Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise "bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder" şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için, yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlığın incelenmesinde davacının dava konusu etmiş olduğu tazminat istemlerinin tüketici tarafından davalılar ... ve ...’den satın alınmış olunan ürünlere ilişkin olduğu anlaşıldığından ihtilafın 4077 sayılı Yasa çerçevesinde çözümü gerekir. 4077 sayılı Yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür....
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; taraflar arasında görülen o yer Aile Mahkemesi'nin 2008/511 Esas ve 2009/66 Karar sayılı dava dosyasında, eldeki davanın davacısı; boşanma, nafaka, velayet, manevi tazminat ve eldeki davada uyuşmazlık konusu olan taşınmaz bakımından mal rejiminin tasfiyesi kapsamında 200.000,00 TL alacak isteğinde bulunmuştur. Yargılama sırasında davacı vekilinin imzaladığı 24.11.2008 tarihli tutanak başlıklı adi yazılı belgede davacı tarafından ........, hayırlı sabahlar. Sizden ricam tazminat davasını iptal edin. İstemiyorum. Ben eşimle bir anlaşma yaptım. Eğer vazgeçerse bile, hiç sorun değil, çünkü bir sene içinde tazminat davası açabiliyorum. Bir an önce boşanıp kurtulmak istiyorum..." şeklinde Avukatı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili şirkete bağlı ilköğretim okulunda bulunan elektrikli eşyaların 20.02.2011 tarihinde elektrik voltajının aniden yükselmesi nedeniyle kullanılamaz hale geldiğini ileri sürerek; müvekkili şirketin uğradığı zarar nedeniyle 2.357,60 TL tazminatın olay tarihinden işleyecek faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili; davacının ticari abone olması nedeniyle davanın genel mahkemede görülmesi gerektiğini savunmuştur....
MANEVİ TAZMİNAT 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 429 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki "manevi tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 8. Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 29.04.2009 gün ve 2007/1990 E., 2009/812 K. sayılı kararın incelenmesinin davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 02.11.2009 gün ve 2009/15529-17176 sayılı ilamı ile; Dava, haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Davalı idare vekili; 6830 sayılı İstimlak Kanununun 13.maddesinde öngörülen tüm mercilerden adres araştırması yapan müvekkilinin kamulaştırma işlemini davalıya ilanen tebliğ ettiğini, tebliğ tarihine göre 30 günlük hak düşürücü sürede bedel artırım davası açmayan davacının kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat istemiyle açtığı davanın dinlenemeyeceğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini cevaben bildirmiştir....
Davacılar vekili, müvekkillerinin murisleri ... ve ...’un şofbenle banyo yaparken 13/10/2006 tarihinde vefat ettiklerini, olay nedeniyle müvekkillerinin destekten yoksun kaldıklarını, manevi üzüntüye kapıldıklarını, davalılar tüp, şofben üreticisi ile sigorta şirketinin zarardan sorumlu olduğunu ileri sürerek, destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir. Dosya kapsamında Yargıtay 11. Hukuk Dairesi ve 13. Hukuk Dairesi'nin bozma ilamları mevcuttur. İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesince, somut olayda davacıların ayıplı hizmet nedeniyle tazminat talep ettikleri, taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı Yasa ve 6502 sayılı Yasa kapsamında kaldığı, bu nedenle tüketici mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul Anadolu 3....
- K A R A R - Dava, kamulaştırmadan arta kalan kısımda kullanım imkanı bulunmadığı ve davacının can ve mal güvenliğinin kalmadığı iddiası ile tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalılardan Masat Ltd. Şti. Vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; dava konusu taşınmaza, davalı idarece fiilen el atılmamakla beraber, idarenin plan ve projeye dayalı eylemi nedeniyle zararın oluştuğu anlaşılmış olup, bu durumda davaya bakmanın idari yargının görevi dahilinde olduğu gözetilerek dava dilekçesinin yargı yolu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, esastan reddine karar verilmesi sonucu itibariyle doğrudur. Davacı vekili ile davalılardan Masat Ltd. Şti. vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, davacı ile davalılardan Masat Ltd....
Bu nedenle, manevi tazminata ilişkin davanın ayrılmasına ve görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine (HMK'nun m.115/2), dosyanın talep halinde görevli ve yetkili Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmesi gerekirken; hatalı niteleme ve değerlendirme sonucu davanın Aile Mahkemesinde görülmesi ve davanın esası hakkında karar verilmesi isabetsiz olmuştur, bozmayı gerektirmiştir. 3-Davacı-birleşen dosya davalısının vekalet ücreti yönünden temyiz itirazlarının incelemesinde; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 10/4. maddesine göre; manevi tazminat davasının maddi tazminat veya parayla değerlendirimesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından vekalet ücretine ayrı bir kalem olarak hükmedilmelidir. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 10/3. maddesi uyarınca, manevi tazminat davasının tamamının reddi durumunda ise vekalet ücreti maktudur....
Her şeye rağmen İİK’nun 277 ve devamı maddelerindeki koşullar aranmadan açılan hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptali ile ilgili davaların kabul edilmesinin bir sakıncası da; Alacak veya tazminat alacaklısı olduğu iddiasında olan davacının açmış olduğu asıl alacak veya tazminat davasını kaybetmesi, borçlu olduğu iddia edilen davalının aciz içinde olmaması, iptale konu mal ve hak haricinde alacağı karşılayacak alacak miktarından çok daha fazla mal veya hakkının bulunması halinde, iptale konu mal veya haklarla ilgili borçlu sayılan davalı ile 3. kişinin tasarruf haklarının kısıtlanması sonucu zarara uğrayacak olmalarıdır. Bu zararı kim karşılayacaktır?...
Gerek ikinci kararla ilgili temyiz dilekçesinde gerekse son dilekçesinde tazminat ile ilgili herhangi bir talebi bulunmamaktadır. ....İcra Mahkemesinin 5.4.2006 tarih ve 2006/14-412 sayılı kararının temyiz dilekçesinde tazminat verilmemesi ile ilgili bir istemi bulunmadığı gibi, Dairemizin sadece gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçuna yönelik olarak zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırma kararına karşı tazminat konusu hakkında karar düzeltme yoluna başvurmamıştır. Bu nedenle 16.2.2007 tarihli dilekçesi hakkında yapılacak bir işlem bulunmadığından dosyanın mahalline iadesi için Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 18.9.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....