Davacı vekili gerekçeli istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişinin görevinin işçilik alacaklarını hesaplamak olduğunu, ancak bilirkişinin tanık beyanları doğrultusunda hesaplama yapması gerekirken kendisini yargılama mercii yerine koyarak müvekkilinin fazla mesai, hafta tatili ve yıllık izin ve prim alacağı olmadığına hükmettiğini, bu raporun hatalı olduğunu, davacının işe giriş çıkış kayıtlarını işveren tarafından doldurulup müvekkili tarafından işten atılma korkusuyla imzalandığını, fazla mesai tahakkuklarının sembolik ödemeler olduğunu, normalde müvekkiline 3 ayda bir 120,00TL prim ödemesi yapılırken son 9 ayda herhangi bir ödeme yapılmadığını, davacının 2014- 2015 yılları arasında yıllık izine ayrıldığını, daha sonra 1 yılını tamamlamadığı gerekçesiyle kullandığı yıllık izinlerin maaşından kesildiğini, bu durumun usule, yasaya ve hukuka aykırı olduğunu, davanın kabulüne karar verilmesinin gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir...
davası olarak) 10 TL fazla mesai, 10 TL hafta tatili, 10 TL genel tatil ücret alacağı, 10,00 TL yol yardım alacağı ile 10,00 TL yemek yardım alacaklarının faizleri ile birlikte davalılardan tahsili istenmiş; talep artırım ve ıslah dilekçesi ile taleplerin bilirkişi raporu doğrultusunda arttırıldığı anlaşılmıştır....
, fazla mesai alacağı ve ihbar tazminatının faizinin bir bütün olarak ıslah tarihinden değil, dava tarihinden itibaren başlatılması ve reddedilen, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 200 TL'lik sendikal tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile; maddi tazminat yönünden, davacının talep ettiği sürekli iş görememezlik tazminatı isteminin reddine, davacının talep ettiği, 7.049,10 TL geçici iş görememezlik tazminatı, 8.936,10 TL bakıcı gideri, 5.000,00 TL faturaya bağlanamayan tedavi gideri, 27.152,12 TL hayata ve mesleğe geç atılma tazminatının davalılar ... ve ...’dan olay tarihi olan 01/02/2013 tarihinden itibaren, diğer davalı ... şirketinden temerrüt tarihi olan 01/09/2014 dava tarihinden başlayacak avans faiziyle birlikte sigorta şirketinden poliçe limiti dahilinde müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat yönünden; davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 6.000,00 TL, davacı ... için 3.000,00 TL, davacı ... için 3.000,00 TL manevi tazminat takdirine, takdir olunan manevi tazminatların olay tarihi olan 01/02/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar ... ve ...'...
davalının 18/09/2009 tarihinde evlendiklerini ve bu evlilikten müşterek çocukları olmadığını, davalıya 2012 yılında Alzheimer hastalığı teşhisi konulduğunu ve gerekli ilaç tedavisinin başladığını, bu süreçte davalının kızlarının davalıya ait olan arabayı vekaletle üçüncü kişilere sattığını, müvekkilinin kendi fikri alınmadan böyle birşey yapıldığını söylediklerinde davalının kızları tarafından azarlandığını hatta müvekkilinin oturduğu eve gelerek müvekkilini tartakladıklarını ve bu hususta müvekkilinin Altınkum Polis Karakoluna şikayette bulunduğunu, bu olaydan yaklaşık 2 ay sonra 24/12/2012 tarihinde davalının kızlarının davalıyı zorla götürdüklerini, götürdükleri yeri de davalının eşine söylemediklerini, bunun sonucunda tek başına kalan müvekkilinin zor duruma düştüğünü, geçimini sağlamak için temizlik işlerine giderek çalıştığını, müvekkilinin oturmakta olduğu davalı adına kayıtlı taşınmazın davalının kızları tarafından muvazaalı olarak başkasına devredildiğini, müvekkilinin evden atılma...
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/451 Esas sayılı dosyasında ödediği 263.53.TL'nın tahsili için dava açtığını ve mahkemenin davasını kabul ettiğini ancak aleyhine yapılan icra dosyasında fazladan olarak ödediği 648.31.TL daha olduğunu, haksız haciz nedeniyle kredi alamadığını, işten atılma korkusu yaşadığını, çocuğuna para gönderemediğini ileri sürerek 648.31.TL'nın istirdadı ile 10.000.00.TL manevi tazmiatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre, anılan kovuşturmaya yer olmadığına dair kararda, suç tarihinin 15/07/2015 olduğu ve buna göre müştekinin 09/02/2016 tarihli şikayetinin 6 aylık kanuni süresinden sonra yapılmış olduğu gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de, somut olayda müşteki vekilinin şikayet dilekçesinde hakaret içerikli mesajın atılma tarihinin 15/07/2015 olarak yazılmasına rağmen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itiraz dilekçesinde mesajın tarihinin 15/08/2015 olduğunun görüldüğü, sehven şikayet dilekçesine tarihin yanlış yazıldığının anlaşılması karşısında, 08/02/2016 tarihli şikayetin süresinde olduğu gözetilerek itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilmektedir. Hukuksal Değerlendirme: Şüphelinin 15/08/2015 tarihinde şikayetçiye çektiği mesaj üzerine şikayetçi vekili tarafından 09/02/2016 havale tarihli dilekçe ile hakaret suçundan şikayetçi olunmuştur....
İşçileri Sendikası vekili cevap dilekçesinde; başvuru tarihinde davalı Sendika üyelerinin başka bir sendika üyeliklerinin bulunmadığını, yetki tespitine yapılan itirazın zaman kazanmaya yönelik olduğunu, sendikalı işçilerin işten atılma tehdidi ile sendika üyeliğinden istifaya zorlandığını, davacı tarafından yapılan itirazın süresinde olmadığını ve davanın reddi gerektiğini savunmuştur. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iddialarının soyut olduğu, yetki tespiti başvuru tarihi itibariyle davacı ... yerinde 263 işçi çalıştığı, bunlardan 136'sının Birleşik Metal İş Sendikasına üye olduğu, dolayısıyla TİS yapmak için yasanın aradığı yarıdan fazla üyelik şartının sağlandığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı davacı vekili temyiz etmiştir....
Davacı vekili ıslah dilekçesiyle; kıdem tazminatı alacağı talebini 4.419,55 TL, AGİ alacağı talebini 1.728,48 TL, genel tatil ve ulusal bayram ücreti alacağı talebini 204,76 TL, fazla çalışma ücreti alacağı talebini 3.679,02 TL, yıllık izin ücreti alacağı talebini 548,47 TL artırarak davasını ıslah etmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacı T1 nin belirli süreli sözleşme ile çalıştığını, bakiye ücret alacağı noktasında mahkemece hatalı karar verildiğini Bilirkişi raporunda da belirtilen tutar olan 25.000 TL belirli süreli iş sözleşmesinin süresinden önce usulsüz ve haksız fesih edilmesinden kaynaklı geri kalan döneme ilişkin ücret olduğunu, Mahkemece mahsup edilen tutarın ise çalıştığı döneme ilişkin ödenen tutar olduğunu, İleri sürerek istinafa başvurmuştur....