"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde 2.666,02 TL alacak yönünden itirazın iptali faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili; davalının, davacı kuruma ait Tüm-Ofis tarifesinden faydalandığını ancak fatura bedellerini ödememesi nedeniyle hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine icra takibinin durması nedeniyle 2.666,02 TL alacak yönünden itirazın iptali ile icra inkar tazminatı talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; davaya bakmakla görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğu gerekçesiyle, davanın görev yönünden reddi cihetine gidilmiştir....
Kadın veya kocanın, mal rejiminin devamı sırasında diğerinin edindiği mal varlığına katkısı nedeniyle katkı payı alacağı isteğinde bulunabilmesi için mutlaka para ya da para ile ölçülebilen maddi veya hizmet değeriyle katkıda bulunması gerekir. Mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde satın alınan tasfiyeye konu mala çalışma karşılığı elde edilen gelirlerle (maaş, gündelik, kar payı vb.) katkıda bulunulduğunun ileri sürüldüğü durumlarda; çalışarak, düzenli ve sürekli gelire sahip eşin, aksi kanıtlanmadıkça, yapabileceği tasarruf oranında katkıda bulunduğunun kabulü gerekir. Yargıtay'ın devamlılık gösteren uygulamaları da bu yöndedir. Somut olayda da; Dava tarafları 17/01/1982 tarihinde evlenmişler ve murisin 08/10/2014 tarihinde vefatı ile evlilik akti ve taraflar arasındaki mal rejimi sona ermiştir....
Mahkemece davalı T4'un satış sözleşmesinin tarafı olmaması nedeniyle bu davalı yönünden davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiş ise de; yukarıda açıklandığı üzere davalı T4'un tüketiciye mal satan kişi adına ve hesabına hareket eden, ticari veya mesleki amaçlarla oto alım satım işiyle uğraşan kişi olması nedeniyle 6502 Sayılı yasanın 3/1- i maddesi gereğince satıcı sıfatına haiz olduğu, satıcı sıfatına haiz olan davalı T4'un 6502 sayılı yasanın 8 ve 11.maddeleri gereğince ayıplı maldan dolayı davacı alıcıya karşı sorumlu olduğu kabul olunarak bir karar verilmesi gerekirken, davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesi doğru olmamış ise de; davacı tarafın istinaf talebi bulunmadığından bu husus eleştirilmekle yetinilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminin tasfiyesi ile alacak Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen taşınmazlar nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Ne var ki, temyizden feragat yetkisi bulunan davalı vekilleri Av..... ile Av.... ... 2.Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesi'ne sundukları 05.01.2017 havale tarihli usulüne uygun imzalı dilekçeleri ile temyizden feragat etmişler, dilekçe Dairemiz'e gönderilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminden Kaynaklanan alacak ... ile ... aralarındaki mal rejimi tasfiyesinden kaynaklanan alacak davasının kısmen kabulüne dair Manavgat 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 30.09.2010 gün ve 143/698 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Hüküm Asliye Hukuk Mahkemesince Aile Mahkemesi sıfatı ile verilmiştir. HUMK.nun 432.maddesi hükmüne göre temyiz süresi onbeş gündür. Aynı Kanunun 434.maddesinin 2.fıkrası hükmüne göre, temyiz isteği harca tabi ise harcın yatırıldığı tarihte yapılmış sayılır. Somut olayda, hüküm davalıya 26.10.2010 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı vekili tarafından verilen temyiz dilekçesi 24.11.2010 tarihinde hakimlikçe havale edilmiş, alınması gerekli temyiz harçları yine aynı tarihte 24.11.2010 tarihinde tahsil edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklanan Alacak Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkin olup, Mahkemece davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Ne var ki; davalı ... vekili kararı temyiz ettikten sonra vekaletnamesinde kanun yollarından feragat yetkisi bulunan davalı vekilinin sunduğu 10.02.2021 tarihli imzalı dilekçesi ile temyizden feragat etmiş, dilekçe Dairemize gönderilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklanan Alacak Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen malvarlıkları nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur. Mahkemece davacının davasının kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Ne var ki; davalı vekili kararı temyiz ettikten sonra, davalı ... Yargıtay Başkanlığı Ön Kayıt Bürosu'na verdiği imzası kimlik tespiti yapılmak suretiyle usulen onaylanmış kimlik fotokopisi ekli 07.08.2018 tarihli dilekçe ile temyizden feragat etmiş, dilekçe dosyaya eklenmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklanan Alacak Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiş olup, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen malvarlıkları nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur. Mahkemece davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Ne var ki; temyizden vazgeçmeye ilişkin vekaletnamesinde özel yetki bulunan davacı vekili Av. ... ... 5.Aile Mahkemesi'ne elektronik imza ile UYAP üzerinden sunduğu 13.07.2018 tarihli dilekçe ile temyizden feragat ettiğini bildirmiş, dilekçe Dairemiz'e gönderilmiştir....
Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya Tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir....
Kural olarak katkı payı alacağı; tarafların elde ettikleri gelirler, kişisel harcamalar, yapabilecekleri tasarruf miktarları ve ayrıca davalı kocanın 743 sayılı TKM.nin 152. maddesi uyarınca evi geçindirme yükümlülüğü nedeniyle yaptığı harcama gözetilerek hesaplanmalı ve bulunacak katkı payı alacağının davalıdan tahsiline karar verilmelidir. Ancak mal rejiminin tasfiyesi nedeniyle gerek katılma, gerekse katkı payına dayalı istekler, alacaklı eşe sadece bir alacak hakkı sağlar. Yani davacı, ancak şahsi hak niteliğinde bulunan alacak hakkını (katkı payı alacağını) isteyebilir. Davacının böyle bir isteği bulunmamaktadır. Nizalı taşınmaz, evlilik birliği içinde davalı tarafından 3.kişiden satın alma suretiyle edinildiğinden, eşler arasında 4721 sayılı TMK.nun 706 (MK.nun 634) maddesi gereğince düzenlenmiş mülkiyetin aktarımı ile ilgili resmi bir sözleşme de bulunmamaktadır....