kararlaştırılan bedel, teslim edilecek olan hizmet ve emtianın cinsi, miktarının düzenlendiğini, faturada belirlenen tarihten çok önce Haziran 2012 tarihinde müvekkilinin LİLUZ OTEL’in tanıtımı için MİKRO WEB TASARIMI hazırlayıp davalıya teslim ettiğini, davalı şirketin müvekkilinden hizmet mal alımını gösterir Nisan 2012 ile Haziran 2012 tarihleri arasında şirketin yetkilisi Ecevit TUAÇ ile müvekkili arasında gerçekleşen elektronik posta yazışmaları mevcut olduğunu, müvekkili tarafından edimin ifa edildiğini davalı taraf fatura tarihinde ödemeyi yapmadığını, bu nedenlerle müvekkil tarafından davalıya verilen hizmet (ticari alım - satım) ilişkisini nedeniyle düzenlenen fatura uyarınca müvekkilinin mal ve hizmet teslim borcunu yerine getirmesine rağmen karşı tarafın fatura bedelinde gösterilen tutarı ödememesi sonucu doğan 9.521,77 TL alacağının işlemiş ve işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsili karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını...
yapılmasının mümkün olmadığı, yapılan hesaplamaya göre hizmet bedelinin esas alınması durumunda davalı tarafından adi ortaklığa ( 56.788,14 - 55.814,00 = ) 974,14 Euroluk fazladan ödeme yapıldığı, bu durumda davacıların herhangi bir alacak talebinde bulunamayacağı belirtilmiştir....
Dava, hizmet alımı sözleşmesinden kaynaklı faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan takibe itirazın iptaline ilişkindir. Davacı vekili, taraflar arasındaki yapı laboratuvarı hizmet sözleşmesi uyarınca davalıya sunduğu hizmet bedelinin bakiye tutarını talep etmiş, davalı ise ücret talebi hakkında muhatabın kendisi olmadığını, ayrıca hakedişi yapılan fatura bedellerinin davacıya ödendiğini ileri sürüp davanın reddini dilemiştir. Burada öncelikle, davalının zamanaşımı def'i değerlendirilecek, akabinde davanın esası hakkında değerlendirmelerde bulunulacaktır. 6098 s. TBK'nın 146. maddesine göre, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir ve somut olayda sözleşme tarihi ile takip tarihine göre zamanaşımı def'i yerinde değildir. Taraflar arasında ... tarihinden önce düzenlendiği anlaşılan bila tarihli yapı laboratuvarı hizmet sözleşmesine göre davacı, davalı şirkete yapı laboratuvarı hizmeti sunacak, davalı da karşılığında ücret ödeyecektir....
Dava, hizmet alımı sözleşmesinden kaynaklı faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan takibe itirazın iptaline ilişkindir. Davacı vekili, taraflar arasındaki yapı laboratuvarı hizmet sözleşmesi uyarınca davalıya sunduğu hizmet bedelinin bakiye tutarını talep etmiş, davalı ise ücret talebi hakkında muhatabın kendisi olmadığını, ayrıca hakedişi yapılan fatura bedellerinin davacıya ödendiğini ileri sürüp davanın reddini dilemiştir. Burada öncelikle, davalının zamanaşımı def'i değerlendirilecek, akabinde davanın esası hakkında değerlendirmelerde bulunulacaktır. 6098 s. TBK'nın 146. maddesine göre, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir ve somut olayda sözleşme tarihi ile takip tarihine göre zamanaşımı def'i yerinde değildir. Taraflar arasında ... tarihinden önce düzenlendiği anlaşılan bila tarihli yapı laboratuvarı hizmet sözleşmesine göre davacı, davalı şirkete yapı laboratuvarı hizmeti sunacak, davalı da karşılığında ücret ödeyecektir....
Dava, hizmet bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davacı iş bedelinin 118.000 TL olduğunu iddia ederek ödenen kısmın tenzilinden sonra bakiye 58.000 TL'nin tahsili için bu davayı açmıştır. Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamakla birlikte davalı şirket akdi ilişkiyi inkar etmemektedir. Bu durumda, taraflar arasında akdi ilişki bulunduğuna, fakat yazılı sözleşme olmaması nedeniyle iş bedeli konusunda taraflar anlaşamadığına ve davacıda iş bedelinin 118.000 TL olduğunu ispat edemediğine göre, yapılan iş ve yapıldığı yer ve zamandaki rayiç bedelinin bilirkişi marifetiyle belirlenerek oluşacak sonuca göre karar vermek gerekirken, davanın yazılı gerekçeyle reddi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 15.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE HUKUKİ GEREKÇE: Dava; hizmet bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosyanın incelenmesinde; davacı tarafından 4.999,89 TL hizmet bedelinin tahsili amacıyla davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, davacının yasal süresi içerisinde 4.999,89 TL üzerinden iş bu itirazın iptali davasını açtığı, yapılan yargılama neticesinde davacı vekilinin davadan feragat ettiği ve vekilin vekaletnamede yetkisi bulunduğu gerekçesiyle davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmıştır.İlk derece mahkemesince verilen karar davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf edilmiştir.İtirazın iptali davası ilamsız icra takibine itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamaya yönelik açılan bir davadır. Bu nedenle hangi takibe yönelik açılmış ise o takipte belirtilen alacakla ilgili yargılama yapılarak hüküm kurulması gerekir....
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, tacirler arası hizmet sözleşmesine dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı tarafça, davacının sunduğu hizmet bedelinin %30’unun davalıda kalacağı, %70’inin davacıya ödeneceği şeklinde anlaşma kurulduğu ve tarafların ticari defterlerinde bu durumun sabit olduğu savunulmuştur. Somut olayda uyuşmazlık, 21.10.2013 tarihli hizmet sözleşmesi dışında davacıya ödenecek ücretten %30 iskonto yapılacağı konusunda taraflar arasında teammül olup olmadığına ilişkin olup bu durumda mahkemece tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. 2- Bozma nedenine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacının aldığı cep telefonunda yaşadığı sorunun davalı yetkili servis tarafından giderilmemesi nedenine dayalı malın fatura bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesi, davalının satıcı, bayii ya da imalatçı olmadığı, bu nedenle uyuşmazlığın genel hükümlere göre çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....
Uyuşmazlık, hizmet bedelinin kimin tarafından ödeneceği noktasında toplanmaktadır. Davalı hizmet bedelinin dava dışı ... tarafından davacıya ödeneceğinin kararlaştırıldığını savunmuştur. Davacı ise davalı tarafından gerekli işlemler yerine getirilmediğinden ... tarafından kendilerine herhangi bir ödeme yapılmadığını bildirmiştir. Dava dışı ... Başkanlığının mahkemeye hitaben yazdığı 9.10.2006 tarihli yazıda davacı firma hesabına kurumlarınca herhangi bir ödeme yapılmadığı belirtilmiştir. Bu durumda mahkemece takip tarihinden önce muaccel hale gelen 8.9.2005 ödeme tarihli borç yönünden davacının talebinin kabulü gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin öteki temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine,20.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, elektrik enerjisi satışına ilişkin perakende satış sözleşmesi kapsamında sunulan hizmet bedelinin ödenmediği iddiasıyla tüketim fatura bedellerinin tahsili amacıyla başlatılan takibe yönelik itirazın iptali davasıdır. Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır. ---- incelemesinde; davacı alacaklı tarafından davalı aleyhine ------------- alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir....