Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacı tarafın iddialarının gerçeği yansıtmadığını, kendilerine ait evin 3.katının tadilatını yaptırırken eşi ile birlikte 1. katta yaşayan oğlunun yanında bir süre kaldıklarını, tadilat bittikten sonra eşinin bir daha yukarı çıkmak istemediğini ve 1. katta oğlu ile yaşamaya başladığını, kendisinin eşine defalarca kez eve dönmesini söylediği halde eşinin bunu kabul etmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, davacı yararına dava tarihinden başlamak üzere aylık 400,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Sigorta vekillerinin istinaf taleplerinin AYRI AYRI KABULÜNE, 2-HMK'nun 353/1-b-2 maddesi gereğince KARARIN DÜZELTİLEREK ESAS HAKKINDA YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA, a-Davanın maddi tazminat istemi yönünden feragat sebebiyle REDDİNE, b-Davacının davasının manevi tazminat yönünden KISMEN KABULÜ ile; 50.000,00 TL manevi tazminat bedelinin davalılar... ve ...yönünden kaza tarihi olan 18/03/2017 tarihinden itibaren, davalı... şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 27/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, c-Alınması gerekli 3.415,50 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL'nin mahsubu ile bakiye 3.379,0 TL nispi karar ve ilam harcının davalılar ..., ... ve... A.Ş'den müşterek ve müteselsilen alınarak Hazine'ye irad kaydına, d- Başlangıçta alınan 35,90 TL. Peşin harç ile 35,90TL başvurma harcı toplamı 71,80TL harcın davalılar ..., ... ve......
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 15/01/2020 tarih ve 2018/394 Esas, 2020/21 karar sayılı kararına karşı davalı vekili ve davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nin 353/1-b.1 maddesi uyarınca AYRI AYRI ESASTAN REDDİNE, 2)a-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70.TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 26,30.TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA, b-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70.TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40.TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 26,30.TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA, 3)-6100 sayılı HMK'nin 326/1 maddesi gereğince davacı ve davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde BIRAKILMASINA, 4)-6100 sayılı HMK'nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5)-6100 sayılı HMK'nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider...
Ne var ki, eşlerden biri ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir ve birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hâkim talep üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır. Ayrıca, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi hâlinde eşler ayrı ayrı veya birlikte hâkimin müdahalesini isteyebilirler. Hâkim, bu hâlde kanunda öngörülen önlemleri alır. Ayrı yaşama hâlinde gerek eş, gerekse müşterek çocuk için takdir edilecek tedbir nafakası da hâkimin alacağı bu önlemler arasındadır....
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Tarafların istinaf başvurusunun HMK'nın 349/2. maddesi gereğince FERAGAT NEDENİYLE AYRI AYRI REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenler tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harçlarının hazineye gelir kaydına, 3-İstinaf edenler tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ve karar kesinleştiğinde iadesine, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep edenler üzerinde bırakılmasına, 5-Kullanılmayan gider avansı varsa karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK'nın 361/1 maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere 12/10/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
DAVA Davacı-karşı davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; tarafların evlendikten sonra Almanya'da yaşamaya başladıklarını, davalı-karşı davacı erkeğin Türkiye'ye yerleştiğini, iki çocuk ile birlikte müvekkilini Almanya'da bıraktığını, sürekli sadakatsiz davrandığını, müvekilinin daha önce de çocukları küçük olduğu için eşini affettiğini ancak, davalı-karşı davacı erkeğin sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlarının arttığını, müvekkili boşanmak istediğini söyleyince davalı-karşı davacı erkeğin müvekkilini maddî olarak zor durumda bıraktığını, çocukların fabrikada babalarının yanında çalıştığını, davalı-karşı davacı erkeğin fabrikada yanında çalışan bir kadınla resmi nikahı olmaksızın yaşamaya başladığını, bu kadından iki çocuğunun bulunduğunu iddia ederek; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, davacı-karşı davalı yararına aylık 10.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakalarına, davacı-karşı davalı kadın...
Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, davalı erkeğin tedbir nafakalarına yönelik temyiz itirazlarının ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 10.10.2017(Salı)...
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacıların ve müdahillerin istinaf taleplerinin yukarıda belirtilen nedenler ile AYRI AYRI KABULÜ ile, İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1049 Esas, 2020/569 Karar, 27/11/2020 tarihli kararının HMK'nın 353/1.b.2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, yeniden HÜKÜM TESİSİNE,2.a.1- Asıl davada davacılar ...San. Tic. Ltd....
"İçtihat Metni"Y A R G I T A Y İ L A M I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BAHÇE ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 12/02/2015 NUMARASI : 2014/390-2015/31 Taraflar arasındaki tedbir nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 2011 yılında evlendiklerini, iki müşterek çocukları olduğunu, davalının başka bir kadınla gönül ilişkisi olduğunu, bu kişi ile yaşamaya başladığını, davacının çocuklarıyla birlikte ailesinin yanına sığınmak zorunda kaldığını, davalının, davacı ve çocukların ihtiyaçlarını karşılamadığını ileri sürerek, davacı için 500,00 TL ve müşterek çocuklar için 250’şer TL tedbir nafakasına hükmedilmesini istemiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir....
Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır. Tedbir nafakasında eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katkıda bulunmaları gerekir (TMK Md. 186/son). Davacı eşin çalışıyor olması davalıyı tedbir nafakası yükümlülüğünden kurtarmaz. Halen evlilik birliği hukuken devam ettiğine göre, ayrı yaşamaya haksız olarak sebebiyet veren eş tedbiren nafaka vermekle yükümlüdür. Ancak, davacı eşin çalışması, hükmedilecek nafakanın miktarını tayinde dikkate alınmak zorundadır. Böylece "hakkaniyet" ilkesine uygun bir nafaka tespit edilebilir (TMK. Md. 4). Somut olayda; davacının ayrı yaşamada haklılığı kanıtlanmıştır....