Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2012/8142 sayılı dosyası üzerinden satışının yapıldığını, satış parasından yediemin ücreti düşüldükten sonra kalanının müvekkiline ödendiğini, davalının yediemin olmayıp otopark işleticisi olduğunu, aksi düşünülse bile davalıya yediemin ücreti olarak ödenen tutarın Adalet Bakanlığı tebliğinde belirtilen tutardan fazla olduğunu ileri sürerek, sıra cetveline yönelik itirazın kabulü ile aracın satış bedelinden MTV ve İİK 138 maddesi uyarınca yapılması gereken kesintiler düşüldükten sonra bakiye bedelin tamamının müvekkiline ödenmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, müvekkilinin ... Trafik Vakfı bünyesinde kurulmuş bir anonim şirket olduğu ve otopark işletmeciliği faaliyetini yürüttüğünü, UKOME kararı gereğince trafik ekiplerince yakalanan hacizli araçların müvekkiline ait otoparklarda yediemin olarak muhafaza edildiğini, aracın satışının yapıldığı dosyada da aracın yediemin olarak muhafaza edildiğinin ifade edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir....

    Mahkemece; dosya borcunun ihtirazı kayıt beyan edilmeden haricen ödendiği, davalının icra dosyasındaki alacağını tahsil ettiğini, başkaca bir alacağı kalmadığını ibraname başlıklı belge ile beyan ederek borçluyu ibra ettiği halde icra takibine devam edilmesi, hacizli araç üzerindeki haczin sürdürülmesinin davalı alacaklının kusuru olduğu, davacı tarafın açmış olduğu ve Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen menfi tespit davası ile takibin 14/08/2007 tarihinden sonra sürdürülmesinin ve aracın satışının yapılmasının haklı bir dayanağı olmadığını gösterdiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamından, dava dilekçesinde maddi ve manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline hükmedilmesinin talep edildiği, mahkemece manevi tazminat yönünden olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faize hükmedildiği halde, maddi tazminat yönünden faize hükmedilmediği anlaşılmaktadır....

      Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 27/01/2016 tarih ve 2016/166-2016/53 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili; müvekkili şirketin aydınlatma ürün ve hizmetlerinde dünyanın en büyük üreticilerinden biri haline geldiğini, müvekkili şirkete ait olan ve Avrupa Tasarım Tescil Belgesine sahip “araç arka lambaları” tasarımının davalı şirket tarafından üretilip satışının yapıldığını, bu durumun haksız rekabet teşkil ettiğini ve müvekkilinin maddi- manevi zarara uğradığını ileri sürerek haksız rekabetin tespitine ve men’ine, davalı şirket tarafından üretilen ürünlerin toplatılmasına, her türlü ilan, reklam ve tanıtım yapmasının engellenmesine, fazlaya dair hakları...

        Şti.tarafından bir miktar ödeme yapıldığını, bakiyesi için bir takım çekler verdiğini, ayrıca kamyon üzerine de rehin konulduğunu, aracın noter satışının gerçekleştirildiğini, vincin araca monte edildiğini ve ve-mobil vincin araç üstü kullanılabilmesi için- aracın vizeden geçmesi ve ruhsat kaydına işlenmesi gerektiğini, bu işlemleri yapması için vincin monte edilen araç ... şirketi sorumlusuna teslim edildiğini, ancak ... Ltd. Şti.'nin yetkililerine bir daha ulaşılamadığını, davalı ... Ltd. Şti.'nin haksız ve kötüniyetli zilyed olduğunu, davalı ... Ltd. Şti.'nin de haksız ve kötüniyetli olarak ondan mal iktisap eden kişi konumunda olduğunu, dır. TMK 988 ve 989 md.'lerinin bu hususları düzenlediğini, kanunun kötüniyetli kişiden kötüniyetli iktisabı da korumayacağından bahisle; Davaya konu vincin mülkiyetinin müvekkiline aidiyetinin tespiti ve teslimine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 39.maddesinde hurdaya çıkarılan araçlar konusu düzenlenerek, hurdaya ayrılan taşıtların onarımla yenilenseler bile tescil edilemeyecekleri hüküm altına alınmış, aynı Yönetmeliğin olaya ilişkin olan ve “Araçların Trafikten Çekilmesi ve Trafikten Çekilen Araçların Yeniden Trafiğe Çıkarılmaları” ana başlığı altındaki 41.maddesinin “Sahiplerince trafikten çekilmek istenen araçlar hakkında aşağıdaki usul ve esaslar uygulanır;” 1.alt başlıklı (c) bendinde, “Araç tescil belgesinin ilgili bölümüne “trafikten çekilerek tescili silinmiştir” kaydı konulur ve belge araç sahibine iade edilir, motorlu araç trafik belgesi ve tescil plakası geri alınarak iptal edilir.”, (ç) bendinde ise,“ Trafikten çekme işlemi tamamlanan aracın tescili silineceğine” yer verilmiştir. Yönetmeliğin 41.maddesinin 2.alt başlığında da trafikten çekilen araçların gerekli usul ve işlemler yerine getirildikten sonra yeniden trafiğe çıkabilecekleri öngörülmüştür....

            Ne var ki; uyuşmazlığa konu olayda araçların satışı için tanınan yasal 6 aylık süre geçmesine rağmen yediemine tevdi edilen aracın satışının davacı tarafından yapılmadığı da dosya kapsamıyla sabittir. Bu durumda yedieminlik işini meslek edinen davacının mevcut mevzuat kapsamında kendisine teslim edilen araçların satışının hazine tarafından yapılmasını sağlamak, otopark hizmet ücretinin tahsili için gerekli girişimlerde bulunma konusunda yeteri kadar çaba sarfetmemesi sonucu, dava konusu aracın yasada belirtilen 6 aylık süreyi aşacak şekilde uzun süre teslim alınmaması (somut olayda yaklaşık 3,5 yıl) sonucu otopark ücretinin aracın değerini aşacak boyutlara kadar ulaşmasında müterafik kusurunun bulunduğunun kabulü gerekir. Kaldı ki, yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere göre de araç otopark ücreti olarak ödenecek bedel, aracın satış bedelinin %25'ini geçemeyecektir....

              Mahkemece, dava konusu aracın satışının ihtiyati haciz kararından sonra yapıldığı, devrin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekilince temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, 3.kişinin İİK.nun 96 vd. maddeleri uyarınca açtığı istihkak davası niteliğindedir. Borçlu şirket, dava konusu araç ile birlikte başka araçlarını da borcun doğumundan sonra ve takip tarihinden kısa bir süre önce birbirine yakın tarihlerde alacaklıya zarar verme kastı ile muvazaaya dayalı ticari emtiasının önemli bir bölümünü oluşturduğu öngörülen ve dairemizce aynı gün incelemesi yapılan diğer dosyalar içindeki bilgi ve belgelerden 2.11.2009 tarihinde dava konusu ... plakalı araç ile birlikte diğer ... plakalı araçlarının 26.10.2009 tarihinde ise ... plakalı aracını 3.kişilere devrettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davacı 3.kişinin bu yöndeki yasal karinenin aksini ispat edemediği kabul edilerek davanın reddedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

                Mahkemece, dava konusu aracın satışının ihtiyati haciz kararından sonra yapıldığı, devrin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekilince temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, 3.kişinin İİK.nun 96 vd. maddeleri uyarınca açtığı istihkak davası niteliğindedir. Borçlu şirket, takip tarihinden kısa bir süre önce dava konusu araç ile birlikte başka araçlarını da borcun doğumundan sonra, takip tarihinden kısa bir süre önce 3.kişilere satmıştır. Davacı 3.kişinin borcun doğumundan sonra birbirine yakın tarihlerde İİK.nun 280/3. maddesi kapsamında alacaklıya zarar verme kastı ile ticari emtiasının önemli bir bölümünü üçüncü kişilere devrettiği dairemizce aynı gün incelemesi yapılan diğer dosyalardan anlaşılmaktadır....

                  Mahkemece, dava konusu aracın satışının ihtiyati haciz kararından sonra yapıldığı, devrin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekilince temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, 3.kişinin İİK.nun 96 vd. maddeleri uyarınca açtığı istihkak davası niteliğindedir. Borçlu şirket, takip tarihinden kısa bir süre önce dava konusu araç ile birlikte başka araçlarını da borcun doğumundan sonra, takip tarihinden kısa bir süre önce 3.kişilere satmıştır. Davacı 3.kişinin borcun doğumundan sonra birbirine yakın tarihlerde İİK.nun 280/3. maddesi kapsamında alacaklıya zarar verme kastı ile ticari emtiasının önemli bir bölümünü üçüncü kişilere devrettiği dairemizce aynı gün incelemesi yapılan diğer dosyalardan anlaşılmaktadır....

                    Mahkemece, dava konusu aracın satışının ihtiyati haciz kararından sonra yapıldığı, devrin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekilince temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, 3.kişinin İİK.nun 96 vd. maddeleri uyarınca açtığı istihkak davası niteliğindedir. Borçlu şirket, dava konusu araç ile birlikte başka araçlarını da borcun doğumundan sonra ve takip tarihinden kısa bir süre önce birbirine yakın tarihlerde alacaklıya zarar verme kastı ile muvazaaya dayalı ticari emtiasının önemli bir bölümünü oluşturduğu öngörülen ve dairemizce aynı gün incelemesi yapılan diğer dosyalar içindeki bilgi ve belgelerden 2.11.2009 tarihinde dava konusu ... plakalı araç ile birlikte diğer... plakalı araçlarının 26.10.2009 tarihinde ise ... plakalı aracını 3.kişilere devrettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davacı 3.kişinin bu yöndeki yasal karinenin aksini ispat edemediği kabul edilerek davanın reddedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu