Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şti. aleyhine 30/09/2010 gününde verilen dilekçe ile araç satışının iptali ve yeniden tescil istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; mahkemenin yetkisizliğine dair verilen 18/12/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA 24/06/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Mahkemece taraflar arasındaki alım satım akdinde 2006 model araç satışının kararlaştırılmış olmasına rağmen, davalının davacıya 2005 model araç teslim ettiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle, davacıya 2006 model aracın teslimine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle alım satım akdinin 2006 model araca ilişkin bulunmasına ve davacıya satılan aracın yurt dışı satıcısı tarafından düzenlenen faturasına göre, 2005 model olduğunun anlaşılmasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 550.00.YTL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 03.03.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      sözleşmesinde sanık tarafından sadece 08.10.2010 keşide tarihli 16.900 TL bedelli çekin verildiğinin belirtildiği, 25.08.2010 keşide tarihli 17.600 TL bedelli çekin araç satış sözleşmesinde yer almadığı, bu nedenle söz konusu bu çekin hangi sebeple ve ne zaman verildiği dosya kapsamından anlaşılamadığından, her iki suç yönünden de 2. çekin önceden doğan borç için verilip verilmediğinin ve TCK’nin 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tespiti bakımından; sanık ... katılan ...’nin yeniden duruşmaya çağrılarak, araç satışının hangi bedelle yapıldığı, 25.08.2010 keşide tarihli 17.600 TL bedelli çekin araç satışı karşılığında verilip verilmediği ya da hangi hukuki ilişkiye dayanarak ne zaman verildiğinin tespitinden sonra sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile TCK’nin 43/1. maddesinin uygulanması, 2) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulamasının, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile...

        Bozma sonrasında araç satışına yönelik tasarrufun iptaline ilişkin Bursa 4 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/354 Esas ve 2004/ 348 K sayılı dosyasında, 4.4.2003 tarihli davacıya yapılan araç satışının iptaline, davacı 3. kişi yararına 13.000 YTL ödeninceye kadar araç üzerinde hapis hakkı bulunduğuna karar verilmiş verilmiş ve bu karar Yargıtay aşamasından geçerek kesinleşmiştir. Anılan bu kararın görülmekte olan istihkak davasını yürüten İcra Mahkemesini bağlayacağı tartışmasızdır. Nitekim mahkemecede anılan karar dikkate alınarak satışın iptal edildiği kabul edilmiştir. Ancak yine aynı kararla davacı yararına oluşturulmuş 13.000..00 YTL’lik hapis hakkı dikkate alınmış araç üzerindeki bu hakla sınırlı olarak haczin devamına karar verilmesi gerekirken mahkemce, davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmamıştır....

          Bankası'nın 06/06/2022 tarihli yazısı içeriğinden; .... plakalı araca ... no' lu HGS' nin 28/09/2018 tarihinde satışının yapıldığı ve halen aktif olduğu, ... plakalı araca ait .... no'lu HGS' nin 29/11/017 tarihinde satışının yapıldığı ve halen aktif olduğu, .... plakalı araca ait ... no'lu HGS' nin 29/04/2016 tarihinde satışının yapıldığı ve halen aktif olduğunun, anlaşıldığı, ... A.Ş....

            Davacı, bonoda yazılı malın (aracın) teslim edilmediğini ve bu nedenle senedin bedelsiz kaldığını ileri sürdüğünden, senet metninde borç nedenini gösteren (malen) kaydının aksini ileri süren davacı genel ispat kuralları gereğince de bono karşılığında davalıdan araç teslim almadığını ispat yükü altındadır. Davaya konu “malen” kaydını içeren 13.000,00 TL bedelli bononun araç satışı nedeniyle düzenlendiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır . Dava konusu bono karşılığında 34 XX 795 plaka sayılı araç Kavaklıdere Noterliği'nin 07/12/2018 tarih ve 01196 yevmiye nolu araç satış sözleşmesi ile senedin kefili Mustafa Şahan isimli kişiye satışı yapılarak devredilmiş, davalı alacaklı senedin verilmesine dayanak aracı devrederek edimini yerine getirmiştir....

            Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılmış olmasına ve delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 3. ve 20/d maddesi gereği, davaya konu kazaya karışan aracın resmi şekilde satışının yapıldığının davalı tarafça ispat edilemediği ve harici satım ile araç mülkiyetinin değiştiğinin 3. kişi konumunda olan davacılara karşı ileri sürülemeyeceği dikkate alındığında, araç maliki olan davalı ...'nın işleten sıfatıyla zarardan sorumlu olduğunun kabulünde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 2.561,63 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ...'dan alınmasına 29/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Davalı tarafından araç aynen iade edilmediği takdirde araç bedeline araç hasarlı olarak teslim edilmek istendiğinden, hasar nedeniyle oluşan zarara ve davacının satış bedelini davalıya iade ettiği tarihten sonraki dönem için aracı kullanmaktan doğan zarara hükmetmek gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddi usul ve yasaya ayıkırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı lehine BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 25.1.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                - K A R A R - Davacılar vekili, müvekkillerinin galericilik yapan davalıdan bir adet ticari aracı haricen satın alıp, karşılığında senet verdiklerini, müvekkillerinin senet bedelini davalıya ödeyip aracın resmi satışının yapıldığını, ancak davalının senedi müvekkiline iade etmeyip takibe koyduğunu, bu nedenle dava açma zarureti doğduğunu belirterek, müvekkillerinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacıların senede karşı olan iddialarını yazılı delille ispat etmesi gerektiğini öne sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda taraflar arasında araç satışına ilişkin olarak şifahi sözleşme yapılıp, dava konusu senedin düzenlendiği, daha sonra aracın Noter Satışının yapıldığı, satım bedeli olan 26.905.000.000....

                  EFT ile para gönderildiğini, paranın araç satışına ilişkin bulunduğunu, aracın daha sonra satışının gerçekleşmediğini, başka şahsa satıldığını belirterek, havale edilen bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, ödemenin pay akçesi olduğunu, davacının araç almaktan vazgeçtiğini, bu nedenle açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne, 2.190.00.-YTL.nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 30.05.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu