılamayacağından ceza davasında ödenmeyen vekalet ücretinin, maddi tazminat kapsamına dahil edilemeyeceği gözetilmeden, davacı lehine beraat kararının verildiği tarihte geçerli Avukatlık Asgari Ücret tarifesi gereğince, hükmedilmesi gereken vekalet ücretinin maddi tazminat hesabına dahil edilmesi suretiyle fazla tayini, 3-Manevi tazminat miktarı belirlenirken objektif bir kriter olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre, tutuklama tarihi ile tazminat davasının kesinleştiği tarihe kadar ele geçecek parasal değer ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle hak ve nasafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, davacı lehine bu ölçütlere uymayacak miktarda az manevi tazminata hükmolunması, 4-Yapılan temyiz incelemeleri sırasında, aynı konu ve tutuklama nedenine...

                    UYAP Entegrasyonu