Ayıp, eserde olması gereken lüzumlu vasıfların veya sözleşmede kararlaştırılan vasıfların eksikliğini ifade etmektedir. İlk bakışta görülebilen veya basit muayene ile anlaşılabilen türden ayıplar açık ayıp; ilk bakışta görünemeyen veya basit muayene ile hemen anlaşılamayan, sonradan kullanılmakla ortaya çıkan ayıplar ise gizli ayıp olarak nitelendirilir. İmâl edilen eserde ayıp varsa, iş sahibi tarafından süresi içersinde ayıp ihbarında bulunulması şartıyla dava tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu'nun 475. maddesinde sayılan seçimlik haklarından birisini kullanabilir. 6098 Sayılı TBK'nın 475. maddesinde ayıp halinde iş sahibine üç seçimlik hak tanınmıştır. Bunlar eserin kullanılamayacak ve kabule zorlanamayacak ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aykırı olması halinde sözleşmeden dönme, ayıp oranında bedelden indirim isteme ve aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde onarımı isteme ya da onarım bedellerini talep etme hakkıdır....
doğrultusunda ve sözleşme koşullarına uygun şekilde üretilmediğinin sabit olduğu, davacı tarafça motor+redektör grubu+ elektrik kontrol panosu nedeni ile davacının uğrayacağı zararların tazmininin de talep edildiği, davalı tarafça bu parçaları davacının aldığı ve ikinci el alması nedeni ile sorumluluğun davacıda olduğu yönünde savunmada bulunulduğu, sözleşme incelendiğinde bu ekipmanları temin etme yükümlülüğünün davacı tarafta olduğunun anlaşıldığı, davacı taraf tanıklarından Akın Can Karakılıç ile Gültekin Gizlenci'nin beyanlarından da anlaşıldığı üzere, söz konusu ekipmanların davacı tarafından alındığı, nelerin alınacağını davalı taraf çalışanı Talat'ın söylediği ve onun eşliğinde, onun kontrolü ve onayı ile motor+redektör grubu+ elektrik kontrol panosunun davacı tarafça alındığının anlaşıldığı, yani davalı taraf kontrol ve denetimi ve onayı ile davacı tarafça alındığı, bu sebeple davacı tarafın alınan bu motor+redektör grubu+ elektrik kontrol panosu nedeni ile sorumlu olmadığı,...
Davacı vekili ıslah dilekçesinde özetle; taşınmazın ayıpsız misli ile değişme imkanının bulunmama gerçeği ile taleplerinin satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme şeklinde değiştirilmesi, taşınmazın satış tarihi olan 26/04/2005 tarihi itibari ile satış bedelinin 49.200,00- TL olduğu ve o tarih itibari ile mevcut ayıp nedeni ile %25 değer kaybının olduğu belirlenmiş olmakla, 12.300,00- TL değer kaybı mevcut olup bu bedelin taşınmazın satış tarihi olan 26/04/2005 tarihinden itibaren (bu tarihte ödenmemesi gerekir iken fazladan ödenmiş olması sebebiyle) davalının tacir olması sebebiyle işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline dair ıslah dilekçesi sunmuş olduğu görülmüştür....
Mahkemece toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının aracı bir süre kullandıktan sonra üçüncü kişiye satıp zilyedliğini devrettiği, bu durumda bedelde tenzilat yapılmasının hakkaniyete uygun olacağı gerekçeleriyle davanın 3.940.00.-YTL. için kısmen kabulüne, alacağa dava tarihinden itibaren % 54’ü geçmeyecek oranda reeskont faizi yürütülmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, davacı yanca sıfır kilometre olarak alınan araçta bulunduğu iddia edilen boya ile ilgili ayıp nedeniyle aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesi, bu mümkün olmadığı takdirde tazminata hükmedilmesi isteminden kaynaklanmaktadır. Dava konusu araçtaki boyanın kalınlığının aletle ölçülerek tespiti mümkündür. Davacı tacir olup, TTK.nun 25/3. maddesindeki süreler içerisinde gerekli inceleme ve muayeneleri yaptırıp, varsa ayıp ihbarında bulunması gerekirdi. Esasen ......
Borçlar Yasası’nın 360. maddesi uyarınca eserin ayıplı olması halinde iş sahibi eserin reddi ile bedelin iadesini isteyebileceği gibi ayıbın derecesine göre bedelde indirim yapılmasını isteyebilir. Oysa bilirkişi raporunda bu hususta bir inceleme yapılmış değildir. Sözleşmede ayıplar için garanti verildiğinden garanti süresince iş sahibinin ihbar yükümlülüğünden sözedilemez. O halde mahkemece yapılması gereken iş ayıbın derecesini bilirkişiye yeniden incelettirmek, eserin tümüyle reddi gerekiyorsa davanın kabulüne, bedelden indirim gerekiyorsa bu miktar kadar bedelinin iadesine karar vermek olmalıdır. Hukuki değerlendirmede yanılgıya düşülerek davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından karar bozulmalıdır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; Hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasında satım sözleşmesine konu ------- seri nolu motorun ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak, ayıplarından arındırılmış olarak teslimi veya ayıpsız misli ile değiştirilmesi ve yahut ayıp oranında bedelde indirim yapılması ve uğranılan zararın tazminine ilişkindir. Mahkemece makine mühendisi ve mali müşavir bilirkişilerden oluşturulacak heyete dosyanın tevdii ile tarafların ticari defter ve kayıtları ve dava konusu makinenin yerinde incelenmesi suretiyle rapor tanzimi istenmiştir....
K A R A R Davacı, davalı tarafından internet üzerinde satışa sunulan aracın temiz hasarsız olarak tanıtılması sonucunda görüşme sağlanarak alım satım hususunda anlaşıldığını ve 24.06.2014 tarihinde noterde düzenlenen resmi satış sözleşmesi ile 72.000,00 TL bedel ödenerek satın alındığını, bir süre kullanıldıktan sonra aracın satılığa çıkarılması sonucunda aracı satın almak isteyen bir kişinin yaptığı detaylı araştırma sonucunda 2009, 2010, 2011 yıllarında birden fazla kaza sonucu ağır hasar kaydı oluştuğunu öğrendiğini ve aracın iade alınmasını ve satış bedelinin geri ödenmesinin talep edildiğini ancak cevap alınamadığını, aracın hasarlı hali ile satılamaması nedeniyle mağduriyetler de yaşadığını ileri sürerek 10.000,00 TL manevi tazminat ile satış bedeli olarak ödenen 72.000,00 TL’nin satış tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, olmadığı takdirde ayıp oranında indirim yapılarak satış bedeli farkının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir...
Davacı söz konusu seçimlik haklarından ayıp oranında indirim bedelini tercih etmiştir. Yargıtayın istikrar kazanmış uygulamasında ayıp oranında indirim bedelinin nispi metoda göre (satış bedeli-[ayıplı değer/ayıpsız değer x satış bedeli]) hesaplanması gerektiği kabul edilmektedir. Ayıp oranında indirim bedelinin hesaplanmasında esas alınacak satış bedeli tutarına ilişkin taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır....
Şti.) ile davalı ... Kim. Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti., birleşen 2013/21 Esas sayılı davada davacı ... Kim. Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. İle davalı ... San. ve Tic. A.Ş. (Eski Unvan: Yalıtım Çözümleri San. ve Tic. Ltd. Şti.) arasındaki davadan dolayı ... 15....
Davacı vekili tarafından ıslah dilekçesi sunularak bedelde indirim yerine ürünlerin ayıpsız misliyle değiştirilmesi talep edilmiştir. Tüm dosya kapsamı, tanık beyanları ve bilirkişi raporuna göre ayıp ihbarının süresinde olduğu ve sözleşmeden kaynaklanan on yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı davacının raporda tespit edilen ayıp durumuna göre TBK'nın 227. maddesindeki hangi seçimlik hakların kullanılabileceği değerlendirilmiştir. 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 227. Maddesine göre; “Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir: 1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme. 2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme. 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme. 4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme....