Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak eldeki davada çözülmesi gereken sorun, boşanma davası sırasında davacı Mehmet'in "Karşı taraftan herhangi bir eşya ve başkaca alacağa ilişkin haklarımdan feragat ediyorum" şeklinde beyanının açılan mal rejiminin tasfiyesi davası bakımından Mehmet'i bağlayıp bağlamayacağı, mal rejimi tasfiyesi ile ilgili açılan davada değer ifade edip etmeyeceğidir. TMK'nın 166/3. maddesindeki boşanmanın malî sonuçlan üzerinde anlaşma şartı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 174. maddesinde düzenlenen boşanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat, 175. maddesinde düzenlenen yoksulluk ve 182. maddesinde düzenlenen iştirak nafakası talep haklarına ilişkindir. Anlaşmada ayrıca yer verilmemişse tarafların aralarındaki akdi ilişkiyi tasfiye ettikleri kabul edilemez. Görüldüğü üzere, mal rejiminin tasfiyesi anlaşmalı boşanma kapsamında değildir. Başka bir anlatımla boşanmanın mali sonuçları hususunda taraflarca kabul edilecek düzenleme, mal rejiminin tasfiyesine yönelik istemleri içermez....

    Tüketici Mahkemesi'nin 2010/108 esas 2013/39 karar sayılı ilamı ile davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verildiğini, yaklaşık 10 senedir haksız takip, haciz ve davalar nedeniyle zarara uğradığını ileri sürerek 20.000 TL manevi tazminat ile şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminat ve munzam zararın haksız eylemin vuku bulduğu 05/03/2004 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevabında; davacının takip dosyasında usulüne uygun yapılan tebligata rağmen süresinde itiraz etmediğini ve mal beyanında bulunmadığını, takibin bu nedenle kesinleştiğini ve yasal işlemlerin başlatıldığını, gerçekleştirilen fiili haciz işlemleri nedeniyle taraflarına kusur izafe edilemeyeceğini, davacının iş sözleşmesinin davacının karıştığı bir kavga nedeniyle feshedildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. ....

      Fotoğrafçılık … Ltd.Şti. yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3.maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz 2010/6634-13910 malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar....

        Mahkemece davalılar yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacılar, davalıya ait eczaneden verilen yanlış ilaç nedeniyle kızları Aybüke’nin, hayati tehlike geçirecek şekilde zehirlendiğini, beyin ameliyatı olmak zorunda kaldığını, sol tarafında oluşan kısmi felç durumunun da halen devam ettiğini ileri sürerek, uğramış oldukları maddi ve manevi zararlar nedeniyle kendileri ve kızları için toplam 25.000,00 YTL manevi, 1.000,00 YTL de maddi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, olayda kusurunun bulunmadığını, zamanaşımı süresinin geçtiğini, açılan ceza davasının da henüz kesinleşmediğini savunarak, davanın reddini dilemiştir....

            Somut olayda, davacı ... tanesi evine, ... tanesi de işyerine olmak üzere davalı yükleniciye kurdurduğu ... farklı alarm sisteminin ayıplı olması nedeniyle iş bedelinin iadesi ve manevi tazminat ödenmesi için eldeki davayı açmıştır. Taraflar arasındaki hukuki ilişki eser sözleşmesinden kaynaklandığından ve dava açıldığı tarihte 6502 sayılı Yasa yürürlükte bulunmadığından tüketici mahkemesinin görevli olduğundan söz edilemez. Davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olması nedeniyle yerel mahkemece görevsizlik kararı yerine esas hakkında karar verilmesi yerinde görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir....

              Maddenin yürürlük tarihi olan 30.06.2010 tarihinden önce hüküm altına alınmış kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat alacakları ise anılan madde kapsamında bulunmadığından, böyle bir alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takipleri nedeniyle bu maddenin son fıkrasında yer alan haczedilmezliğe ilişkin hükmün uygulanması mümkün değildir. Somut olayda alacaklının takibine dayanak yaptığı Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminata ilişkin ilamının karar tarihi 20/04/2011 olup, 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun geçici 6. maddesinin yürürlüğe girdiği 30.06.2010 tarihinden sonrasına ilişkindir. Bu durumda anılan maddenin olayda uygulaması gerekeceğinden, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat alacağının tahsili amacıyla yapılan takipte borçlu belediyenin mal, hak ve alacaklarının haczi mümkün değildir....

                Mal. Taş. Güv. Hiz. AŞ ve ... aleyhine 30/09/2013 gününde verilen dilekçe ile araca verilen zarar nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23/05/2018 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi ... Nak. ve Kıy. Mal. Taş. Güv. Hiz. AŞ vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, peşin alınan harcın bundan mahsubuna 17/11/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                  Mal. Taş. Mob. San. ve Tic. Ltd. Şti vd aleyhine 02/02/2009 gününde verilen dilekçe ile trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 26/06/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı .... Tar. Ürn. İnş. Mal. Taş. Mob. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. İlamın davalı ...'a tebliğ edildiğine ilişkin dosyada belge ve bu konuda bilgi yoktur. Tebliğ edilmişse belgesinin eklenmesi, belge yoksa kayıtlara dayanılarak bu konuda açıklama yapılması; tebliğ edilmemişse gereğinin yerine getirilerek temyiz süresinin beklenerek gönderilmesi bakımlarından dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 20/11/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Düzenlemedeki mali sonuçlar üzerinde anlaşma şartı TMK'nun 174. maddesinde düzenlenen boşanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat, 175.maddedeki yoksulluk nafakası ve 182. maddesindeki iştirak nafakası talep haklarına ilişkin olup kural olarak mal varlığının tasfiyesini içermez. Ancak tarafların boşanma protokolünde mal rejiminin tasfiyesine ilişkin düzenlemeler yapması suretiyle de tasfiye mümkündür. Somut olayda; davacı ile davalı tarafından düzenlenen ve müşterek olarak imza altına alınan 12.07.2011 tarihli protokolün 4. maddesi ''taraflar müşterek ev eşyalarını bölüşmüşlerdir. Tarafların menkul ve gayrimenkul malvarlığı bulunmamaktadır'' şeklinde kaleme alınmış ve aynı tarihli yargılama oturumunda davacı ''evlliliğimiz temelden sarsılmıştır. ... ile boşanmak istiyorum, mahkemece yapılan uyarıları anladım ve davalıdan hiç bir tazminat, katkı payından doğacak alacak, yargılama masrafı talep etmiyorum...'' biçiminde beyanda bulunmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu