in borcundan dolayı müvekkiline ait ... plakalı araç üzerine haciz şerhi konulduğunu, oysa; söz konusu aracın noter satış sözleşmesi ile borçlu ...'dan müvekkilince satın alınmış olduğunu belirterek, istihkak iddiasında bulunmuş ve araç üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı (alacaklı) vekili, noter satışından haberlerinin olmadığını belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı (borçlu), duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece, toplanan delillere göre; davacı 3.kişinin davaya konu aracı 2918 Sayılı Kanunun 20/d maddesi uyarınca, noter satış sözleşmesi ile borçlu ...'den satın aldığı, trafik tescil işleminin yapılmamasının satışı geçersiz kılmadığı ve satışın danışıklı olduğu iddiasıyla açılmış bir iptal davasının da olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile ... plakalı araç üzerindeki haciz şerhinin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı (alacaklı) banka vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece, davaya konu aracın davalı adına satış işleminin iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir. Davalı adına kaydın iptaline karar verilmekle araç mülkiyetinin davacıya ait olduğu kabul edilmiş olacaktır. Ayrıca, 2918 sayılı yasanın 19. ve devamı madelerindeki düzenlemeler uyarınca, araçların trafik tescil işlemleri idari nitelik taşımaktadır. Bu bakımdan, mahkemece idari makamları belirli bir biçimde işlem tesisine zorlayıcı nitelikte tescil kararı verilmesi doğru değil ise de yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK'nun 438. maddesi uyarınca kararın düzetilmesi gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, yapılandırma işleminin geçersiz olduğuna ilişkin Kurum işleminin iptaliyle yapılandırmanın geçerli olduğuna karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava, davacının 5510 sayılı Yasa kapsamındaki yapılandırmasının geçersiz sayılmasına ilişkin davalı Kurum işleminin iptali ile yapılandırmanın geçerli olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile; "davacının yapılandırma işleminin geçersiz kılınmasına yönelik kurum işleminin iptali ile davalı kuruma eksik ödenen 835,00 TL prim borcunun 5510 sayılı yasanın 24....
Yanlar arasında düzenlenen ... plaka sayılı araç satış sözleşmesinin haricen düzenlendiği için 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 20/d maddesi uyarınca geçerli değildir. Ne varki, bu aracın devrinin davacı adına yapılıp yapılmadığı dosyadaki belge ve bilgilerden anlaşılamamaktadır. Öyle olunca aracın Noter satışının yapılıp yapılmadığı taraflardan sorulup, trafik kaydının da Trafik Tescil Müdürlüğü’nden celbiyle şayet davacı adına kayıtlı olmayıp, Noterde devri de yapılmamışsa geçersiz satış sözleşmesi nedeniyle tarafların verdiklerini iade etmeleri gerekeceğinden aracın Davalıya iadesi koşuluyla anılan 2.000.0000.000 TL bedelli senetden dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi, aksi halde yani Noterde devrinin yapıldığının ve Davacı adına tescil edildiğinin ve böylelikle sözleşmenin geçerli hale geldiğinin anlaşılması halinde şimdiki gibi karar verilmesi, gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....
davalı tarafından yapılan usulsüz satış işleminin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Taraflar arasında noter dışında araç alım satım sözleşmesi yapıldığı, sözleşme uyarınca kararlaştırılan satış bedelinin davacı tarafından davalıya ödendiği ve aracın davacıya teslim edilmiş olup, halen davacı elinde bulunduğu konularında uyuşmazlık yoktur. Davacı, davalının aracın resmi satışını gerçekleştirmediğini ileri sürerek akdin feshi ile ödediği satış bedelinin iadesini talep etmiş, davalı taraf ise savunmasında aracın resmi satışına davacının yanaşmadığını bildirmiştir. 2918 Sayılı Yasa’nın 20/d maddesi uyarınca trafikte tescilli araçların noter dışındaki her türlü satış ve devirleri geçersizdir. Geçersiz satışlarda herkes aldığını iade etmekle yükümlüdür. Esasen bu yönler mahkemenin de kabulündedir. Yerel mahkemenin davanın niteliği itibariyle birlikte ifa kuralının uygulanamayacağı yönündeki gerekçesinde ise isabet görülmemiştir....
ın eşlerinin kardeş olduğunun ve satış bedelinin piyasa rayicinin çok altında olduğunun tespit edildiğinin, taşınmazın devir işleminin gerçek bir ticari ilişkiye dayanmadığının, mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak yapıldığının belirtilerek ilgili mevzuat kapsamında anılan taşınmazın satış/devir işleminin geçersiz sayılmasının talep edilmesi üzerine Fon Kurulu'nun … tarih ve … sayılı kararıyla, ...'a 25/04/2016 tarihinde yapılan devir işleminin gerçek bir ticari ilişkiye dayanmadığı ve mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak yapıldığı değerlendirilerek Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair 6758 sayılı Kanun'un 20. maddesi ile 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 134. maddesi uyarınca taşınmazın satış/devir işleminin geçersiz sayılmasına karar verildiği, anılan Fon Kurulu kararının iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır....
Taraflar sadece ve ancak birbirlerine verdiklerini sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı olarak geri isteyebilirler. (HGK, 2003/4- 676 E. ve 2003/639 K.sayılı kararında açıklandığı gibi)............................ O halde, mahkemece; araç satış sözleşmesine istinaden davacı tarafından yapılan ödemelerin tespit edilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde araç bedeline hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.................... Davacı ancak, haricen satın aldığı aracın davalıya iadesi etmesi koşulu ile verdiği satış bedelini geri istemek hakkına haizdir. Aracın karşı tarafa iade edildiği anda temerrüt oluşacağı için, davacı araç kendisinde bulunduğu sürece, satış bedeline faiz isteyemez........." (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/6036 E. 2021/9848 K....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil-Tespit Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı ..., aile konutu olduğunu iddia ettiği dava konusu taşınmazın cebri icra ile davalı ...'e satışının yapıldığını, satış işleminden haberinin olmadığını, Türk Medeni Kanunu’nun 194. maddesi uyarınca rızası alınmadan yapılan satış işleminin geçersiz olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapusunun iptali ile adına tesciline karar verilmesini ve taşınmazın aile konutu olduğunun tespitini talep etmiş, mahkemece "davada aile konutu ile ilgili bir istemin bulunmadığı ve istemin ihalenin feshi niteliğinde olduğu" gerekçesiyle icra hukuk mahkemesine görevsizlik kararı verilmiştir....
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin, ruhsat sahibi davalı Ragıp olan aracı aralarında yaptıkları 08.07.2009 tarihli protokolle satın almış ve bedelini ödemiş olduğu halde aracın trafik devrinin yapılmadığından tescil ve tespit davası açtıklarını ancak davanın reddedildiğini ve dava devam ederken İcra Müdürlüğünce satılmış olduğunu belirterek, davalılara ödediği bedelin tespiti ile ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir. Davalılardan R.. G.. vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin davacıya araç satışı yapmadığını, bedel de almadığını, sözleşmede imzası bulunmadığını, kesin hüküm bulunduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Diğer davalı yargılamaya katılmamış, cevap dilekçesi vermemiştir. Mahkemece; araç satış sözleşmesinin resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğu, davalı M.. H..'...