Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır....

    Taraflar 10.04.2001 tarihinde evlenmiş, Ali vasisi tarafından 06.01.2006 tarihinde açılan boşanma davasının yargılama safhasında davacının 07.01.2009 tarihinde ölümü üzerine mirasçıları tarafından takip edilen davada Ankara Dokuzuncu Aile Mahkemesi'nin 25.03.2009 tarih ve 2009/256 Esas, 370 Karar sayılı hükmüyle "...Davacının ölümü nedeniyle boşanma hususunda karar verilmesine yer olmadığına, davalının kusurlu olması nedeniyle TMK'nın 181/2. maddesi gereğince davacının mirasçısı olamayacağının tespitine..." karar verilmiş, hüküm derecattan geçerek 14.09.2009 tarihinde kesinleşmiştir. TMK'nın 225/1. fıkrası hükmüne göre eşler arasındaki mal rejimi ölüm ile son bulmuştur. Taraflarca aksi ileri sürülmediğine göre; başka mal rejimi seçilmediğinden eşler arasında evlilik tarihinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TMK m. 170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği kocanın ölüm tarihine kadar ise yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK m. 225/1, 202)....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat hukukuna ilişkin davada İstanbul 2. Tüketici ile ... 6....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat istemine ilişkin davada ... 1. Tüketici ile Şişyi 2....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat hukukuna ilişkin davada İstanbul 1. Asliye Ticaret ve İstanbul 3. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davalı güvenlik firmasının güvenlik hizmetini yerine getirirken kusurlu olması nedeniyle uğranılan zararın tahsili istemine ilişkindir....

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : Davanın kısmen kabulü ile 12.438.00 TL maddi tazminatın davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davacı vekili ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1-) Dosya kapsamında bulunan 29/09/2014 tarihli Veteriner Hekim bilirkişinin raporunda, davacının, el konulan 5 adet hayvanını kurban bayramında daha yüksek fiyattan satabileceğinden bahisle 1.247,00 TL zarara uğradığına ilişkin yapılan değerlendirme ile bu miktarın maddi tazminat hesabına dahil edilmesi...

              Devlet, zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder” hükmü gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak ise, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 05.03.2003 gün ve 2003/19- 152 E., 2003/125 K.; 29.09.2010 gün ve 2010/14- 386 E., 2010/427 K.; 15.12.2010 gün ve 2010/13- 618 E., 2010/668 K. sayılı kararı), Bu nedenle tapu iptal ve tescil hükmü ile birlikte tapu sahibi gerçek kişilerin ödemek zorunda kaldıkları yargılama giderleri de zarar kapsamında değerlendirilerek, bu isteminde kabulüne karar verilmesi gerekmektedir....

              Dava, eşler arasında mal rejiminden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Çekişmeli açılan boşanma davasının 10.03.2011 günlü ilk oturumunda; davacı vekili, tarafların boşanmasının tüm sonuçlarında anlaşmış olup, davayı anlaşmalı boşanma hükümlerine göre ıslah ettiklerini, müşterek çocuğun velayetinin davalı babaya bırakılacağını, görüş gününü Mahkemenin takdirine bıraktıklarını, bunun dışında tarafların birbirlerinden herhangi bir tazminat, nafaka ve mal talepleri bulunmadığını, ayrıca yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin de bulunmadığını bildirmiş, duruşmada hazır olan davacı asıl ... (...) de vekilinin beyanlarına katıldığını, davalıdan herhangi bir tazminat, nafaka ve mal talebi bulunmadığını açıklamıştır. Davalı ...'...

                Mahkemece, ödenen trafik cezası ve vergilerin bedeli olan 191,80 TL maddi tazminat ile 750 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-B.K.'nun 49. maddesi uyarınca kişisel hakları halele uğrayan kimse manevi tazminat isteyebilir. BK.'nun 49. maddesi ile kişinin kişisel hakları ve varlığı amaçlanmıştır ve manevi tazminata hükmedilebilmesi için kişisel yararların zarara uğraması gerekir. BK.'nun 49. maddesi mal varlığına ilişkin zarar halini kapsamaz. Mal 2012/1143-16057 varlığına yönelen eylem nedeniyle duyulan elem ve keder (üzüntü) kişisel hakların ihlalinden doğan bir elem niteliğinde değildir....

                  -TL'lik alacak davasının reddi gerektiğini, manevi tazminat yönünden ise, parasal kayıplar nedeniyle manevi tazminat talebinde bulunulamayacağını , yazlık evin kilitlerinin değiştirilmesi nedeniyle davacının o eve girememesinin de taraflar arasında devam eden boşanma davası ve mal rejimine ilişkin davalar da nazara alındığında manevi tazminat gerektirecek nitelikte olmadığını , buna göre şartları oluşmadığından manevi tazminata yönelik talebin de reddi gerektiği " gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu