DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı - karşı davalı kocanın ve davalı - karşı davacı kadının istinaf istemlerinin 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince AYRI AYRI ESASTAN REDDİ gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Taraflar davalı kocanın bu hakareti üzerine tekrar ayrı yaşamaya başlamışlardır. Davalının bu hakareti nedeniyle davacının ayrı yaşamaya hakkı doğmuştur. Ayrı yaşamaya hakkı doğan davacı kadın yararına Türk Medeni Kanununun 197/1. maddesi gereğince tedbir nafakası tayin edilmesi, usul ve yasaya uygundur. Davacı kadın yararına tedbir nafakası verilmemesi gerektiğine ilişkin görüşe katılmıyorum. Yukarıda açıkladığım nedenlerle, yerel mahkemenin 1996 yılında kadın yararına tayin edilen nafakanın arttırım talebinin reddi ile tekrar ayrı yaşama hakkı doğan davacı kadın yararına tedbir nafakasına hükmetmesinde bir çelişki ve isabetsizlik bulunmadığı düşüncesindeyim. Bu sebeplerle yerel mahkeme kararının onanması gerektiği görüşündeyim. Değerli çoğunluktan farklı düşünüyorum....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Asıl davanın ve karşı davanın AYRI AYRI KABULÜNE, tarafların TMK m.166/1 (kocanın açmış olduğu karşı dava yönünden TMK m.166/2 delaletiyle) gereğince BOŞANMALARINA, Tarafların müşterek çocukları olan 10/07/2014 doğumlu Ece Aybike GÜNGÖR'ün velayetinin boşanma hükmü kesinleşinceye kadar tedbiren, kesinleştikten sonra kalıcı olarak davacı annesine VERİLMESİNE, Velayeti davacı annesine verilen müşterek çocuk ile davalı babası arasında KİŞİSEL İLİŞKİ KURULMASINA, Tarafların müşterek çocukları Ece Aybike yararına Mahkememizin 14/01/2021 tarihli 1 no'lu celsesinin 3 no'lu ara kararıyla hükmedilen aylık 200,00 TL tedbir nafakasının iş bu karar tarihinden itibaren aylık 750,00 TL'ye ÇIKARILMASINA, boşanma hükmünün kesinleşmesine kadar DEVAMINA, kesinleştikten sonra aylık 750,00 TL iştirak nafakasının davalı kocadan alınarak davacı kadına velayeten VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, Davacı kadının maddi tazminat talebinin KISMEN KABULÜNE, TMK m.174/1...
Davacı vekili 29/04/2019 tarihli ıslah dilekçesi ibraz ederek dava dilekçesinde her ne kadar aylık 2.000,00 TL tedbir nafakası talep edilmiş ise de tedbir nafakası taleplerini aylık 3.000 TL olarak ıslah ettiklerini belirtmiştir. Davalı vekili ıslah dilekçesine karşı beyan dilekçesinde özetle davacı tarafın dava ikamesinde fazlaya ait talep ve dava haklarının saklı tutulmadığını, talebin 2.000,00 TL olarak sınırlandırıldığını, bu aşamada talebin 3.000,00TL'ye yükseltilmesine muvafakat etmediklerini belirtmiştir....
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanmaya çalışıldığı üzere; 1- Davacı kadının ve davalı kocanın istinaf istemlerinin 6100 sayılı HMK.nun 353/1- b-1 maddesi gereğince AYRI AYRI ESASTAN REDDİNE, 2- Taraflardan harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 3- Dosyanın İstinaf Mahkemesine gönderilmesi amacıyla yapılan harç, posta masrafı ve tebligat giderlerinin istinaf kanun yoluna başvuran taraflar üzerinde bırakılmasına, 4- Kararın taraflara tebliğine, HMK. 353/1- b-1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK'nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi....
Bu itibarla tarafların istinaf isteminin AYRI AYRI kabulü ile yukarıda belirtilen eksikliklerin tamamlanarak bir karar verilmesi için kararın istinaf edilmeyerek kesinleşen kısımlar hariç olmak üzere kaldırılarak Mahkemesine gönderilmesi, istinaf başvurusunun kabul sebebine göre diğer istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili, davalı kocanın sebebiyet verdiği olaylar nedeni ile müvekkilinin müşterek çocuğu da alarak ayrı yaşamaya başladığını, akabinde davalı kocanın açmış olduğu boşanma davasının ise reddedildiğini ileri sürerek; müvekkili için aylık 500 TL, müşterek çocuk ... için ise 1.500 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir....
, şerefsizler" diye tehdit ve küfürler ettiğini, bu kavganın ardından davalının evi terk ederek aynı apartmanın üst katında oturan annesinin yanına yerleştiğini, o tarihten itibaren tüm ısrarlara rağmen müşterek aile konutuna gelmediğini, hem eşi hem 3 çocuğu ile diyaloğunu tamamen kestiğini, davalının evi terk ettiği tarihten itibaren üzerine düşen maddi ve manevi hiçbir yükümlülüğünü yerine getirmediğini belirterek, müşterek çocuk Muhammed İsmail için aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müşterek çocuk T4 için aylık 750,00 TL tedbir/yardım nafakasına, müvekili için aylık 750,00 TL tedbir/ yardım nafakasına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/440 KARAR NO : 2023/628 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : VAKFIKEBİR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/10/2022 NUMARASI : 2020/552 ESAS - 2022/702 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKA (ÖNLEM NAFAKASI) KARAR : Taraflar arasındaki davada verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulmakla, 6100 sayılı HMK'nın 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile davacının resmi nikahlı olarak evlendiklerini, bu evlilikten 2010 doğumlu bir müşterek çocuklarının bulunduğunu, davalının evlilik birliği içerisindeyken sebepsiz yere evi terk ettiğini belirterek, müvekkili için 400,00.-TL çocuk için ayrı olarak 400,00.-TL tedbir nafakası olmak üzere toplam 800,00.-TL nafakaya hükmedilmesini talep etmiştir. Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş olup davalının cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır....
-TL'den (on beş bin TL) fazla geliri bulunduğunu, tüm bu açıklamalar çerçevesinde aile konutunu haksız olarak terk eden ve evlilik birliği devam etmesine rağmen başka bir kadınla aile hayatı yaşamaya başlayan ve çocuk sahibi olan davalının birlikte yaşamaya ara verilmesine haksız olarak sebep olduğunu belirterek, müvekkili lehine 2.000,00.-TL tedbir nafakasına hükmedilmesini, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir....