Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davacı-birleştirilen davanın davalısı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilin sevk ve idaresindeki araca, davalının malik ve sürücüsü olduğu aracın kusurlu olarak çarpması sonucu hasar meydana geldiğini belirterek, 7.000.00 YTL araç hasar bedeli, 2.779.00 YTL zarar gören zeytin bedeli ve 100.00 YTL araç mahrumiyeti bedeli toplamı olan 9.879.00 YTL’nın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, birleştirilen davaların reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; muafiyetli sigortalarda muafiyet uygulamasının belirlenen tazminat üzerinden uygulanması gerektiği, bu durumda davacının toplam sigorta bedeli olan 200.000,00 USD veya TCMB kur karşılığını sigortacıdan ödeme günü itibarı ile talebe yetkili olduğu, davalı sigortacının toplam sigorta bedeli üzerinden %10 muafiyet uygulamasının hatalı olduğu, bu nedenle 20.000,00 USD eksik ödenen sigorta tazminatını ödemesi gerektiği, ancak davacının kur hesabını 24.03.2014 tarihinde yaptığı ve takibe ise 31.03.2014 tarihinde giriştiği, kurun gerilemesi nedeniyle takip tarihinde 1.588,00 TL fazla talepte bulunduğu gerekçesiyle itirazın kısmen iptali ile takibin 43.192,00 TL üzerinden devamına ve asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir....
K sayılı kararın istinaf edilmesi üzerine dosya BAM ....Hukuk dairesine gönderilmiş, Bam ...Hukuk Dairesinin ...tarihli kararı ile " Somut olaya gelince; davalıların sürücü, işleteni ve sigortacısı olduğu aracın, neden olduğu trafik kazasında, davacının aracındaki hasar nedeniyle maddi tazminat talep edilmekte olduğuna göre, davalılar zarar gören davacılara müteselsilen sorumlu olup, müteselsil sorumlu davalılar arasında ise zorunlu dava arkadaşlığı değil, ihtiyari dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Davalı sigorta şirketi hakkındaki tazminat istemli davanın mutlak ticari dava olması ve 7155 sayılı yasanın 18/ A-2 maddesi uyarınca ticari davalarda zorunlu arabuluculuğa başvuru şartı yerine getirilmeden davanın açılması karşısında, mahkemece bu davalı yönünden dava şartı yokluğu nedeniyle, davanın usulden reddine karar verilmesi yerindedir. Esasen davacı tarafça dava tarihi olan ......
maddelerine işaret edildiğini, haksız fesih nedeniyle müvekkilinin maddi-manevi zarara uğradığını ileri sürerek; acenteliğin tanıtımı için yapılan açık hava reklam bedeli, tv-radyo ve gazete reklam bedeli, açılış organizasyon bedeli, kartvizit ve açılış davetiye bedeli, acentelik için kiralanan ve iş yeri için peşin ödenen 1 yıllık kira bedeli, davalı sigorta logolu araç giydirme masrafı, belediyeye ödenen iş yeri ruhsat harç ve giderleri olmak üzere toplam 45.692,30 TL maddi, 50.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 95.692,30 TL tazminatın davalı şirketten tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının müvekkili şirkete acentelik müracaatını içerir başvuru dilekçesinde özellikle diğer bir acenteleri olan Başaran Sigorta ile ilgili olarak "... veya müşterilerini almaya uğraşmak gibi düşüncemiz yoktur....
Hükme esas alınan 20.10.2011 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda, ekspertiz raporunda KDV hariç belirtilen 10.489,63 TL parça bedeli ile 18,98 Auto King harcama tutarı dahil 3.638,98 TL işçilik bedeli toplamı 14.128,62 TL hasar bedelinin içinde KDV varmış gibi zarar tespit edildikten sonra, 628,00 TL hurda değeri mahsup edilerek 13.500,00 TL bakiye tazminat hesap edildiği gibi mahkemece de bu durumda bakiye 1.000,00 TL tazminata hükmedilmesi gerekirken davacı taraf aracında 13.500,00 TL tutarında hasar meydana geldiği belirtildikten sonra araçta kaza ../... -3- 2012/6490 2012/10305 sonrasında oluşan hasar bedeli, kullanım, gelir kaybı giderleri olarak davacı şirket tarafından 16.309,00 TL ödemede bulunulduğu, bunun 12.500,00 TL’sinin trafik sigortasından tahsil edildiğinden bahisle 3.809,00 TL tazminat yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir....
davranışlarıyla tazminat talebine konu zararlar arasında uygun bir illiyet bağı bulunduğu anlaşıldığından, davacının tazminat isteminin kabulüne karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır....
Somut olayda davacının talep edebileceği tazminat miktarı taşınmazın eski hale getirilmesi nedeniyle hesaplanacak zarar miktarı kadardır. Haksız fiildeki tazminat sorumluluğunun kapsamı, gerçek zarar ile sınırlı olup; zarar da, haksız eylemden önceki ve sonraki durum arasındaki farktan ibarettir. Gerçek zararın giderilmesi ilkesi çerçevesinde eski hale getirme bedeli istenebilir. Dava konusu olayda, taşınmazdan çıkarılan malzeme nedeniyle taşınmazın fiziki yapısına zarar verilmiştir. Haksız eylem nedeniyle taşınmaza fiziki olarak zarar verilmesi durumunda, zarar miktarı, o taşınmazın değerini de geçemeyeceğinden, dava konusu taşınmazın 2012 yılı sürüm (rayiç) değeri belirlenmeli ve taşınmazın değerini geçmeyecek biçimde tespit edilecek tazminata karar verilmelidir....
tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkili şirketin taahhüdü altında yapılan “Mersin Mut Göksu Nehri Deresi Islahı” işine ilişkin yapım çalışmaları devam edereken yörede meydana gelen sel felaketi nedeniyle, davalı ile imzalanan sigorta poliçesi gereği müvekkiline ödenmesi gereken zarar bedeli daha fazla olduğu halde, 10.000,00 gibi düşük bir tazminat bedeli ödendiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla bakiye 202.623,63 TL’nin temerrüt faizi ile birlikte davalı ... şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı başvuruya cevap vermemiştir....
Davacı taraf, yüklenicinin ayıplı imalatı nedeniyle zarara uğradığını iddia etmiş ise de, 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 360. maddesi hükmünde belirtilen ayıplı imalâttan kaynaklanan zararın varlığı kanıtlanamadığı gibi, davacının dosyaya sunduğu belgelerdeki masrafların da ayıplı imalâtla bağlantısı bulunmadığından, mahkemece menfi zarar isteminin kabulüne karar verilmesi yerinde değildir. Yine aynı Kanunun 49. madde hükmü uyarınca, manevi tazminat istemi için davacının kişilik haklarının hukuka aykırı şekilde ihlal edilmesi gerekir. Davacı bu hususu da kanıtlayamamıştır. Mahkemece sözleşme ilişkisinin ifa ile sonuçlanmamış olması gerekçesiyle manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmesi de doğru olmamıştır. Kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/12/2022 NUMARASI : 2021/1120 E- 2022/1053 K DAVA KONUSU : Kamulaştırma (Kamulaştırmasız El Atma Nedeniyle Tazminat) KARAR : Alaşehir 1....