Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili 29/04/2019 tarihli ıslah dilekçesi ibraz ederek dava dilekçesinde her ne kadar aylık 2.000,00 TL tedbir nafakası talep edilmiş ise de tedbir nafakası taleplerini aylık 3.000 TL olarak ıslah ettiklerini belirtmiştir. Davalı vekili ıslah dilekçesine karşı beyan dilekçesinde özetle davacı tarafın dava ikamesinde fazlaya ait talep ve dava haklarının saklı tutulmadığını, talebin 2.000,00 TL olarak sınırlandırıldığını, bu aşamada talebin 3.000,00TL'ye yükseltilmesine muvafakat etmediklerini belirtmiştir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından istinaf istemininHMK. 353/1- b-1 maddesi gereğince AYRI AYRI ESASTAN REDDİ gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanmaya çalışıldığı üzere; 1- Davacı kadının ve davalı kocanın istinaf istemlerinin 6100 sayılı HMK.nun 353/1- b-1 maddesi gereğince AYRI AYRI ESASTAN REDDİNE, 2- Taraflardan harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 3- Dosyanın İstinaf Mahkemesine gönderilmesi amacıyla yapılan harç, posta masrafı ve tebligat giderlerinin istinaf kanun yoluna başvuran taraflar üzerinde bırakılmasına, 4- Kararın taraflara tebliğine, HMK. 353/1- b-1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK'nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi....

, şerefsizler" diye tehdit ve küfürler ettiğini, bu kavganın ardından davalının evi terk ederek aynı apartmanın üst katında oturan annesinin yanına yerleştiğini, o tarihten itibaren tüm ısrarlara rağmen müşterek aile konutuna gelmediğini, hem eşi hem 3 çocuğu ile diyaloğunu tamamen kestiğini, davalının evi terk ettiği tarihten itibaren üzerine düşen maddi ve manevi hiçbir yükümlülüğünü yerine getirmediğini belirterek, müşterek çocuk Muhammed İsmail için aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müşterek çocuk T4 için aylık 750,00 TL tedbir/yardım nafakasına, müvekili için aylık 750,00 TL tedbir/ yardım nafakasına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

Bu itibarla tarafların istinaf isteminin AYRI AYRI kabulü ile yukarıda belirtilen eksikliklerin tamamlanarak bir karar verilmesi için kararın istinaf edilmeyerek kesinleşen kısımlar hariç olmak üzere kaldırılarak Mahkemesine gönderilmesi, istinaf başvurusunun kabul sebebine göre diğer istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

Davada, davalının ilgisizliği nedeniyle ayrı yaşamaya başladıkları, davalının ihtiyaçlarına bir katkısı olmadığı ileri sürülerek, eş için 450,00 TL, müşterek çocuk için 250,00 TL tedbir nafakasının tahsiline karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile eş için 150,00 TL ve 2005 doğumlu müşterek çocuk için ise 200,00 TL tedbir nafakasının tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu uyuşmazlık, TMK'nun 197/2.maddesine dayanan tedbir nafakası talebine ilişkindir. TMK'nun 197/2.maddesine göre, birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyor ise hakim eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin malların yönetimine ilişkin önlemleri alır....

    -TL'den (on beş bin TL) fazla geliri bulunduğunu, tüm bu açıklamalar çerçevesinde aile konutunu haksız olarak terk eden ve evlilik birliği devam etmesine rağmen başka bir kadınla aile hayatı yaşamaya başlayan ve çocuk sahibi olan davalının birlikte yaşamaya ara verilmesine haksız olarak sebep olduğunu belirterek, müvekkili lehine 2.000,00.-TL tedbir nafakasına hükmedilmesini, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/440 KARAR NO : 2023/628 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : VAKFIKEBİR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/10/2022 NUMARASI : 2020/552 ESAS - 2022/702 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKA (ÖNLEM NAFAKASI) KARAR : Taraflar arasındaki davada verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulmakla, 6100 sayılı HMK'nın 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile davacının resmi nikahlı olarak evlendiklerini, bu evlilikten 2010 doğumlu bir müşterek çocuklarının bulunduğunu, davalının evlilik birliği içerisindeyken sebepsiz yere evi terk ettiğini belirterek, müvekkili için 400,00.-TL çocuk için ayrı olarak 400,00.-TL tedbir nafakası olmak üzere toplam 800,00.-TL nafakaya hükmedilmesini talep etmiştir. Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş olup davalının cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır....

    Sözü edilen tedbir nafakası, boşanma kararının kesinleşmesi ile sona erer. Takip dayanağı ilam da bu madde hükmüne göre verilmiş tedbir nafakasını kapsamaktadır. Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda, somut olayda davalı eş ve müşterek çocuk için dava tarihinden itibaren hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası .boşanma hükmünün kesinleştiği 30.05.2002 tarihine kadar devam edeceğinden ve borçlunun da herhangi bir ödeme iddiası bulunmadığına göre alacaklının bu miktar için takibe devam etmesinde yasaya aykırılık bulunmamaktadır. O halde, mahkemece şikayetin reddi yerine yazılı gerekçe ile, işlemiş nafaka alacağı ve bu alacağın faizi yönünden takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nm 366. ve HUMK'nın 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 06.03.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, kadın lehine tedbir nafakası takdirine ilişkin gerekçede sehven "kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmetmek gerektiği" belirtilmiş ise de yoksulluk nafakasının reddine ilişkin gerekçede kadının yoksulluk nafakası talebinin reddedildiği belirtilmiş olup, tedbir nafakası gerekçesinde kadın lehine tedbir nafakasına hükmetmek gerektiği yerine kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmetmek gerektiği şeklinde yazılması mahallinde her zaman düzeltilebilecek maddi hata niteliğinde olduğu bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından tarafların istinaf isteminin HMK. 353/1- b-1 maddesi gereğince AYRI AYRI ESASTAN REDDİ gerektiği...

      UYAP Entegrasyonu