Davacı fazla süreler ile çalışma alacağı talep etmiş ise de imzalanan iş sözleşmesi dikkate alındığında fazla süreler ile çalışma alacağına hak kazanamaz. Davacı işi gereği işverenin Irak Erbil de bulunan iş yerine seyahat etmiştir. Yolda geçen sürelerin fazla çalışma olarak değerlendirilmesini talep etmiştir. İK 66/1- b maddesinde işverence işçi günlük iş süresi içinde çalıştırılmak üzere başka bir yere gönderilmişse, işçinin çalışmaksızın yolda geçirdiği süreler iş süresinden sayılmasına yöneliktir. Buna karşılık, günlük normal iş süresi tamamlandıktan sonra işçinin ertesi gün otobüs, tren veya uçakla örneğin İstanbul'dan Ankara'ya gönderilmesi halinde yolda geçireceği zaman iş süresinden sayılamaz. Yine İK 66/1- d maddesinde işverence başka yere gönderilen işçinin asıl işini yaparak veya asıl işlerini yapmaksızın çalıştırıldıkları ya da meşgul edildikleri sürelerin çalışma süresinden sayılacağı yönündedir....
, 10,00 TL yıllık izin alacağı ile belirsiz alacak davası olan 10 TL fazla mesai, 10 TL hafta tatili, 10 TL genel tatil ücret alacağı, 10,00 TL yol yardım alacağı ile 10,00 TL yemek yardım alacaklarının faizleri ile birlikte davalılardan tahsili istenmiş; talep artırım ve ıslah dilekçesi ile taleplerin bilirkişi raporu doğrultusunda arttırıldığı anlaşılmıştır....
Dava konusu taşınmazların Bursa ili, Osmangazi ilçesi, Hüdavendigar mahallesi, 4518 ada, 21 parsele el atılma davası devam ederken dava konusu parseli de kapsayan Bursa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/128 Esas sayılı kamulaştırma davası açıldığı, bu davanın bekletici mesele yapıldığı ve daha sonra bu parsel yönünden tarafların uzlaşması üzerine konusu kalmadığından ötürü karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, ancak davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden davalı aleyhine nispi vekalet ücreti verildiği görülmüştür. Davalı tarafın kararı istinaf sebebi davacı lehine bu taşınmaz yönünden verilen karar verilmesine yer olmadığına dair karar nedeniyle nispi vekalet ücreti değil, maktu vekalet ücreti verilmesine yöneliktir. Avukatlık asgari ücret tarifesi incelendiğinde; 6. Madde de ön inceleme aşamasından sonra, tarifede belirlenen ücretin tamamına hükmedileceğinin düzenlendiği tespit olunacaktır....
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A) Davalı idare vekilinin istinaf itirazlarının HMK.nun 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, B)1- Davanın KABULÜNE, 232.737,00 TL kamulaştırmasız el atma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 3- Davaya konusu 657 ada 6 parsel sayılı taşınmaz ilk kararla birlikte terkin edildiğinden, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 4- Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 5- Davacı yargılamada kendini vekille temsil ettirdiğinden (el atılma tarihi göz önünde tutularak) karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6- Davacı tarafından yapılan 33,00 TL posta gideri ile 44,40 TL başvurma harcından ibaret toplam 77,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine, B) İstinaf...
tanınması, lüzumu halinde re'sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, 2) Taşınmazdan enerji nakil hattı geçirilmek suretiyle irtifak hakkı geçirildiği mülkiyet hakkına el atılma...
Bu nedenle emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen bedele, emsal taşınmazın kadastro parseli olduğundan bahisle, imar düzenleme ortaklık payının eklenmemesi gerektiği gözetilmeden fazla bedel tespiti, 4)Dava konusu taşınmaza enerji nakil hattı tesis etmek suretiyle el atıldığı anlaşıldığından, mülkiyet hakkına el atılma söz konusu olmadığı halde ecrimisile hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir. Davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 23/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1056 KARAR NO : 2020/1095 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : NİĞDE AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/09/2020 NUMARASI : 2018/324 ESAS, 2020/833 KARAR DAVA KONUSU : Ziynet Alacağı KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili 16/04/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle, tarafların 2014 yılı haziran ayında evlendiklerini, müşterek çocuklarının bulunmadığını, Niğde Aile mahkemesinin 2017/1003 esas 2018/258 karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, tarafların 48 gün evli kaldıklarını, müvekkilinin yalnızca davalının istediği zamanlarda ailesi ile görüşebildiğini ve bu durumun evlilik süresince yalnızca iki kez olduğunu, müvekkilinin Cumhurbaşkanlığı...
Bir başka davacı tanığı Remzi ise işten atılma baskısı ve satış baskısı yapıldığını beyanla, mobbing kapsamında nitelendirilemeyeceği, sunulu istifa dilekçesinde değinilmediğinden değerlendirmede isabetsizlik yoktur. Yıllık izin ücret alacağı yönünden; kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belgeyle kanıtlamalıdır....
talep konusu tazminat ve alacaklarının ödenmediğini beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere Kıdem Tazminatı 100,00 TL, Yıllık İzin Ücreti 100,00 TL, Ücret ve Seler Primi Alacağı 100,00 TL ve Ulusal Bayram - Genel Tatil Ucreli 100,00 TL alacağın davalıdan tahsilini yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalının üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiş....
Davacının 7 yılı aşkın çalışmasına rağmen hiç yıllık izin kullanmadığı iddiası ile yıllık izin ücret alacağı talep ettiği, davalının da yıllık ücretli izin defteri ve benzeri herhangi bir işyeri kaydı ile yıllık izinlerin kullandırıldığını ispatlayamadığı anlaşılmaktadır. Bir işçinin uzun süre yıllık izin kullandırılmadan çalıştığı iddiası hayatın olağan akışına aykırıdır. Mahkemece yapılacak iş HMK'nun 31. Maddesi kapsamında hakimin davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde davacı işçiyi bizzat dinleyerek çalışma ve dinlenme süreleri konusunu açıklığa kavuşturmaktır. Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkemece karar vermeye elverişli tüm deliller toplanmadan ve değerlendirilmeden ilk derece mahkemesince hüküm oluşturulduğu anlaşılmakla HMK'nun 353/1- a-6. maddesi gereğince esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için mahkemesine iadesine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....