Sanıkların katılana ait aracı satın almak istemeleri üzerine, katılan ile aracın satışı konusunda 31.000 TL karşılığında anlaştıkları, katılana araç satışının resmi olması için paranın internet üzerinden gönderilmesi gerektiğini ve bu nedenle ödemeyi aracın noter satışından sonra yapacaklarını söyleyerek katılana 31.000 TL bedelli teminat senedi verdikleri, katılanın aracı noterde sanık ...’e devrettiği halde, satış işleminden sonra sanıkların, katılanı oyalayıp araç bedelini ödemeyerek haksız yarar sağladıkları, bu suretle dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda; sanık savunmaları, katılan ve tanık beyanları, noterde düzenlenen araç satış sözleşmesi, adi yazılı oto satış sözleşmesi, teminat senedi ve tüm dosya kapsamına göre; atılı suçun sanıklar tarafından işlendiği sabit olmakla, bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine 30.04.2010 tanzim, 30.09.2010 vade tarihli 75.000 TL bedelli senede dayalı olarak icra takibi yaptığını, ancak müvekkilinin 115.000 TL bedelle davalıya çekici ve dorsesini sattığını, satışın gerçekleştirilmesinin teminatı olarak davaya konu senedin davalıya verildiğini senet üzerinde buna ilişkin kayıt bulunduğunu, araç satışının davalının aracın bedelini ödememesi nedeniyle gerçekleştirilemediğini ileri sürerek senetten dolayı davalıya borçlu olunmadığının tespitine, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasındaki araç alım satım sözleşmesinin geçersiz olmasından dolayı herkesin aldığını iade ile yükümlü olduğunu, müvekkilinin davacıya ödediği 75.000 TL'nin iade edilmemesi üzerine davaya konu aynı miktarlı senedin icra takibine konulduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
ye araç satışından çok sonra 04/03/2016 tarihinde kayyumun atandığını, satışın bu durumla bir ilgisinin bulunmadığını, bu nedenle haksız davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesi talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu ilk derece Mahkemesince dava hakkında, "davacı taraf, muvazaa nedeniyle araç satışının iptalini talep etmiş ise de, davacı şirketin 670 sayılı KHK'nun 5. Maddesi kapsamında ticaret sicilinde resen terkin edildiği, davacının tüzel kişiliğinin bulunmadığı anlaşılmakla açılan davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine," karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : İstinaf incelemesine konu ilk derece Mahkemesince dava hakkında, "davacı taraf, muvazaa nedeniyle araç satışının iptalini talep etmiş ise de, davacı şirketin 670 sayılı KHK'nun 5. Maddesi kapsamında ticaret sicilinde resen terkin edildiği, davacının tüzel kişiliğinin bulunmadığı anlaşılmakla açılan davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine," karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; 670 sayılı KHK uyarınca kapatılan gazetelerin her türlü alacak ve haklarıyla ilgili dava açmaya ve diğer her türlü işlemi yapmaya Maliye Bakanlığının yetkili olduğunu, bu nedenle mahkemece verilen red kararının yerinde olmadığını beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. GEREKÇE : Dava, muvazaa nedeniyle araç satış sözleşmesinin iptali davasıdır. T1 Tarafından 34 XX 547 plakalı araç davalı T3 Bakırköy 14....
Noterliğinin 15752 yevmiye nolu araç satış sözleşmesi ile satışının yapıldığı ve bu işleme karşı tasarrufun iptali davasının açıldığı ileri sürülerek şikayette bulunulmuş olmasına ve söz konusu satışın yapıldığına ilişkin Bakırköy 16....
Şikayet olunan vekili, 31.05.2007 tarihinde aracın satışının istendiğini ve aynı tarihte satış avansının dosyaya depo edildiğini, bu evrakların dosyadan alınarak yok edilmiş olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....
Noterliği'nin 20.07.2011 tarihli ihtarnamesi ile tespit edildiğini, davacının 20.07.2011 tarihinde bakiye 14.800 TL. araç bedeli ile toplam satış bedeli 32.300 TL. üzerinden ödenmesi gereken %18 KDV miktarını ödemediğini, aracın resmi satışının bu sebeple yerine getirilmediğini, aracın sözleşmede kararlaştırılan aylık 700,00 TL.lik kira bedelinin 2011 yılı Haziran ayı da dahil olmak üzere ödendiğini, davacının fesih hakkının doğmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir....
. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında davaya konu senedin keşide tarihi ile aynı tarihli oto satış sözleşmesi düzenlendiğini, buna göre davalının müvekkiline yine davaya konu senedin bedeli tutarı ile aynı tutarda bir araç sattığını, müvekkilinin de karşılığında davaya konu senedi davalıya verdiğini, sonraki süreçte araç üzerinde hacizler olduğunun anlaşılması üzerine davalıya aracın iade edildiğini fakat davalının senedi iade etmeyerek müvekkili aleyhine icra takibine koyduğunu ileri sürerek, icra takibine konu senetten dolayı müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili ile davacı arasında araç satışının bulunduğunu fakat satışa dair herhangi bir senet alınmadığını, söz konusu senet ile ilgili olarak ... İcra Hukuk Mahkemesi'nde yapılan yargılamada mahkemenin takibin iptaline karar vermesine rağmen Yargıtay 12....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Muvazalı Araç Satışının İptali-Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * dava konusu aracın, davalının kişisel malları ile alındığı anlaşılmış olup, kişisel malların yerine geçen değerlerin de kanun gereği kişisel mal olmasına (TMK. 220/3) göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 03.11.2008 (pzt.)...
Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 21.9.2005 ... ve 53-361 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, BK.18.maddesine dayanılarak açılmış ve davada davalılar arasında yapılan araç satışının muvazaa nedenine dayanılarak iptali talep edilmiştir. Borçlu davalı hakkında yapılmış bir icra takibi bulunmamaktadır. Dava dilekçesindeki tavsife ve dosya kapsamına göre dava tasarrufun iptali isteminden kaynaklanmadığından temyiz incelemesi yapılmak üzere Yüksek 4.Hukuk Dairesine gönderilmelidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 4.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 31.1.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....