Aile Mahkemesi'nin 2014/173 Esas, 2014/589 Karar sayılı dava dosyasında protokolde ve duruşmada tarafların 'katkı payı alacağı, katılma alacağı, değer artış payı alacağı, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı tazminat ve alacak taleplerinden feragat ettikleri' hükmün 6. bendinde ' katkı payı alacağı, katılma alacağı, değer artış payı alacağı, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı tazminat ve alacak taleplerinden feragat ettiklerinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına' karar verildiği, ret kararı verilmediği, kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır....
Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davacının icra takibine konu çek bedelini davalı şirkete ödemiş olması nedeniyle davacının takibe konu çekten dolayı davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine, davacının davalı şirketten alacaklı olduğunu ispatlayamadığı gerekçesiyle davacının açmış olduğu alacak davasının reddine,davacının davalı ...'a karşı açmış olduğu menfi tespit ve alacak davalarının davalı ...'ın davalı şirketin temsilcisi olması ve gerek davaya konu çekin gerekse de yapıldığı iddia edilen mal alışverişinin davalı şirket ile yapılmış olması, davalı ...'ın şahsi olarak değil, şirketi temsilen hareket ettiği gerekçesiyle davalı ...'a karşı açmış olduğu menfi tespit ve alacak davalarının pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı şirket yetkilisi tarafından temyiz edilmiştir....
Asliye hukuk mahkemesi ise, talebin 4721 sayılı TMK'nın 226/1 gereğince kişisel mal isteğine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. 4722 sayılı Türk Medenî Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 10/1. maddesinde “TMK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce evlenmiş olan eşler arasında bu tarihe kadar tâbi oldukları mal rejimi devam eder....
Davanın açıldığı 20.12.2013 tarihinde 4822 sayılı Kanun ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanununun Amaç başlıklı 1. maddesinde kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu Kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Aynı Kanunun 10. maddesinde ise "Tüketici kredisi, tüketicilerin bir mal veya hizmet edinmek amacıyla kredi verenden nakit olarak aldıkları kredidir." şeklinde tanımlanmıştır. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder, şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir....
Davalının ...ada ... parsel 8 nolu bağımsız bölüme yapılan tadilat ve iyileştirme giderlerine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK m. 33). iddianın ileri sürülüş şekline göre dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. Tüm dosya kapsamına göre, edinilmiş mallara katılma rejimin geçerli olduğu dönemde davacı tarafından davalının kişisel malı niteliğinde olan taşınmaza yapılan tadilat ve iyileştirmeleri masraflarının edinilmiş maldan yapıldığı, kişisel maldan yapıldığının iddia ve ispat edilmediğine göre, edinilmiş mal kapsamında bulunduğunun kabulü gerekir....
Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacak hakkı vardır. Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK m. 229) ve denkleştirmeden (TMK m. 230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK m. 219) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK m. 231) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK m. 236/1). Katılma alacağı Yasa'dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur. Artık değere katılma alacak miktarı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malların, bu tarihteki durumlarına göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm (rayiç) değerleri esas alınır (TMK m. 227/1, 228/1, 232 ve 235/1). Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak ... ile ... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının reddine dair .... Aile Mahkemesi'nden verilen 27.04.2016 gün ve 479/284 sayılı hükmün ...'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen taşınmazlar nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile .../... oranında tapu iptal-tescil, olmadığı takdirde alacak isteğinde bulunmuştur. Davalı ..., usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi vermemiştir. Mahkemece davanın feragat nedeni ile reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından harç yönünden temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak ... ile ... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen taşınmaz nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur....
Davalı vekili, davacının alacak iddiasının mahkeme kararlarıyla hükme bağlandığını, davanın kesin hüküm nedeniyle reddi gerektiği gibi, talebin zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin davacıdan mal almadığını, borcu bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın faturaya dayalı alacak davası olduğu davacı yanca başlatılan icra takiplerine dayanarak bonolardaki imzaların .... İcra Hukuk Mahkemesine (2008/1012 E.) ve ....Asliye Ticaret Mahkemesine (2009/40 E.) açılan davalarda davalı-borçluya ait olmadığının belirlenip, kararların kesinleştiği, .... Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/40 E, 2011/483 K. sayılı kesinleşen ilamı ile davalının davacıya borcu olmadığına dair kesin hüküm bulunduğu, kesin hükmün dava şartı olduğu gerekçeleriyle, davanın HMK 114/i, 115/2. maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak ... ile ... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının kabulüne dair ... .... Aile Mahkemesi'nden verilen ....03.2015 gün ve 342-162 sayılı hükmün ...'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen taşınmazlar nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile ....828,48-TL alacağın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....