in şahsi olarak alacaklı göründüğünü, müflis şirkete aracın satış bedelinin ödenmediğini, davalı ile müflis şirketin ortağı ve yetkilisi olan ... muvazaalı işlem yaparak dava konusu aracı iflas masasından ve alacaklılardan kaçırdığını belirterek araç satış sözleşmesinin iptali ile dava konusu aracın iflas masası tarafından satılarak bedelin iflas dosyasına aktarılmasına, araç bulunamaz ise veya değer kaybı söz konusu ise satış tarihindeki gerçek değerinin tespit edilerek bu bedelin işlem tarihi olan 28/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili; davacının beyanlarından rehin hakkından vazgeçtiği anlaşıldığından rehin alacaklısı bakımından hukuki ehemmiyet kesbetmeyen rehin şerhinin kaldırılmasına, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini, aksi halde borcun ödendiği, bedeli ödenen bir işleme karşı muvazaa iddiası öne sürülemeyeceğini beyanla davanın reddini savunmuştur....
Davacı alacaklı, araç kiralama sözleşmesinden doğan edimlerini yerine getirmediğinden davalının borçlu olduğunu belirterek itirazın iptali ile inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Taraflar arasında 13.12.2006 tarihli araç kiralama sözleşmesi olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. İbraz edilen kira sözleşmesinde kira sözleşmesinin başlangıcı, araçların teslim tarihi, kira bedeli, ödeme günü belirlenmemiştir.Sözleşmede bahsedilen Ek Protokol ise taraflarca sunulmamıştır. Mahkemece davacının ticari defterleri usulüne uygun tutulmadığından davalının ticari defterlerine göre sonuca gidilmişse de yeterli araştırma yapılmadığı görülmektedir.6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'unun 299. maddesinde; "kira sözleşmesi, kiraya verenin birşeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir." şeklinde tanımlanmıştır....
Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, araç malikleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılması için bir başka kimseye devredilmesi halinde(kısa bir süre için kiralanmaması kaydıyla)artık üzerindeki fiili hakimiyeti kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o aracı kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekir. Bunun sonucu olarak da, araç maliki sorumlu tutulmamalıdır.Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay'ın uygulamalarında, kiracının işleten sıfatının belirlenmesinde, kira sözleşmesinin uzun süreli olması, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması gerekmektedir....
< Davacı şirket tarafından teşvik belgesiz olarak gerçekleştirilen ihracat sayılan satış ve teslimler için Kaynak Kullanımı Destekleme Fonundan prim ödenmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin Merkez Bankası İdare Merkezi işleminin iptali istemiyle açılan dava sonucunda İdare Mahkemesince, dava dosyasının incelenmesinden, iptali istenilen karardan davacı şirketin 11.9.1986 tarihinde muttali olduğu ve bu kararın değiştirilmesi için Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı Teşvik Uygulama Başkanlığına 11.9.1986 tarihinde başvuruda bulunduğu, sözkonusu müsteşarlığının 17.12.1986 günlü yazısı ile davacının talebinin uygun görüldüğünden bahisle konu ile ilgili Merkez Bankasına bilgi verildiği, Merkez Bankasının bu gereği yerine getirmemesi nedeniyle 10.9.1986 günlü işlemin iptali için 24.12.1986 tarihinde dava açıldığının anlaşıldığı, Merkez Bankası 1211 sayılı kanuna göre özel hukuk tüzel kişiliğine haiz bir anonim şirket statüsünde olduğundan ve 14.12.1984 gün ve 18435 sayılı Resmi...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "Davanın KABULÜ ile; 1- İzmir ili, Ödemiş ilçesi, Cumhuriyet Mahallesi, Karahayıt Mevkii, 736 ada, 49 parsel sayılı taşınmazın, davalı Cemile tarafından diğer davalı Mesut'a 06/10/2015 tarihinde yapılan satışa ilişkin tasarrufun iptali ile davacının alacaklı olduğu İzmir 17. İcra Müdürlüğünün 2016/2340 Esas sayılı dosyasındaki alacak ve ferilerinin tahsili amacıyla taşınmazın tapu kaydında tashihe gerek olmaksızın, alacak ve ferileriyle sınırlı olmak üzere TAŞINMAZ ÜZERİNDE DAVACIYA CEBRİ İCRA YOLUYLA HACİZ VE SATIŞ YETKİSİ TANINMASINA," karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; usuli eksiklikler giderilmeden karar verildiğini, satış bedelinin ödendiğine dair delillerinin toplanmadığını, dinlenen tanıkların savunmalarını doğrular şekilde beyanda bulunduğunu, benzer mahiyetteki İzmir 11....
Davalı; davacı ile aralarındaki araç kiralama sözleşmesinin GSM operatürü olan AVEA kampanyalı olarak yapıldığını, bu kampanyaya göre müvekkili şirketin 21 adet ücretsiz kiralama hakkı elde ettiğini, ancak davalı şirketin müvekkilinin kazandığı ücretsiz ekstra hakkını dikkate almayarak fazla bedel talep ettiğini, kampanya dahilinde kazanılan ücretsiz kiralamalar düşüldüğünde borcunun bulunmadığının ortaya çıkacağını savunarak, davanın reddi ile %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini dilemiştir. Mahkemece; alınan bilirkişi raporundaki, taraflar arasındaki araç kiralama faturalarına dayalı cari hesap bakiyesinden kaynaklı olarak davacının davalıdan 4.774,71....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ALACAK YRG.GELİŞ TARİHİ: -KARAR- Temyiz isteği araç satış sözleşmesinin iptali olmazsa alacak istemine ilişkin davanın yargılaması sırasında verilen çekişme konusu aracın ihtiyati tedbiren yediemin sıfatıyla davacıya verilmesine ilişkin ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin kabulüne ilişkin karara yönelik olup sözleşmenin iptali alacak istemli davalar sonucu verilen hüküm ve kararların temyiz incelemesi dairemize ait değildir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır....
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, ... sözleşmesinin haksız olarak davalı işverence fesih edildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatlarının hüküm altına alınmasını istemiştir. Davalı işveren, davacının 02.02.2010 tarihinde montaj alan müdürlüğü V227 roll testi çıkışı anında efor testi yaparken fabrika araç kullanma yetki kartı olmadığı, ilgili hususta teknisyeni tarafından araç kullanma kartı olmadığı için araç kullanmaması hususunda sözlü olarak uyarıldığı ve buna rağmen araç kullanarak ... kazasına sebebiyet vererek işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi sebebiyle ... sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Mahkemece; davanın kabulü ile; a-Giresun İli, Görele ilçesi,Türkelli köyü 102ada,90 parsel noda kayıtlı 6.684,38 m² yüz ölçümlü fındık bahçesi niteliğindeki taşınmaz üzerindeki ORTAKLIĞIN SATIŞ YOLU İLE GİDERİLMESİNE, b Giresun İli, Görele ilçesi,Yeğenli köyü 102ada,46 parsel noda kayıtlı 1.646,78 m² yüz ölçümlü fındık bahçesi niteliğindeki taşınmaz üzerindeki ORTAKLIĞIN SATIŞ YOLU İLE GİDERİLMESİNE, c- Giresun İli, Görele ilçesi,Yeğenli köyü 104ada,31 parsel noda kayıtlı 2.547,43m² yüz ölçümlü 2 adet ev ve fındık bahçesi niteliğindeki taşınmaz üzerindeki ORTAKLIĞIN SATIŞ YOLU İLE GİDERİLMESİNE, ç- Giresun İli, Görele ilçesi,Yeğenli köyü 109ada,25 parsel noda kayıtlı 3.080,68 m² yüz ölçümlü fındık bahçesi niteliğindeki taşınmaz üzerindeki ORTAKLIĞIN SATIŞ YOLU İLE GİDERİLMESİNE, d- Giresun İli, Eynesil ilçesi, Yeğenli köyü 109ada, 31 parsel noda kayıtlı 2.433,62 m² yüz ölçümlü fındık bahçesi niteliğindeki taşınmaz üzerindeki...
Davalı, araç satımına ilişkin 04.12.2007 tarihli sözleşme ile sadece araca ait 20 adet banka kredisi taksitini ödemeyi üstlendiğini, bunun dışında davaya konu vergilerden davacının sorumlu olduğunu, ancak davacının araç vergilerini ödemediğini, kendi kusurundan kaynaklanan zararı talep edemeyeceğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....