WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kök raporda davacının 62 gün yıllık izin alacağı bulunduğu gerekçesiyle ödenen kısmın mahsubu ile bakiye izin alacağı 593,23 TL olarak tespit edilmiş ise de ek raporda davacının hak ettiği yıllık izin alacağının 42 gün olduğu ödenen kısım mahsup edildiğinde davacının bakiye izin alacağının bulunmadığı belirtilmiş olmakla davacının ödenmemiş yıllık izin alacağının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davacının T3 Müdürlüğü'ne hitaben yazdığı 10/12/2016 tarihli dilekçesinde işyerinde 08:00- 17:00 arası çalışacağını, bir saat yemek ve 2 kez 15 dakikadan yarım saat çay molası vermek suretiyle çalışacağını kabul, beyan ve taahhüt ettiği görülmekle fazla mesai hesabının buna göre hesaplanması, yıllık izinde olduğu sürelerin dışlanması gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle; eksik incelemeye dayalı mahkeme kararının kaldırılarak bahsedilen eksiklikler giderildikten sonra yeniden bir karar verilmek amacıyla dosyanın mahkemesine iadesine dair karar verilmiştir....

formu hesaplamada dikkate alınmadığını, delillerin göz ardı edildiğini, 2016 yılının yıllık ücretli izin formu incelendiğinde, davacının bakiye yıllık izin alacağı bulunmadığı açıkça anlaşıldığını, davacının mevcut imzalı bordroları kesin ve yazılı delil olmasına rağmen, iş bu kayıtlar yok sayılarak usul ve yasaya aykırı şekilde fazla mesai alacağı hesaplaması yapıldığını, davacı tanık beyanları esas alınarak davacının ubgt çalışma alacağı olduğuna karar verilmesini kabul etmediklerini, davacı ile davalı şirket arasında imzalanan hizmet sözleşmesinde, iş görene ödenen maktu aylığın içerisinde yasal fazla mesailer ile çalışılmayan hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin de olduğu kararlaştırıldığını, 2016 yılına ait yıllık ücretli izin formu dikkate alınarak izinli olduğu tarihlerin yapılacak fazla mesai ve ubgt hesaplamalarında dikkate alınması gerektiğini belirterek; yerel mahkeme kararının kaldırılarak davacının tüm taleplerinin reddine karar verilmesini talep ettiklerini...

. … ile …'ın: 4-Türbanlı oldukları gerekçesiyle kamu kurum ve kuruluşlarından atılma tehlikesi ile karşı karşıya kalan memurları Belediyede çalıştırmak. 5-Henüz açılmamış olan … Hastanesi için Sağlık Bakanlığından getirttiği 20 doktoru bir yerde çalıştırmadıkları halde Belediye bütçesinden maaş ödemek. … ile …'un: 6-Şeriatçi faaliyet yürüten kurumlara belediye arsasını çok düşük bir bedelle satmak suretiyle belediye zararına neden olmak....

    İlk Derece Mahkemesince , davalı T4'in davacı ile aynı iş yerinde çalıştığını, işçilere borç verdiğini belirttiği, ancak aynı iş yerinde çalışan birden fazla işçinin bedelsiz senedi kullanma nedeniyle şikayette bulunduğu, birden fazla işçiye borç verilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, taraflar arasında aralarında bu senede konu borcu doğuracak herhangi bir alışveriş olmadığı, davacının senedi işten atılma korkusu ve baskısı altında imzaladığı, takibe konu olan senedin gerçek bir borç içermediği kanaatine varılarak Zonguldak 2. İcra Müdürlüğünün 2016/286 Es sayılı dosyasında takibe konu alacak nedeni ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ,davacı tarafından yapılan ödemenin yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir....

    Taşınmaz hakkında 17.07.1992 tarih 85 sayılı kamu yararı kararı alınmış ise de taşınmaz murisine çıkartılan tebligatın iadesi edilmesi usulünce kamulaştırma olmadığını göstermekte ise de dava konusu taşınmaza fiilen el atılma olmaması davacının tazminat talebini dayanaksız bırakmaktadır. Yukarıda detaylı açıklandığı gibi taşınmazın sadece tapu kaydındaki şerh de fiilen el atılma sonucunu doğurmamaktadır. Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 23.11.2015 tarih 14420/21618 sayılı ''dava konusu taşınmazın tapu kaydına konulan kamulaştırma şerhi taşınmaza el atma niteliğini taşımaz.'' kararı da bizi aynı sonuca götürmektedir. Yine dava konusu taşınmaza ilişkin davacının tasarruf yetkisi ne fiili ne hukuki olarak kısıtlanmıştır, hiçbir kısıtlamaya uğramamıştır. Bu sebeple ortada davacının taşınmazına herhangi bir el atma olmadığından davacının davasının REDDİNE, " dair hüküm tesis etmiştir....

    in olayda kullandığı ateşli silahtan çıkan fişeklerin 6136 sayılı Yasaya göre yasak niteliği haiz, tek bir silahtan atılma fişeklerden olduğunun tespit edilmiştir. 9. Mahkemece, Hukukî Süreç başlığı altında (4) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verildiği ve gereğinin yerine getirildiği belirlenmiştir. IV. GEREKÇE A. Sanığın Eksik Araştırma Yapıldığına ve Beraat Etmesi Gerektiğine Yönelik Temyiz İtirazları Bakımından; Sanık hakkında kurulan hükümde; mağdurların beyanı ile dosya içerisinde mevcut sanık ...'...

      İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir. Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacağı hakkı vardır. Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK mad.229) ve denkleştirmeden (TMK mad.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK mad.219) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK mad.231) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK mad.236/1). Katılma alacağı, Yasa'dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur....

      Denetimi sonucu usulüne uygun düzenlendiği anlaşılan 10/03/2021 havale tarihli bilirkişi raporuna itibar edilmiş ( fazla mesai alacağı yönünden 1.olasılık ile yapılan hesaplamaya itibar edilmiştir), bilirkişi raporu, dava ve ıslah dilekçeleri ile davalı tarafın davaya ve ıslaha karşı zamanaşımı itirazı gözönüne alınarak, fazla mesai alacağı tanık beyanıyla ispatlandığı için % 30 hakkaniyet indirimi yapılmak suretiyle davacının kıdem tazminatı alacağına ilişkin davasının kabulüne, fazla mesai alacağına ilişkin davasının kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin fazla mesai alacağı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir." gerekçeleriyle karar verildiği görülmüştür....

      İcra Müdürlüğü'nün 2017/9803 İcra sayılı dosyasından ödeme emri ile 01/07/2013 düzenleme tarih ve 01/03/2016 ödeme tarihli 4.830,00 TL değerinde senet gönderildiğini, gönderilen ödeme emrine karşı itiraz süresinin davacı tarafından kaçırılması nedeniyle menfi tesbit davası açma zorunluluğunun doğduğunu, davacının borca konu senede imza atıp atmadığını hatırlamadığını, attığı imzanın kendisine ait olup olmadığı konusunda şüphe duyduğunu, ancak senedin düzenlendiği 01/07/2013 tarihinde alacaklı firmadan alışveriş yapmadığına emin olduğunu, senet üzerindeki imzanın Vizon Tekstil yetkilileri veya çalışanları tarafından veya 3. bir kişi tarafından atılma ihtimalinin olduğunu, bu nedenle öncelikle imza konusunda bilirkişi incelemesi yapılmasını, bu konunun açıklığa kavuşturulması gerektiğini, imzanın davacıya ait olmaması durumunda davacının iş bu icra dosyasından borçlu olmadığının tespiti gerektiğini, senet bedelinin malen ahzolunduğunun belli olduğunu, malen verilen senedin karşılığının...

      Davalı ... vekili ; öncelikle mahkemenin görevsiz olduğunu, müvekkili ile davacının MLP şirketinde bir süre birlikte çalıştıklarını, davacının birlikte çalışmış oldukları 5 ay boyunca müvekkilini sözlü olarak rahatsız ettiğini, müvekili hakkında işe başlamasından kısa süre sonra üst yönetime iş veriyorum yapamıyor şeklinde mailler atmaya başladığını, müvekkilinin davacının mobingine maruz kaldığını, olay günü müvekkili ile davacı arasında sözlü münakaşa yaşandığını, ancak olayda hiçbir zaman darp veya hakaret söz konusu olmadığını, olaydan sonra tutanak tutulsa da bu tutanağın çalışanlar tarafından okunmadan iş yeri yönetiminin baskısı ve işten atılma korkusu ile imzaladıklarını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece davalı şirket yönünden olayda şirketten kaynaklanan bir kusur olmaması ve şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmaması gerekçesiyle davanın reddine, davalı ...'...

        UYAP Entegrasyonu