WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, dava konusu aracın satışının ihtiyati haciz kararından sonra yapıldığı, devrin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekilince temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, 3.kişinin İİK.nun 96 vd. maddeleri uyarınca açtığı istihkak davası niteliğindedir. Borçlu şirket, dava konusu araç ile birlikte başka araçlarını da borcun doğumundan sonra ve takip tarihinden kısa bir süre önce birbirine yakın tarihlerde alacaklıya zarar verme kastı ile muvazaaya dayalı ticari emtiasının önemli bir bölümünü oluşturduğu öngörülen ve dairemizce aynı gün incelemesi yapılan diğer dosyalar içindeki bilgi ve belgelerden 2.11.2009 tarihinde dava konusu ... plakalı araç ile birlikte diğer... plakalı araçlarının 26.10.2009 tarihinde ise ... plakalı aracını 3.kişilere devrettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davacı 3.kişinin bu yöndeki yasal karinenin aksini ispat edemediği kabul edilerek davanın reddedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

    . - 2019/4965 K. sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü: Davacı vekili, davacı şirket adına kayıtlı aracın davalı ... tarafından davalı bankadan kullanacağı krediyle bedeli ödenmek üzere satın alınmak istenildiğini, davalı bankanın kredi onayı verdiğini bildirmesi üzerine araç satışının gerçekleştiğini, geçici tescil belgesinin davalı bankaya fakslandığını, ancak müvekkiline davalılar tarafından satışı bedelinin ödenmediğini ileri sürerek, 31.000.- TL satış bedelinin 14.04.2014 satış tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      İcra Müdürlüğünün 2014/1520 E. sayılı dosyasında rehnin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yaptığını, rehinli aracın 26.05.2014 tarihinde 44.000,00 TL bedelle satışının yapıldığını, ihale bedelinin araç üzerinde bulunan tüm alacaklıların alacağını karşılamadığından İİK'nın 140. maddesi gereğince derece kararı ve sıra cetveli düzenlendiğini, sıra cetvelinde müvekkili bankanın rehin alacaklısı sıfatıyla 1. sıraya yazıldığını, bu konuda bir ihtilaf olmadığını, ancak müvekkili bankanın aynı borçludan olan kredi kartı alacağının tahsili için Isparta 3 İcra Müdürlüğünün 2013/744 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, müvekkili bankanın bu dosyadan olan alacağının 7. sıraya konulduğunu, 7. sıradaki takip dosyası alacağının da rehin kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, bu nedenle sıra cetvelinin usule ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep etmiştir. Şikayet olunanlar vekilleri, şikayetin reddini istemiştir....

        ün talimatı üzerine para ile birlikte çeki katılana verdiğini, araç satışının kendi üzerine yapıldığı, ertesi gün yine aracı ... isimli kişiye devrettiğine ilişkin savunmaları, UYAP ortamında sanığın...'le birlikte benzer suçları işlediğinin tespiti karşısında, dosya içerisinde... hakkında verilen tefrik kararının akibetinin araştırılarak... hakkında dava açılıp açılmadığı araştırılması, açılması halinde her iki davanın birleştirilmesi, sonucuna göre...'ün ve sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hükümlerin tesisi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Günü olması sebebiyle itirazın en geç borçlu tarfından 23.09.2009 tarihinde yapılabileceği göz önüne alınarak takibin 24.09.2009 tarihinde kesinleştiği, borçluya ait ... plakalı araç kaydı üzerine 02.09.2009 tarihinde ihtiyati haciz konulduğunu, davalı ... için alacaklı olduğu icra dosyasında ise takibin 05.08.2008 tarihinde kesinleştiği aynı araç üzerinde 23.09.2009 tarihinde haciz konulduğu, davacının alacaklı olduğu takip dosyasında konulan haciz tarihi önce ise de davacının alacaklı olduğu takip dosyası haciz tarihinde henüz kesinleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı 3. kişi vekili, ... 4.İcra Müdürlüğü’nün 2007/6021 Takip sayılı dosyasından 24.7.2007 tarihinde trafik kaydına haciz konulan ve 4.11.2007 tarihinde yakalanarak muhafaza altına alınan... plakalı aracın noterde yapılan sözleşme ile hacizden önce 9.3.2007 tarihinde satın alındığını belirterek istihkak iddiasının kabulü ile müvekkiline ait araç üzerindeki haczin kaldırılmasını dava ve talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili, satışın mal kaçırma amacıyla yapıldığını, dava konusu aracın satışının iptaline ilişkin ... 8....

              İcra Müdürlüğünün 2009/7098 Esas sayılı takip dosyasında haczedilen 35 BYR 48 plakalı aracın haciz tarihinden önceki bir tarihte müvekkilince noter satış sözleşmesi ile borçludan satın alındığını, haczin kaldırılması için davalı alacaklıya şifai olarak başvurduklarını, taleplerinin kabul edilmemesi üzerine davalıya 5.5.2009 tarihinde ihtarname gönderdiklerini, davalının 18.5.2009 tarihli ihbarname ile haczin kaldırılamayacağını bildirdiğini ileri sürerek araç üzerine konulan haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili davanın süresinde açılmadığını belirterek davanın reddini istemiş, karşı davasında ise araç satışının muvazaalı olduğunu, borçluya borcun ödenmesi için gönderilen ve 25.2.2009 tarihinde tebliğ edilen ihtarnamesinden sonra alacaklıdan mal kaçırma kasdıyla satışın yapıldığını ileri sürerek tasarrufun iptalini istemiştir. Davaya dahil edilen borçlu cevap vermemiştir....

                Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına 2918 sayılı KTK.nun 20/d maddesinde trafikte kayıtlı araçların satışının noterlerce yapılabileceğinin düzenlenmesine, aynı yasanın 85. maddesine göre araç malikinin işleten sıfatıyla kusursuz sorumluluk ilkesi gereğince tazminattan sorumlu tutulmasına göre davalı ...'nun tüm davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda,davalı sürücünün 3/8 oranında kusurlu bulunduğu sigortalı aracın tamirinin ekonomik olmıyacağından 28.700.YTL ikinel piyasa değerinden 8.150.YTL sovtaj değerinin mahsubu ile 20.550.YTL zararın meydana geldiği belirtilmiştir. Bu durumda 20.550.YTL toplam zararın (3/8) kusur oranına isabet eden 7.706.25.YTL tazminata hükmetmek gerekirken ilirkişi raporunda hesap hatası sonucu bulunan 2.706.25 YTL tazminata karar verilmesi doğru görülmemiştir....

                  Davalı davacının araç bedeli olarak 4.500.00 YTL ödeme yaptığını, 8.000.00 YTL bakiye alacağının ödenmediğini, 23.11.2007 tarihli oto satış mukavelesinin davacı tarafından yazıldığını, sözleşmedeki imzanın kendisine ait olduğunu beyan ederek davanın reddini savunmuştur....

                    bedeline yönelik teminat senedi verildiği ve katılana ait aracın hemen üçüncü bir şahsa satışının gerçekleştirildiği, aracın üçüncü bir şahsa devrinin yapılmasına rağmen katılana araç bedelinin ödenmediği, bu şekilde sanığın üzerine atılı suçu işlediği iddia olunan olayda; sanığın olayın başlangıcından itibaren katılanı dolandırmak kastıyla hareket ettiği, başlangıçta kapora bedeli vererek aracın satış bedelini hemen ödeyeceği yönünde katılanda kanaat oluşturup iradesini fesada uğrattığı, akabinde devraldığı aracı hemen üçüncü kişiye devrederek katılana satış bedelini ödemediği ve üzerine atılı suçu işlediği gerekçesine dayanan mahkemenin mahkumiyet yönünde kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu