Vekili; Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu, davacının zararı belirlenmiş olduğundan belirsiz alacak davası açılamayacağını, davacıya ait araç değerinin 150.000,00-TL olduğu iddia edilmişse de bunun doğru olmadığını, aracın değerinin kaza tarihindeki mevcut değeri üzerinden hesaplanması gerektiğini, araç değerine bakıldığında davacıya ödenen miktarın oluştuğu iddia edilen zararın fazlasıyla karşılandığını, davacının araç mahrumiyetine ilişkin delil sunmadığı gibi sigorta şirketlerinin ikame araç hizmeti sunduğunu, yasal faiz talep edilebileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur....
Noterliğinin 12.08.2020 tarihli ve 29339 yevmiye numaralı araç satış sözleşmesi ile davacı tarafından, davalıdan K.D.V. Dahil 102.000,00....
Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır." düzenlemeleri mevcuttur.Düzenlemeler karşısında somut olay incelendiğinde; Davacı tarafından ------ plakalı araçta üretimden kaynaklanan ayıp bulunduğu ileri sürülerek tamir, işçilik ve parça bedeli ile değer kaybından doğan ve aracın fiilen kullanılamamasından kaynaklanan maddi zararın aracı ithal edip satışını gerçekleştiren davalı şirketten tahsili istemiyle huzurdaki davanın açıldığı, Dava konusu aracın ilk malikinin dava dışı ----- şirketi olup, aracın 12/05/2010 tarihinde tescil edildiği, davacı tarafından 21/04/2015 tarihinde satın alındığı, davaya konu hasarın 17/12/2017 tarihinde meydana geldiği, Davalı tarafından dava konusu araç için verilen garanti süresinin 2 yıl / 60.000 km (hangisi önce dolarsa) garanti süresi 12/05/2012 tarihinde ve 3 yıl / 100.000 km (hangisi önce dolarsa) ücretsiz onarım taahhüdü süresinin 12/05/2013 tarihinde sona erdiğinin savunulduğu, Somut olayda davacının tüketici...
Mahkememizce benimsenen usul ve yasaya uygun bilirkişi raporunda; --- meydana gelen kazada; Davalı şirkete -------- plaka sayılı araç sürücüsünün %60 (Yüzde Altmış) oranında Kusurlu, Davacıya ----plakalı araç sürücüsünün %20(Yüzde Yirmi) oranında kusurlu ve dava dışı -------veya sorumlulularının %20(Yüzde Yirmi) oranında kusurlu oldukları, Kaza nedeniyle hasar gören ve alacağı oluşturan --- plakalı aracın hasar sonrası onarımının ekonomik olmayacağından ----davacı sigorta şirketin kusuru oranında 9.300TL bedelden sorumlu olacağı görüş ve kanaatine varıldığını bildirmiştir. Dosya kusur yönünden rapor alınmak üzere-- dairesine gönderilerek rapor alınmıştır. ---- raporunda; dava dosyası incelendiğinde; taraflarca tutulan maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağının olduğu, mevcut tespit tutanağında olayın oluş şekli, mahal şartları, tarafların iddia ettikleri çalışma nedeniyle yol üzerinde önlem alınıp alınmadığı hususunda kesin bir kanaate varılamadığı anlaşılmıştır....
Karara karşı davalı vekili mahkemece hükmedilen tazminattan müterafik kusur indirimi yapılmamış olmasının hukuka aykırı olduğunu, davaya konu kazada müteveffanın ehliyetsiz biçimde araç kullandığını ve alkollü araç kullanma şüphesinin bulunduğundan tazminattan % 20 indirim yapılması gerektiğini, aynı şekilde emniyet kemerinin takılı olmaması nedeniyle de % 20 indirim yapılması gerektiğini, müteveffanın eşi ve çocukları tarafından açılmış derdest davalar bulunduğunu, işbu davalar birleştirilerek tüm hak sahipleri yönünden tek bir rapor alınarak garame hesabı yapılması gerekirken sadece davacı yönünden hesaplama yapıldığını, garame hesabı yapılmadan tazminata hükmedilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir....
Karara karşı davalı vekili mahkemece hükmedilen tazminattan müterafik kusur indirimi yapılmamış olmasının hukuka aykırı olduğunu, davaya konu kazada müteveffanın ehliyetsiz biçimde araç kullandığını ve alkollü araç kullanma şüphesinin bulunduğundan tazminattan % 20 indirim yapılması gerektiğini, aynı şekilde emniyet kemerinin takılı olmaması nedeniyle de % 20 indirim yapılması gerektiğini, müteveffanın eşi ve çocukları tarafından açılmış derdest davalar bulunduğunu, işbu davalar birleştirilerek tüm hak sahipleri yönünden tek bir rapor alınarak garame hesabı yapılması gerekirken sadece davacı yönünden hesaplama yapıldığını, garame hesabı yapılmadan tazminata hükmedilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir....
Destekten yoksun kalma tazminatından, bölüşük kusur nedeniyle indirim yapılmış olması doğrudur. Ancak, karşı araç hasarı nedeniyle o aracın kasko sigorta şirketine ödenen 2.750,00 TL tazminattan da sigortalı araçta yolcu olarak bulunan ve kaza sonucu vefat eden kişinin bölüşük kusuru nedeniyle indirim yapılmış olması doğru değildir. Şu durumda; mahkemece, araç hasarı nedeniyle istenen 2.750,00 TL sının tamamına hükedilmesi gerekirken, bu kalem istek yönünden de yukarıda yazılı şekilde indirim yapılarak hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. 3-Dahili davalı ... ...'ün temyiz itirazına gelince; Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçe Genel Şartlarının B.4/2 maddesinde “Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene rücu edebilir” hükmü mevcuttur....
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 68.792,00 TL maddi tazminatın 05.06.2013 tarihinden itibaren işleyen avans faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir. 2918 sayılı KTK'nun 48. maddesinde; "Uyuşturucu veya Uyarıcı maddeleri almış olan sürücüler ile alkollü olan sürücülerin ka...olunda araç sürmeleri yasaktır." hükmüne yer verilmiştir....
Somut uyuşmazlıkta; davacı, davalıdan 20/07/2017 tarihinde 2017 model Volkswagen Jetta marka sıfır km araç satın almıştır. Taraflar arasında satışa, satış bedeline ve bedelin ödendiğine ilişkin ihtilaf bulunmamaktadır....
Malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması halinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketiciaçısından sorun teşkiledip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır. Tüketicinin sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim hakkını seçtiği durumlarda, satıcı, malın bedelinin tümünü veya bedelden yapılan indirim tutarını derhal tüketiciye iade etmek zorundadır. Tüketicinin, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakkını seçmesi durumunda satıcı, üretici veya ithalatçının, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebinin kendilerine bildirilmesinden itibaren azami otuziş günü içerisinde, bu talebi yerine getirmesi zorunludur....