Mahkemece yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, ...taki ayıbın kullanıcı hatası olmayıp imalat hatasına dayalı olduğu, gizli ayıp tamirat işlemleri neticesinde giderilmiş ise de aracın orjinalliğinin bozulduğu, araca duyduğu güvenin sarsılması nedeniyle davacının ...tan beklediği yararı sağlayamadığı, davacı tarafça değişiklik talebi iletilmesine karşın, davalı yanın bu istemi yerine getirmediği ve ibraz edilen faturalarda yeterli bulunduğundan davacının sözleşmenin feshi ile bedel iadesi ve maddi tazminat talebinin yerinde olduğu, karşılıklı iadede faiz veya semen indirimi yapılamayacağı, garanti şartlarının 4.maddesi gereğince ticari satımlarda ithalatçı firmanın müteselsil sorumluluğundan bahsedebilmek için, ithalatçı firmanın da ayrıca garanti taahüdünde bulunması gerekli olup davalı ...'nun garanti taahüdünün salt onarımı kapsadığı, bedel iadesi yönünden sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle davalı ... ......
KARAR Davacı, davalıdan 18.2.200 tarihinde 104.295,00 TL bedelde konut satın aldığını, konutun bodrum katının su alması nedeniyle zarar gördüğünü bu hususun gizli ayıp olduğunu belirterek satış bedelinden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 1000,00 TL’nin tahsilini istemiştir. Islah ile talebini 10.000,00 TL’ye artırmıştır. Davalı, taşınmazı ayıpsız olarak teslim ettiğini, savunarak davanın reddini dilemiştir....
(IV)Dava açıldığı tarihte, davacının zararını tam olarak tespit etmesinin beklenmediği, bu haliyle belirsiz alacak davası açmasında hukuka aykırılık görülmediği, davacı seçimlik hakkını açıkça belirtmemiş ise de bilirkişi raporu ve dosya kapsamından anlaşıldığı üzere ücretsiz onarım, ayıp oranında bedelde indirim ve ayıpsız benzeri ile değişimin mümkün olmadığı, bu haliyle davacının talebinin bedel iadesine yönelik olduğu, bu talebin bedel arttırım dilekçesi ile ortaya konulduğu anlaşılmakla, bu yöndeki istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir. (V)Dosya kapsamında davalının satıcı olduğu, ayıbın satıştan önce var olduğu, davalının ayıbı bilmese bile ayıptan sorumlu olduğu dikkate alındığında bu yöndeki istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir. (VI)Bilirkişi raporunun olayla uyumlu, denetime elverişli, araçtaki ayıbın varlığını ortaya koyan tespitler içermesi karşısında hükme esas alınmasında bir isabetsizlik görülmemiş, bu yöndeki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir....
Davalı taraf dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunmamış, davacı vekili duruşmada alınan beyanında; fiilen teslimin gerçekleşmemiş olması nedeniyle eksik ifa iddiasına dayalı tazminat isteminin yasal koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir....
Mahkemece, taraflar arasında makinanın alım-satımı ve bedeli konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, davalı tarafın makinanın ayıplı oluşu nedeniyle ödemeyi yapmadığını beyan ettiği, bu durumda alıcının süresi içinde malı kontrol edip ayıp ihbarında bulunarak malın ayıpsızı ile değişimini veya bedelde indirim yapılmasını, sözleşmenin feshedilerek bedelinin iadesini talep etme haklarına sahip olduğu, ancak davalı tarafın bu yönde talebi olmadığından makinanın ayıplı olup olmadığı ve alıcının ayıplı mala karşı yasal hakları konusunda araştırma ve inceleme yapılmadığı, davalı tarafça sözleşmenin de feshedilmediği, davalının malın bedelini ödeme yükümlülüğünün devam ettiği, davalı tarafın satın aldığı makinanın fatura bedelini davacıya ödemesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile, davalının ...İcra Müdürlüğü'nün 2013/634 esas sayılı takip dosyasında ödeme emrine yaptığı itirazın iptaline, % 40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, mahkeme...
Davalı vekili; Tofaş şirketine ihbar etme zorunluluklarının doğduğunu, ayıp iddialarını kabul etmemekle birlikte dava konusu ihtilafın satım ilişkisinden kaynaklandığını, 2 yıllık garanti süresinin geçtiğini, zamanaşımının da gerçekleştiğini, davacının ayıp ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediğini, üretimden kaynaklı bir hatanın bulunmadığını, dönme hakkının kullanılmasının hakkaniyete aykırı düştüğünü belirterek davanın reddini savunmuştur. İhbar olunan vekili, davaya konu araçta gizli veya açık herhangi bir ayıbın bulunmadığını, ayıp ihbarının da süresinde yapılmadığını, 2 yıllık garanti süresinin geçtiğini, davacının araçtan faydalanmaya devam ettiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Dava, ticari satım sözleşmesine dayalı olarak ayıplı iddia edilen aracın bedelinin tahsili, mümkün olmadığı takdirde misli ile değiştirilmesi, bunun da kabul görmemesi halinde ayıp oranında bedelinden indirim yapılması istemine ilişkindir....
Kalıplarla ölçüm hataları ve çapak bulunduğundan kalıpların bu hali ile kullanılmayacağı, kalıpların üretin için verilmiş teknik resim ölçülerine uymadığı, bazılarında çapak sorununun giderilemediği, bu nedenle kullanılmayacağı, kalıpların ancak plastik enjeksiyon makinesinde parça üretildikten ve kontrolleri yapıldıktan sonra sonuca varılacağı için ölçü hatalarının gizli ayıp niteliğinde olduğu, ürünlerdeki çapakların ise açık ayıp niteliğinde olduğu, ayıp nedeniyle kalıpların kullanılamayacağından bedelde indirim mümkün olmadığı, ancak sadece hurda tenzilinin söz konusu olabileceği, hurda bedelinin de 900,00 TL olacağı....'' şeklinde görüş bildirilmiş olup; mahkememizce de yeterli teknik tespit ve verileri içeren incelemelere dayalı bilirkişi raporu, kabule şayan görüldüğünden; toplam 100.823,75 TL tutarlı 3 adet faturalardan 32.759,01 TL tutarlı kısma davalı tarafça itiraz olunmayıp; davalının kabulünde olduğundan bu kısımla ilgili ödemelerde bulunup davacı tarafça da bu kısma ilişkin...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2017/1078 KARAR NO : 2020/764 DAVA TARİHİ : 05/04/2016 KARAR TARİHİ : 29/12/2020 DAVA : Eserdeki Ayıp Nedeniyle Sözleşmeden Dönme, Mümkün Olmazsa Ayıp Oranında Bedelde İndirim KARAR TARİHİ : 06.03.2024 KARARIN YAZ. TARİH : 06.03.2024 İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 29.12.2020 tarih ve 2017/1078 Esas, 2020/764 Karar sayılı kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, dairemize gönderilen dosya incelendi, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmasız olarak yapılması uygun görülmekle, gereği konuşulup düşünüldü....
nedeniyle, hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı açılmış dava olup olmadığının ilgili maliye hazinesinden sorularak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 4-Gerekçeli karar başlığında dava türü olarak, 5271 sayılı CMK'nın 141/1. maddesi gereğince Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat ibaresi yerine, 466 sayılı Kanuna göre tazminat ibaresine yer verilmesi, Kanuna aykırı olup, davalı ve davacı vekillerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 02.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 28/01/2014 gününde verilen dilekçe ile hakaret ve tehdit eylemleri nedeniyle kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 21/04/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, hakaret ve tehdit eylemleri nedeniyle kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....