Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

A.Ş.yönünden husumet nedeniyle reddine, Davacının maddi tazminat talebinin davalılar ..., ... ve ... yönünden kısmen kabulü ile; 31.500,00-TL maddi tazminatın olay tarihi olan 03.03.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar ..., ... ve ...'dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Davacının manevi tazminat talebinin davalılar ..., ... ve ... yönünden kabulü ile; 1.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 03.03.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar ..., ... ve ...'dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı ... vekilleri ile davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. 1)Dava; elektrik enerjisi dağıtım hattından kaynaklanan arıza nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re'sen dikkate alınması gerekir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat ve alacak hukukuna ilişkin davada Ankara 4. Tüketici ile 3. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davacı konfederasyon tarafından alınan aracın ayıplı olması nedeniyle tazminat ve alacak istemine ilişkindir. 4077 Sayılı Yasanın 4822 Sayılı Yasa ile değişik 3/e maddesinde tüketici; "bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişi" olarak tanımlamıştır....

      TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 09/09/2020 NUMARASI : 2016/1213 ESAS-2020/317 KARAR DAVA KONUSU : SATIŞA KONU TAŞINMAZIN AYIPLI OLMASINDAN KAYNAKLANAN ALACAK VE İFAYA İZİN TALEBİ KARAR : DAVACI : T1- - DAVALI T3 ŞİRKETİ- VEKİLİ : AV. TUNCAY UZUN- Altınova Sinan Mah. 248.Sk.No:3 Altınova Corner İş Mrk. B Blok K:5 D:18 Kepez/ Antalya DAVANIN KONUSU : SATIŞA KONU TAŞINMAZIN AYIPLI OLMASINDAN KAYNAKLANAN ALACAK VE İFAYA İZİN TALEBİ İSTİNAF TALEP TARİHİ : 24/11/2020 İSTİNAF KARAR TARİHİ : 05/11/2021 KARARIN YAZIM TARİHİ : 08/11/2021 Antalya 1....

      Her şeye rağmen İİK nun 277 ve devamı maddelerindeki koşullar aranmadan açılan hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptali ile ilgili davaların kabul edilmesinin bir sakıncası da; Alacak veya tazminat alacaklısı olduğu iddiasında olan davacının açmış olduğu asıl alacak veya tazminat davasını kaybetmesi, borçlu olduğu iddia edilen davalının aciz içinde olmaması, iptale konu mal ve hak haricinde alacağı karşılayacak alacak miktarından çok daha fazla mal veya hakkının bulunması halinde, iptale konu mal veya haklarla ilgili borçlu sayılan davalı ile 3. kişinin tasarruf haklarının kısıtlanması sonucu zarara uğrayacak olmalarıdır. Bu zararı kim karşılayacaktır?...

        Somut olayda, davacı ile davalı arasında yapılan franchise sözleşmesi ile süpermarket işletme anlaşması yapıldığı, davalının mal ve promosyonlu ürün sevkiyatı yapmaması nedeniyle franchise alan konumundaki davacının sözleşmeyi haklı olarak feshettiğini, davalının mal sevkiyatı yapmaması nedeniyle sözleşmeye aykırı davrandığı ve bu nedenle zarara uğradığını belirterek uğradığı zararın tazminini talep etmiş olup, dava dilekçesindeki açıklama, dilekçe ekindeki franchise sözleşmesi hükümleri ve dava dosyası içerisinde tarafların iddia ve savunmaları itibariyle, davalı tarafça sözkonusu sözleşme ile kullanım hakkı tanınan süpermarket işletim hakkı üzerinde 5846 sayılı FSEK'dan kaynaklanan hak sahipliği öne sürülmediği gibi, uyuşmazlığın niteliği itibariyle işbu davada Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkında 554 sayılı ve yine Markaların Korunması Hakkında 556 sayılı KHK'ların uygulama yeri de bulunmamaktadır....

          - KARAR - Davacı vekili, taraflar arasında distribütörlük sözleşmesi ile ek protokol düzenlendiğini, protokol ile davacıya gönderilecek mallar için davalıya avans çekleri ile teminat çeki verildiğini, davalı lehine ipotekler tesis edildiğini, davalının ise davacıya mal göndermediğini, münhasırlık yetkisi davacıda olmasına rağmen başka firmalara satış ve dağıtım yetkisi verdiğini, davalının sözleşmeye aykırı davranması nedeniyle davacının sözleşmeyi haklı sebeple feshettiğini, sözleşmenin feshi nedeniyle davacının maddi ve manevi zararının oluştuğunu ileri sürerek, şimdilik 30.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasında tek satıcılık sözleşmesi bulunmadığını, bölge satıcılık sözleşmesinin davalı ile davacının hakim ortak olduğu ... ... Ltd....

            tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 06/03/2014 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen 26/11/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca rücuen tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı, dava dışı ... tarafından, davalıların kusurlu eylemi nedeniyle açılan alacak davası sonucunda dava dışı üçüncü kişiye ödeme yapıldığını ileri sürerek ödediği bedelin davalılardan rücuen tahsilini istemiştir. Davalılar ise, zamanaşımı nedeniyle, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır....

              Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan, 4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde "Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar" hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3.maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder, şeklinde tanımlanır....

                DAVA KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle ) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 12.07.2014 tarihinde davalı T7 çalışırken iş kazası geçirdiğini, müvekkilinin geçirdiği kaza nedeniyle birçok orgnının zarar gördüğünü, ağır ve yaşamının geri kalanını etkileyebilecek ameliyatlar geçirdiğini, bu olay nedeniyle Ankara C.Başsavcılığınca alınan iş güvenliği uzmanı tarafından düzenlenen rapor uyarınca davalı şirketin yönetim kurulu başkanı olan diğer davalının asli kusurlu bulunduğunu, olaydan sonra müvekkilinin tedavi giderleri, uğradığı kazanç kaybı ve çalışma gücünün azalması sebebiyle müvekkilinin maddi zarara ve hak kaybına uğradığını, maddi zararlarının tazmini ve fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla 5.000,00 TL maddi tazminat, müvekkilinin kazanedeniyle yaşamsal tehlike yaratan ağır ameliyatlar geçirmek durumunda kalması, ruh sağlığında ve maneviyatında çöküntüye sebep olması nedeniyle fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla...

                Somut olayda her ne kadar mahkemece, davalının mütemerrit davranıp mal teslimini kesmesinin, davacının ticaretini döndürememesine yol açtığı, maruz kaldığı icra takipleri nedeniyle ticari itibarının zedelendiği gerekçesi ile manevi zarara uğradığı kabul edilmiş ise de, bu durumun TMK’nun 24. ve TBK’nun 58.maddeleri anlamında kişilik haklarının ihlaline neden olacağının kabulü mümkün değildir. Her sözleşmeye aykırılık manevi tazminat gerektirmeyeceği gibi, davacı tarafça da meydana gelen olay nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiği ispat edilememiştir. Bu itibarla, davacının kişilik haklarına saldırı bulunmadığı, TBK’nin 58.maddesinde öngörülen manevi tazminat şartlarının oluşmadığı gözetilmeksizin, manevi tazminatın reddine karar verilmesi gerekirken aksi yönde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu