Davacının diğer taleplerine gelince; çelik kapının çizilmiş olması nedeniyle tamir bedeli, oda duvarlarının sıvalarının dökülmüş olması nedeniyle badana-boya bedeli, bir adet oda camının kırılmış olması nedeniyle cam bedeli, kombinin mevcut olmadığından kombi bedeli talep etmiş ise de, davacının belirtmiş olduğu zararların, davalı arsa sahibi tarafından verildiği davacı tarafından kanıtlanması gerekirken dosya kapsamında kanıtlanamadığı anlaşıldığından yukarıda belirtilen maddi zararlara ilişkin talebin de tümden reddi gerekirken kabulü doğru olmamıştır. Netice itibariyle, yukarıda açıklanan nedenler dikkate alınarak davacının davasının tümden reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bozulması uygun bulunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: -KARAR- Davacılar vekili, davalıya ait daireden sızan su nedeniyle oluşan 5.250,00 TL zarar ve hasar bedeli, 666,40 TL tespit masrafları, dairelerini kullanamamaları nedeniyle köye gidiş ve gelişte kullandıkları 350,00 TL akaryakıt bedeli ve 4.000,00 TL manevi tazminatın 29/07/2013 tespit tarihiden itibaren işleyecek olan yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının maddi tazminat talebinin 5.150,00 TL yönünden kabulü ile fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
Davacı bu kerre 31.12.1994 tarihinde idareye protez bedeli ve fazla tazminat ödenmesi için müracaat ettiğinden 24.4.1995 tarihinde açılan dava protez bedeli için süresinde olmaktadır. Zira protez bedeli kazanın olduğu anda belli olmayıp ancak amputasyon ve rehabilitasyon devrelerinin sonucunda ortaya çıkabilecek bir giderdir. Yukarıda açıklanan nedenle protez bedeli yönünden temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması, fazlaya ilişlkin tazminat yönünden temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği düşünüldü....
Mülkiyetin bedele çevrilmesi ise, idari eylem ve işlem nedeniyle doğan bir zarar niteliğinde olmadığından idari yargıda görülen tazminat davasının konusuna girmez. Buna göre, imar planında kamu alanında kalan taşınmazlar için süresinde kamulaştırma yapılmaması nedeniyle mülkiyet hakkının kısıtlanmış olduğu, bu nedenle mülkiyetin bedele dönüştürülmesi suretiyle tazminat verilmesi istemiyle açılan davalar, esasen idarenin kamulaştırmama ya da parselasyon yapmama yolundaki olumsuz idari işleminin iptali yoluyla taşınmaz bedelinin ödenmesine ilişkin davalardır. İdarenin taşınmazı kamulaştırmaması nedeniyle mülkiyet hakkının kısıtlanması durumunda, kişinin bu işlem nedeniyle taşınmazının değerini talep edebilmesi için öncelikle kamulaştırmama işleminin iptalini sağlaması, bunun yasal sonucu olarak da mülkiyetin bedele çevrilmesini talep etmesi gerekmektedir....
Davacı vekili 01/12/2021 tarihli celsede; değer kaybı tazminat talebinin 6.150 TL olduğunu, 840 TL'sinin ise maddi zarar bedeli olarak talep ettiğini, dava açmadan önce 9.514,00 TL hasar bedelini karşı taraftan tahsil ettiklerini, maluliyet tazminatı talebinden feragat ettiğini imzası tahtında beyan etmiştir. Açılan dava trafik kazasından kaynaklı hasar bedeli tazminatı talebine ilişkindir....
Türbe Mevkii 120 ada, 20- 23- 45- 47- 48- 51- 110 parseller sayılı taşınmazların 1.00,00- TL ecrimisil alacağı + 1.000,00- TL tazminat bedeli olarak belirlendiği; kararın 2023 yılı olması nedeniyle HMK'nun 341/2 maddesinde kesinlik sınırı olarak belirlenen 17.830,00- TL'den aşağı olduğundan, davalı idare vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Söke 1....
edilmediği, sürücü Ünal Bal'ın ise sevk ve idaresindeki kamyonetle seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde sağ taraftaki kavşak kolundan kavşağa giriş yapan kamyona karşı zamanında etkili tedbir alması gerekirken bu hususa riayet edilmemesi nedeniyle %10 oranında kusurlu olduğunun İstanbul ATK raporu ile sabit olduğu, Halk sigortanın davacıya hasar bedeli olarak 36.000 TL ödeme yaptığı, makine mühendisi tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda; 34 XX 273 plakalı aracın kaza tarihi itibariyle hasar tamirinin ekonomik olmayacağı, ağır hasarlı olarak trafik kaydının tutulabilecek olması nedeniyle aracın muadil piyasa rayiç bedeli ve sovtaj bedeli arasındaki meblağ kadar tutarın tazminat bedeli olarak ödenmesi gerektiği ve bu bedelin 10.000 TL olduğu, bu bedelden davacıya sigorta şirketince ödenen 36.000 TL'nin güncel ödeme tutarının hesaplatılması sonucu ve davalının kusuru da hesaplandığında 7.447,02 TL talep edebileceği, taleple bağlı kalınarak araç bedeline ilişkin hüküm kurulduğu...
17.625,00 TL hasar bedeli, 2.200,00 TL motor rektefiye bedeli, 17.000,00 TL değer kaybı bedeli, 22.768,16 TL kazanç kaybı bedeli olmak üzere toplam 59.593,16 TL maddi tazminatın el koyma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece, 12.896,55 TL tamir bedeli, 1.782,06 TL değer kaybı bedeli ve 22.768,16 TL kazanç kaybı bedeli olmak üzere toplam 37.446,77 TL maddi tazminatın el koyma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesine hükmedilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede, davacı şirketin sahibi olduğu araca haksız yere el konulmasından dolayı 5271 sayılı CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince tazminat davası açtığı, davaya dayanak teşkil eden Enez Asliye Ceza Mahkemesinin, 2006/108 Esas - 2011/6 Karar sayılı dosyasında, davacının aracını davacıdan habersiz şekilde suçta kullanan sanığın göçmen kaçakçılığı suçu nedeniyle cezalandırılmasına, davacıya ait aracın iadesine karar verildiği, bu nedenle...
ve teminat bedeli faizine ilişkin hükümlerin açıkça onanmadıkça kesinleşmiş sayılamayacağı gözetilmeden, bozma sonrası yapılan yargılama sonunda manevi tazminat konusunda karar verilmesine yer olmadığına, net asgari ücret üzerinden hesaplanan gelir kaybına ve teminat bedeli faizine ilişkin karar verilmemiş ise de bu hususta mahallinde her zaman karar verilmesi mümkün görülmüştür....
Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, alınan bilirkişi raporlarına itibar edilerek manevi tazminat isteminin reddine, maddi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde meydana gelen kaza nedeniyle müvekkili şirkete ait otobüste toplam 14.566,00 TL hasar meydana geldiğini, sigorta şirketi tarafından 6.000,00 TL ödeme yapıldığını, bakiye 8.566,00 TL hasar bedeli zararının mevcut olduğunu belirterek hasar bedeli yönünden sigorta şirketi tarafından karşılanmayan 8.566,00 TL’nin tazminini talep etmiştir....