Davanın KABULÜ ile; Davaya konu araç sebebiyle ayıp oranında indirim bedeli olarak 7.000,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına ... " karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı şirket servisinde yapılan incelemede davacının ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme talebini gerektirecek herhangi bir ayıba rastlanılmadığını; bu nedenle davanın reddinin gerektiğini; davanın üretici firmaya açılması ve üretici firmanın davalı olarak davaya katılması gerekirken üretici firmanın ihbar edilen olarak davaya kabul edilmesi hukuka uygun olmadığını beyan ile; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava; satılandaki ayıp nedeniyle bedelde indirim ve maddi ve manevi tazminat istemine ilişkidir. Taraflar arasındaki satış sözleşmesinde davacı tüketici vasfında olmadığından, davaya Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılmış olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümünde de 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunun satım sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanmıştır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun'da satılandaki ayıp nedeniyle üreticiyi sorumlu tutan bir hükümbulunmamaktaır. Satılandaki ayıp nedeniyle üreticinin sorumluluğu 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunla kabul edilmiş olup, bu sorumlulukta ücretsiz onarım ve malın ayıpsız misli ile değişim talebi ile sınırlandırılmıştır....
O halde ayıbın öğrenilmesi ile dava açma süresi arasında geçen zaman dürüstlük kuralına göre makul olmakla davalı tarafça, davacının süresinde dava açmak suretiyle ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediği, bir başka değişle ayıbın öğrenildiği zaman ile dava tarihi arasında TBK’nun 223. maddesinde düzenlenen ihbar süresinden uzun bir süre geçtiği ispatlanmalıdır. Somut olayda; dava konusu aracın pert kaydı olduğu, davacının, satın aldığı araçla ilgili olarak Trafik Şube Müdürlüğünce tutulan kayıtları, aracın sigorta kayıtlarını, Tramer kayıtlarını inceleme ve Tramer'e SMS atarak bilgi edinme yükümlülüğü olmadığından ayıbın gizli ayıp olduğu, ayıbın öğrenilme tarihi ile dava tarihi arasındaki geçen sürenin ayıp ihbarı açısından makul olarak değerlendirilmesi gerektiği, bu bağlamda davacının ayıp oranında bedelde indirim talep etmekte haklı olduğu anlaşılmakla davanın reddi kararının hatalı ve böylece istinaf talebinin yerinde olduğu kabul edilmiştir....
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin -----yevmiye numaralı satış sözleşmesi ile satın aldığını, araç müvekkili şirketçe satın alındıktan sonra aracın airbaglerinin daha önce açılmış olduğu, orijinal olmayan airbagler ile değiştirilmiş olduğunu, bu hususlar nedeniyle kaza anında airbaglerin açılmayacağının tespit edildiğini, araçta mevcut olan bu ayıba satış ilanında ve ihale açıklamasında yer verilmediğini, müvekkili şirketin hiçbir şekilde ayıptan haberdar edilmediğini, ayıbın ekspertiz raporunda da tespit edilemediğini, bu hususun gizli ayıp niteliği taşıdığını, araçtaki ayıbın müvekkili şirket tarafından tespit edildikten sonra ---- tarihli ihtarnamesi ile davalı şirkete ayıp ihbarında bulunduklarını, ihtarnamede '' ayıp oranında bedelde indirim'' haklarını kullandıklarını bildirdiklerini ve ödeme yapılmasını talep ettiklerini, fakat davalı şirketin ödeme yapmadığını, araçtaki ayıbın niteliği ve ayıp nedeniyle indirilecek bedelin tespiti talebiyle yaptıkları...
Mahkemece, açılan davanın kabulü ile; toplam 100.000,00 TL alacağın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine dair verilen hükmün davalılarca temyizi üzerine Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 30.09.2019 tarih ve 2016/17248 Esas ve 2019/9117 Karar sayılı ilamıyla davalıların bozma nedenine sair temyiz itirazları incelenmeksizin “...1-Dava, satış esnasında sunulan projede ve tanıtımlarda belirtilen ancak bunlara uygun olarak yapılmayan veya eksik yapılan işler nedeni ile davacının satın aldığı taşınmazda oluşan değer kaybının ve eksik ve ayıplı imatların giderilmesi için yapılması gereken masrafların belirlenmesi ve tahsili istemine ilişkindir. Davalılar, ayıp ve eksik bulunmadığını, taşınmazın 2005 yılı Haziran ayında tamamlandığını ve tapusunun devredildiğini, bu nedenle davanın zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemişler ancak teslime ilişkin dosyaya belge sunamamışlardır....
Mahkemece, açılan davanın kabulü ile; toplam 100.000,00 TL alacağın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine dair verilen hükmün davalılarca temyizi üzerine Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 30.09.2019 tarih ve 2016/17248 Esas ve 2019/9117 Karar sayılı ilamıyla davalıların bozma nedenine sair temyiz itirazları incelenmeksizin “...1-Dava, satış esnasında sunulan projede ve tanıtımlarda belirtilen ancak bunlara uygun olarak yapılmayan veya eksik yapılan işler nedeni ile davacının satın aldığı taşınmazda oluşan değer kaybının ve eksik ve ayıplı imatların giderilmesi için yapılması gereken masrafların belirlenmesi ve tahsili istemine ilişkindir. Davalılar, ayıp ve eksik bulunmadığını, taşınmazın 2005 yılı Haziran ayında tamamlandığını ve tapusunun devredildiğini, bu nedenle davanın zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemişler ancak teslime ilişkin dosyaya belge sunamamışlardır....
ün davalının ayıp ihbarına karşılık bedelde indirimi kabul ettiği, buna uygun olarak fatura tanzim edildiği, ayıp kabul edildikten sonra davalı tarafça ödeme yapıldığı, burada davalının başta seçimlik hakkını dahi kullandığı, bu hususun duruşmada dinlenen tanık beyanları ve mail yazışmalarından anlaşıldığı ve tüm dosya kapsamına göre davacının istenebilir bir alacağının olmadığı ve davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
faiziyle davalıdan tahsiline, bedelde indirim taleplerinin kabul görmemesi halinde malın ayıpsız benzeri ile değiştirilmesine, malın ayıpsız benzeri ile değiştirilmesine karar verilmesi halinde davacı tarafça yapılan zorunlu giderlerin ticari faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
kullanıp 44.500,00 TL bedelin sözleşmenin yapıldığı 28/05/2018 tarihinden itibaren işlemiş yasal faizi ile beraber YALNIZCA davalı Murat Can ORUÇ'tan tahsili ile taraflarına iadesini, 10.000,00- TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini mahkememize talep ve dava etmiş, davacı vekili 14/07/2021 tarihli dilekçesiyle özetle, taleplerini ayıp oranında bedelde indirim olarak belirlediklerini ve ayıp sebebiyle bedelde indirim miktarı olan 6.627,66- TL.'...
Mahkeme tarafından ayıbın niteliği, özelliği ve parasal değerine göre aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesine yönelik seçimlik hakkın, hakkaniyete uygun olmadığı ve hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu kanaatine varılırsa ayıp oranında bedelde indirim tutarına hükmetmesi de mümkündür. Bu nedenle mahkemece, konuda uzman bir otomotiv bilirkişisinden rapor alınarak aracın kilometresi oynanıp oynanmadığı, araçta gizli ayıp bulunup bulunmadığı belirlenerek ve davacı tüketicinin kullanmış olduğu malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi yönündeki seçimlik hakkın hakkaniyete uygun olup olmadığı değerlendirilerek, hakkaniyete uygun olmadığı sonucuna varılıyor ise, yargıtayca benimsenen nispi metoda göre ayıp oranında bedelde indirim tutarı belirlenerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle, davalı T3 yönünden davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....