Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAF NEDENLERİ Davalı istinaf başvurularında özetle davacının göç idaresi bünyesinde güvenlik görevlisi olarak çalışırken, çıkan olaylarda yetersiz kaldığı, müdahale sağlayamadığı, güvenlik görevlisi gibi davranmayıp yabancılara taş attığı, akabinde saklandığı, kaçtığı, taş atılma, firar tarzı olaylarda gerekli müdahalede bulunmadığınını, böylece kamu zararına sebep olduğunu ileri sürmüşlerdir. GEREKÇE Dava, feshin geçersizliği ile işe iade talebine ilişkindir. Davacının iş yeri özlük dosyası ve SGK sicil dosyası dosya arasına alınmıştır. Davacının belirsiz süreli hizmet akdi ile davalı işyerinde 6 aydan fazla çalıştığı, işverene bağlı olarak çalışan kişi sayısının 30'dan fazla olduğu, davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20/2 maddesinde açıkça, feshin geçerli/haklı nedenlere dayandığının ispat yükü davalı işverene aittir....

Dosyadaki yazılara, kararın maddi hukuka ve muhakeme hukukuna uygun olmasına ve özellikle davacının hile iddiasının dava konusu bonoyla ilgili kambiyo taahhüdünde bulunma zamanında keşideci imzasının atılma anına ilişkin olmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan ... Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi’nin 27.12.2017 gün, 2017/1111 E.-2017/1913 sayılı hükmünün ONANMASINA, dosyanın ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, Dairemiz ilamından bir örneğinin bilgi için ... Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 14/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili müvekkilinin 22/05/2008 tarihinden iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiği 25/11/2014 tarihine kadar davalı işyerinde aralıksız olarak çalıştığını, iş akdine son verildiği gün ... ismindeki şefin müvekkilinin yanına gelerek "çuvalları çabuk aç" diye bağırması üzerine müvekkilinin de "açıyoruz" dediğini, bunun üzerine şefin sinkaflı küfür ederek müvekkiline diğer işçilerin yanında hakarette bulunduğunu, müvekkilinin de kendisine "elimden geleni yapıyorum, niye bağırıyorsun" demesi üzerine şefin "ben sana göstereceğim" diyerek müvekkilinin yanında şirketin insan kaynaklarını arayarak "bunun çıkışını tazminatsız olarak verin" dediğini ve müvekkilini insan kaynaklarına gönderdiğini, müvekkilinin savunmasını yazarken yaşanan olayın üzüntüsünden, işyerinden atılma korkusundan ve sinirinden şef ile...

      Mahkemece davaya konu edilen taşınmazın dava tarihi olan 2013 yılındaki değeri belirlenerek taşınmazın eski hale getirme bedelinin taşınmazın değerinden fazla olduğu gerekçesiyle taşınmazın bedeline hükmedilerek dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verildiğine göre, davaya konu taşınmaza el atılma tarihi ile 2013 yılı arasında geçen sürede oluşan ürün kaybı zararının belirlenerek buna hükmedilmesi gerekir. Anılan yön gözetilmeden karar verilmiş olması nedeni ile kararın bozulması gerekmiştir. 3-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece hükme esas alınan ziraatçi bilirkişi raporunda; davaya konu edilen taşınmazın sürüm (rayiç) değerinin belirlenmesinde mahalli bilirkişilerin, alım satımcıların ve bitişik parseldeki taşınmaz sahiplerinin beyanlarından faydalanıldığı belirtilerek taşınmazın m² birim değerinin 8,00 TL olarak alındığı ve buna göre taşınmazın kıymetinin belirlendiği anlaşılmaktadır....

        nin sevk ve idaresindeki aracın ... yapması sonucu yaralandığını,... kemiğinin 4 yerden ...,... bileğinin ..., belinde ve omiriliğinde ... meydana geldiğini, ... okuyan müvekkilinin bir yıl ...a gidemediğini, ... taksit zararı ve hayata bir yıl geç başlama zararının olduğunu belirterek ıslahla birlikte 9.166,58 TL tedavi giderinin davalılardan, ... taksit zararı 6.915,00 TL, bir yıl hayata geç atılma zararı 7.733,40 TL olmak üzere toplam 14.648,40 maddi zararın davalı ...'den tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 982,40 TL tedavi giderinin davalı ... alınıp davacıya verilmesine, 10.253,60 TL maddi ... ile 2.000,00 TL ... ...ın ... tarihinden itibaren işleyecke yasal faizi ile birlikte davalı ...'...

          USD depo masrafı ile malların uzun süre alınmaması sonucu bozulması nedeniyle çöpe atıldığı için 20.000 USD çöpe atılma masrafı olmak üzere 117.918 USD'nin 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince 1 yıl vadeli döviz hesaplarına uygulanan en yüksek faiziyle birlikte fiili ödeme günündeki TL karşılığının tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, malların davacı tarafından serbest bırakıldığı 21.09.2004 tarihinden itibaren 1 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini,...Asliye Ticaret Mahkemesi'ne taşımadan kaynaklanan zararın tazmini istemiyle açılan davanın beklenmesi gerektiğini, 9 adet ihracat vesaikine konu malların konşimentoları müvekkili adına düzenlendiği halde davacının müvekkiline teslim yapmadığını ve varma limanında serbest bıraktığını, yetkili hamile teslim yapılmadığını, malların çürükleri ile değiştirildiğini ve bu değişimden sonra müvekkiline malların teslim alınması hususunda ihtarname gönderildiğini savunarak davanın reddini istemiştir....

            ın imzalamasını istediği çeki, işten atılma korkusuyla kendisinin imzaladığını savunduğu somut olayda; sanığın kısmi ikrarı, ... İcra Mahkemesinin 2007/114 sayılı dosyası kapsamında alınan 25.06.2007 tarihli bilirkişi raporu kapsamı ve şikayetçinin, sanığın evinde tadilat yaptığı sırada çantasında bulunan suça konu çeki boş bir vaziyette almış olduğuna yönelik anlatımlarına göre resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık ve hırsızlık suçlarının oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 19.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Mahkemece davaya konu edilen taşınmazların dava tarihi olan 2013 yılındaki değeri belirlenerek dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verildiğine göre, davaya konu taşınmazlara el atılma tarihi ile 2013 yılı arasında geçen sürede oluşan ürün kaybı zararının belirlenerek buna hükmedilmesi gerekir. Anılan yön gözetilmeden karar verilmiş olması nedeni ile kararın bozulması gerekmiştir. 3-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece hükme esas alınan ziraat bilirkişi raporunda; davaya konu edilen taşınmazların sürüm rayiç değerlerinin belirlenmesinde mahalli bilirkişilerin, alım satımcıların ve bitişik parseldeki taşınmaz sahiplerinin beyanlarından faydalanıldığı belirtilerek taşınmazın m² birim değerinin 15,00 TL olarak alındığı ve buna göre taşınmazın kıymetinin belirlendiği anlaşılmaktadır. Benimsenen bu yöntem davaya konu taşınmazların değerinin belirlenmesi yönünden uygun değildir....

                Mahkemece davaya konu edilen taşınmazların dava tarihi olan 2013 yılındaki değeri belirlenerek dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verildiğine göre, davaya konu taşınmazlara el atılma tarihi ile 2013 yılı arasında geçen sürede oluşan ürün kaybı zararının belirlenerek buna hükmedilmesi gerekir. Anılan yön gözetilmeden karar verilmiş olması nedeni ile kararın bozulması gerekmiştir. 3-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece hükme esas alınan ziraat bilirkişi raporunda; davaya konu edilen taşınmazların sürüm rayiç değerlerinin belirlenmesinde mahalli bilirkişilerin, alım satımcıların ve bitişik parseldeki taşınmaz sahiplerinin beyanlarından faydalanıldığı belirtilerek taşınmazın m² birim değerinin 17,00 TL olarak alındığı ve buna göre taşınmazın kıymetinin belirlendiği anlaşılmaktadır. Benimsenen bu yöntem davaya konu taşınmazların değerinin belirlenmesi yönünden uygun değildir....

                  Mahkemece davaya konu edilen taşınmazların dava tarihi olan 2013 yılındaki değeri belirlenerek dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verildiğine göre, davaya konu taşınmazlara el atılma tarihi ile 2013 yılı arasında geçen sürede oluşan ürün kaybı zararının belirlenerek buna hükmedilmesi gerekir. Anılan yön gözetilmeden karar verilmiş olması nedeni ile kararın bozulması gerekmiştir. 3-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece hükme esas alınan ziraat bilirkişi raporunda; davaya konu edilen taşınmazların sürüm rayiç değerlerinin belirlenmesinde mahalli bilirkişilerin, alım satımcıların ve bitişik parseldeki taşınmaz sahiplerinin beyanlarından faydalanıldığı belirtilerek taşınmazın m² birim değerinin 15,00 TL olarak alındığı ve buna göre taşınmazın kıymetinin belirlendiği anlaşılmaktadır. Benimsenen bu yöntem davaya konu taşınmazların değerinin belirlenmesi yönünden uygun değildir....

                    UYAP Entegrasyonu