Davacı tarafından sigortalanan işyerinde, su basması olayı nedeniyle oluşan hasar ile bedeli, davacı tarafından alınan eksper raporuyla 38.482,34 TL. olarak saptanmıştır. Mahkemenin hükme esas aldığı 12.11.2014 havale tarihli kök rapor ile tarihsiz ek raporda da aynı bedelin hasar bedeli olarak bildirildiği; bilirkişi heyeti tarafından hasar bedeli konusunda değerlendirme yapılırken, davacının aldığı eksper raporundaki tespitler ile yetinildiği ve başkaca herhangi bir irdeleme yapılmaksızın eksper tarafından belirlenen bedellerin uygun bulunduğunun ifade edildiği görülmektedir. Bu itibarla, hükme esas alınan bilirkişi heyeti raporu, hasar bedelinin belirlenmesi bakımından herhangi bir teknik veri içermeyen yetersiz bir rapor olup hükme esas almaya elverişli değildir....
Ekspertiz raporunda araçta 2.197.45 YTL parça bedeli, 670.00YTL işçilik bedeli olarak toplam 2.867.450.000-TL zararın belirlendiği ve 2.592.99 YTL bedelli faturanın dosyaya sunulduğu görülmüştür. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise fatura bedeli esas alınarak parça bedelleri, ekspertiz raporundaki bedele göre de işçilik bedeli belirlenmiş, bu rapora göre karar verilmiştir. Alınan rapor hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyleki; Ekspertiz raporunda işçilik bedeli 670.00-YTL gösterildiği halde bilirkişi raporunda herhangi bir gerekçe gösterilmeden işçilik bedelinin 2.197.45-YTL olarak belirlenmesi uygun değildir. Mahkemece işçilik bedeli konusunda bilirkişiden gerekçeli ek rapor alınarak, tüm deliller değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde fazlaya hükmedilmesi doğru değildir....
Manevi Tazminat ... için İş göremezlik ve kalıcı cismani hasar nedeniyle fazlaya dair talep ve dava hakkımız saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL maddi tazminat 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih : Taraflar arasındaki alacak-tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı esas davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı-karşı davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan harici satım sözleşmesi ile dava dışı ... ... ait ... 5.800.00 YTL bedelle satın aldığını, aracın devrini üzerine almadığını, 9.8.2005 tarihinde araca çalıntı olduğundan bahisle polis tarafından el konulduğunu, halende hırsızlık suçundan soruşturma başlatıldığını belirterek araç bedeli olarak ödediği 5.800 YTL'nin iadesine, araçı kullanamaması nedeniyle uğradığı 3.000 YTL maddi tazminatla, 5.000 YTL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece şartları bulunmayan manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, bu istemin de kısmen kabulüne karar verilmesi de hatalı olmuştur. Yapılacak iş, davacının hakettiği iş bedeli 222,23 YTL olarak kabul edilmek sureti ile karar oluşturulmasından, bu bedelin eskale edilmemesinden ve davacının manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesinden ibarettir. Kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2.ve 3.bentte açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 26.09.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, davacının ödediği bedeli isteyebileceği, manevi tazminatın koşullarının bulunmadığı gerekçesiyle 1.580 TL.nın tahsiline, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacının 15.7.2009 tarihi ile 19.7.2009 tarihleri arasında davalıca düzenlenen İtalya turuna katılmak için davalı ile sözleşme yaptığı ve ancak davalının ... başlangıç tarihini 16.7.2009 olarak alması nedeniyle tura katılamadığı dosya kapsamı ile anlaşılmakta olup, vizenin alınmasının da davalının sorumluluğunda olduğu davalının kararı temyiz etmemesi nedeniyle sabittir. Davacı, tura katılamaması nedeniyle ödediği bedeli ve manevi tazminatı istemektedir. Davacının 15.7.2009 tarihinde başlayacak tura katılabilmek için gerekli girişimlerde bulunduğu ve tura katılacakmış gibi hazırlık yaptığı, yaşamının o bölümünü ona göre yönlendirdiği hayatın olağan akışından anlaşılmaktadır....
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacı tarafın maddi tazminat talebinin ispatlanamaması sebebiyle reddine, davacı tarafın manevi tazminat talebi hakkında verilen karar Yargıtay bozmasına konu olmadığından ve bu hüküm kesinleşmiş olduğundan yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dairemizce, davacı ...'in kaza sonrası gittiği Almanya ülkesinde tedavisinin devam ettiği, alınan raporlarında sürekli maluliyetinin belirlendiği iddia edildiğinden, davacının kazanç kaybının belirlenmesi yönünden, davacının yurt dışındaki tedavi evraklarının getirtilmesi ve Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi'nden maluliyetine ilişkin rapor alınması gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir....
Zararın ispatı esasen davacıya düşmekte ise de, hakim gerçek zararın miktarının ispat edilip edilemediğini gözeterek, ispat edilememişse bu zararı kendisi yasada belirtilen koşullarla tespit edecek; ardından da bu zararın giderilebilmesi için tazminat miktarını yine kanunda aranan usul ve esaslar çerçevesinde belirleyecektir. Açıktır ki, hükmedilecek tazminat, hiçbir şekilde zarar miktarından fazla olamaz. Zarar miktarı tazminatın azami sınırını teşkil eder (Turgut Uyar, Açıklamalı-İçtihatlı Borçlar Kanunu Genel Hükümler, Birinci Cilt, 1990 bası, s.549). Bir başka ifadeyle, tazminat miktarı hiçbir zaman gerçek zararı aşmamalıdır. Tazminat miktarının belirlenmesinde, zarar görenin gerçek zararının esas alınması zorunlu olup; burada ilke, zarar doğurucu eylem, zarar görenin malvarlığında gerçekten ne miktarda bir azalmaya neden olmuş ise, zarar verenin tazminat borcu da, o miktarda olmalıdır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/373 KARAR NO : 2023/511 DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) DAVA TARİHİ : 19/07/2019 KARAR TARİHİ : 17/07/2023 Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat davasına dair karar, davalılar ve davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, hor kullanma tazminatı, eski hale getirme bedeli ve tamirat süresince yoksun kalınan kiranın kaybı istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davacının hor kullanma tazminatı ve tamirat süresince yoksun kalınan kira kaybı isteminde haklı olduğundan, eski hale getirme bedeli yönünden ise sözleşmede kiralananın eski hale getirilerek teslim edileceğine dair hüküm bulunmadığından, eski hale getirme bedeli talep edilemeyeceğinden davanın kısmen kabulü ile 2.126,00 TL'sı hor kullanma tazminatı 3000,00 TL kira kira kaybı olmak üzere toplam 5.126,00-TL'nın davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1....