Alacaklı, ihtiyati haciz kararının verildiği tarihten itibaren on gün içinde, yetkili icra dairesinden ihtiyati haciz kararının icrasını istemezse, ihtiyati haciz kararı kendiliğinden kalkar(m.261,I,c.2). Somut olayda, mahkemece, ihtiyati haciz kararı 21/07/2022 tarihinde verilmiş olup, karar alacaklı vekiline 28/07/2022 tarihinde tebliğ edilmiştir. Alacaklı tarafça, kalan üç gün içinde icra dairesine müracaatla kararın icrası istenmediğinden ihtiyati haciz kararı kendiliğinden kalkmıştır. İİK'nın 261.maddesinde, ihtiyati haciz isteme hakkı bir kez kullanmakla tüketilen bir hak olarak düzenlenmemiş, süresinde yetkili icra dairesine başvurmamanın müeyyidesi ihtiyati haciz kararının kendiliğinden kalkması olarak gösterilmiştir....
İİK’nın 281/2. maddesinde düzenlenmiş olan ihtiyati haciz, İİK'nın 257 ve devamı maddelerinde düzenlenen ihtiyati hacizden farklı olduğundan, davayı kazanan davacı alacaklının, İİK’nın 281/2. maddesi kapsamındaki ihtiyati haczin dayanağı olan ilamı bir aylık süre içinde, icra dairesine ibraz etmesinin zorunluluğu bulunmamaktadır. İİK’nın 264/3. maddesi hükmü burada uygulanmayacağından, tasarrufun iptali davası sırasında verilen ihtiyati haciz, tasarrufun iptali kararı ile kesin hacze dönüşür. Bu nedenle İİK'nın 281/2. maddesi uyarınca verilen ihtiyati haciz kararının, asıl icra dosyasından infazı gerekir. Somut uyuşmazlıkta; Kahramanmaraş 1....
Aleyhine ihtiyati haciz talep edilen borçlular vekili, alacaklının aynı alacak kalemleri için daha önce ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlattığını ve söz konusu takip dosyasına ödeme yapılmak suretiyle takibin infazen kapatıldığını, bu takip yönünden açılan itirazın iptali davasında da karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini, alacaklının aynı alacak için mükerrer takip başlattığını, bu sebeple ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Alacağın dayanağı olan genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesi, kat ihtarı ve icra takibinde yapılan ödeme miktarı dikkate alındığında bu aşamada yaklaşık ispat ve ihtiyati haciz koşullarının gerçekleştiği anlaşılmakla Mahkemece ihtiyati haciz talebinin kabulüne ve ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmesi isabetli olup, ihtiyati haciz kararına itiraz eden borçlular vekilinin aksi yöndeki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkeme tarafından 26.10.2022 tarihinde ihtiyati haciz kararı verilmiş olup, verilen karara istinaden de taraflarınca teminat yatırıldığını, akabinde de 10.01.2023 tarihinde, ihtiyati haczin süresinde yapılmadığından bahisle kararın kaldırıldığını, 13.01.2023 tarihinde tekrar ihtiyati haciz istenmiş olup, taleplerinin kabulüne karar verildiğini, davalı tarafın her ne kadar 11.05.2023 tarihli celsede ihtiyati hacze itiraz etmiş ise de itirazlarının süresinde olmamakla birlikte, 11.05.2023 tarihli celsenin de ihtiyati haciz değerlendirme celsesi olmadığını, mahkemece gerekçe gösterilmeksizin ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verildiğini, mahkeme kararının gerekçeli olması gerektiğini, dosya kapsamına ilişkin bir değişiklik olmamasına rağmen, daha önce verilmiş olan ihtiyati haciz kararının kaldırıldığını, gerekçe olarak ise "ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığı" belirtildiğini, müvekkili sitenin Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerine...
İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; "Davacının, fesih işleminin müvekkili aleyhine uygulanmasının tedbiren durdurulmasını talep ettiği, talebin yeterli açıklıkta olmaması nedeni ile taşınmazın devrinin önlenmesini talep ettiğinin kabul edildiği, işbu ihtiyati tedbir talebi yönünden taşınmazın davanın konusunu oluşturmadığından tedbire konu edilemeyeceği, ihtiyati haciz talebi bakımından ise İİK 257/1 md. yasal şartları taşımadığı anlaşılmakla ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talebinin ayrı ayrı reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur. " gerekçeleriyle Davacı vekilinin ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talebinin bu aşamada ayrı ayrı reddine, karar verilmiştir....
hakkında 5 yıl boyunca hiç bir girişimde bulunmaksızın, müvekkili hakkında dava açıldığını, müvekkilinin adresi belli olmasına rağmen bu güne kadar kendisine iade ve tazmin hususunda hiç bir bildirim yapılmadığını, ihtiyati haczin uygulanması ileride telafisi mümkün olmayacak nitelikte zararlar doğuracağını, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu ihtiyati haciz kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
ayrıca tasarrufun iptali isteğine konu taşınmazlar üzerine İİK'nun 281/2 maddesi uyarınca ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini istemiştir....
gereğince ihtiyati haciz kararının yetkisizlik sebebi ile iptaline, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra yetkili Gaziantep yargı makamlarına gönderilmesine karar verilmesini istemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bilindiği ve öğretide de kabul edildiği üzere ihtiyati tedbir ''kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca davacı veya davalının dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı ön görülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır'' şeklinde tarif edilmiştir....
Anonim Şirketi arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğu; müteahhitlerin edimlerini yerine getirdiğini ancak arsa sahibi tarafından bağımsız bölümün tapu kaydının kendilerine devredilmediğinden bahisle tapu iptali tescil davası açılmış, davalı bankaların söz konusu taşınmazın tapu kaydı üzerinde ipotek ve haciz gibi takyidat şerhlerinin bulunduğu, tapu iptal ve tescil talep edildiği , tescil kararı verilirken bunlarında kaldırılmasının talep edildiği; bu taleplerinin kabul edilmemesi halinde de daire satışının noterde satış vaadi ile gerçekleştirildiğinden, dairenin rayiç bedelinin müteahhit firmalardan faizi ile birlikte tahsili talep ettiği , dairenin hala arsa sahibi üzerinde olduğu nazara alınarak ta dava sonuna kadar 3. Şahıslara satışı engelleyici ihtiyati tedbir talep etmiştir....