Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan edimin ayıplı ifası nedeniyle akdin feshi bedelin iadesi, aksi halde bedelde indirim yapılması istemine ilişkin olup yerel mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen karar, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki 05.05.2010 tarihli sözleşme ile davacı kooperatifin bahçesindeki oyun alanında 200 mm kalınlığında darbe emici 0.40x0.40 ebadındaki kauçuk kaplamanın, çift komponentli poliüretan bazlı yapıştırıcı ile monte edilmesi konusunda anlaşmaya varıldığı tarafların kabulündedir....

    Yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre makine mühendisinin yanında kimya mühendisinin de bulunduğu 3 kişilik bilirkişi heyeti marifetiyle keşif yapılarak, Yargıtay içtihatlarına göre ayıpsız misli ile değişim talebinin hakkaniyete uygun olup olmadığının değerlendirilmesi yönünden önem arz eden, ayıp oranında indirim bedelinin nispi metoda göre usulüne uygun hesaplanması amaçlı bilirkişi heyetinden rapor alınması gerekirken, makine mühendisinden alınan hakim ve taraf denetimine olanak sağlamayan, yukarıda belirtilen hususlara ilişkin eksik inceleme ve değerlendirmeye dayalı,usulünce nispi metoda göre ayıp oranında indirim bedelinin hesaplanmadığı raporun benimsenmesi suretiyle yukarıda belirtilen şekilde hüküm tesisi cihetine gidilmesi yerinde olmadığı" gerekçesiyle; HMK'nun 353/1.a-6 maddesi gereğince, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için kararı veren mahkemeye geri gönderilmesine karar verilmiştir....

    hukuka aykırı bir yön bulunmadığını, ayıbı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, Yargıtay içtihatları doğrultusunda nisbi metoda göre yapılan hesaplamanın hükme esas alınması hukuka uygun olup değer kaybının düşük olduğu yönündeki itirazların hukuki ve somut bir dayanağının bulunmadığını, huzurdaki uyuşmazlıkta yerel mahkemenin ayıp oranında bedelde indirim seçimlik hakkı (değer kaybı) yönünden karar vermiş olup re’sen faize hükmetmesi gerektiğine dair itirazın kabul edilebilir yönü olmadığını, öte yandan maldan yararlanan ya da yararlanma imkânı olan tüketicinin faiz talep hakkı bulunmadığının Yargıtay kararları ile sabit olduğunu, davacının seçimlik haklarında hakkaniyet ve orantılılık ilkeleri dikkate alınarak ayıp oranında bedelde indirim (değer kaybı) yönünde karar verilmiş olup ortada faize ilişkin bir davacı talebi de bulunmadığından yerel mahkemenin re’sen faiz işletmesi gerektiğini düşünmenin abesle iştigal olduğunu, öte yandan dava konusu aracın hala davacının elinde bulunması...

    Mahkemece, yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporuna göre, davacının davalı ve dava dışı diğer hissedardan aldığı taşınmazın, taraflar arasındaki işlem tarihi itibariyle toplam değerinin 90.000,00 TL olduğu, davalı tarafın 1/2 hissesinin bedelinin ise 45.000,00 TL olduğu bu durumda taşınmazın gerçek bedelinin çok üzerinde bir bedel ile davalı tarafça davacıya satıldığı taraflar arasında satışı yapılan taşınmaz nedeniyle yapılan görüşmeler sonucu satışın iptal edilmeyip bedelde indirim yapılması hususunda anlaşıldığı ve davacı tarafça indirim bedeli olan 25.000,00 TL'nin tahsili için yapılan icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın hakkaniyet ve nesafet ilkelerine aykırı olduğu gerekçesiyle itirazın iptaline karar verilmiş ise de, davacının sunduğu protokol incelendiğinde, protokolün davacı ile taşınmazın diğer hissedarı olan dava dışı... arasında yapıldığı, davalının imzasının olmadığı, anılan protokolde, dava dışı ...'...

      Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı araç satışı iddiasına dayalı ayıpsız misli ile değişim, olmadığı takdirde ayıp oranında indirim bedelinin davalıdan tahsili taleplidir....

      Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre; davacının TTK’nun 25/4. maddesinde öngörülen 6 aylık zamanaşımı süresi ile iki ve sekiz günlük ayıp muayene ve ihbar yükümlülüklerine uymadığı, ancak aracın motor kaputunda meydana gelen boya kusurunun, üretim aşamasında ya da aracın tesliminden önce gerçekleşmiş olduğu, davalının bu ayıbı aracın ilgili kısmını boyamak suretiyle gizlediği ve aracı bu şekilde davacıya teslim ettiği, ayıp hile ile gizlendiğinden 818 sy....

        Dava, dava konusu bağımsız bölümün ayıplı olduğu iddiasına dayalı bedelde indirim istemine ilişkindir....

        Davalılar, taşınmazda fiili taksim olduğunu, davacının satıştan haberi olduğunu, bedelde muvazaanın olmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, önalım bedelinin süresinde depo edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, önalım nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Önalım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir....

          Bunlar; *Satılanı iade ederek sözleşmeden dönme, *Ayıp oranında bedelden indirim talep etme, *Aşırı masraf gerektirmeği hallerde ücretsiz onarım talep etme, *Satılanın ayıpsız benzeri ile değiştirilmesini isteme. *Satıcı, malın ayıpsız benzerini hemen vererek, alıcının seçimlik haklarını kullanmasını engelleyebilmektedir. Hâkim, durumun şartları alıcının dönme hakkını kullanmasını haklı göstermiyor ise, satılanın onarılmasına veya bedelde indirime hükmedebilir. Ayrıca, satılanın ayıp sebebiyle bedelindeki eksiklik, satılanın fiyatına çok yakın ise alıcı ancak sözleşmeden dönme veya ayıpsız benzeri ile değiştirme hakları kullanabilecektir. TBK m.231 uyarınca, satıcı daha uzun bir süre için üstlenmiş olmadıkça, satılanın ayıbından doğan sorumluluğa ilişkin her türlü dava, ağır kusur hali hariç, malın tesliminden itibaren iki sene geçmekle zamanaşımına uğrar. Somut olayda Afyonkarahisar 3....

          Davalı vekili 18/02/2021 tarihli istinaf başvuru dilekçesi ile; ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını, davanın süresinde açılmadığını, zaman aşımı süresinin dolduğunu, davalının taraf sıfatının bulunmadığını, zira aracın km si ile davalının oynamadığını, davalının aracın ayıplı olduğu yönünde bilgisinin bulunmadığını, davalıya kusur ve sorumluluk yüklenemeyeceğini, ayıp oranında indirim bedelinin fahiş takdir edildiğini, aracın kabul edilen piyasa değerinin çok altında olduğunu, aracın km'sine göre tespit edilmiş değerlerin piyasa değerleri ile örtüşmediğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:HMK'nun 355. Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı araç satışı iddiasına dayalı ayıp oranında indirim bedeli istemlidir....

          UYAP Entegrasyonu