Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesine göre; müvekkile ait markanın her türlü araç, gereç, eşya, tabela, görsel, dergi, broşür, fatura, etiket , sosyal medya vs mal üzerinden kullanımının engellenmesine; marka tecavüzün vuku bulduğu her türlü araç ve gerece el konulmasına, tecavüzün devamını engellemek üzere tedbirler alınmasına, masrafların davalıya ait olmak üzere el konulan araç gereç ve malın şekillerinin değiştirilmesi silinmesi ve imhasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; "HMK 389....

    Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava; 16/10/2009 tarihli sözleşmeye istinaden davacının dava konusu aracın maliki olduğunun tespiti ile davacı adına tescili istemlidir. Davacı vekili; bahsi geçen sözleşme ile davalının araçtaki payını davacıya satarak devrettiğini ileri sürerek araç mülkiyetinin tamamının davacıya ait olduğunun tespitine ve davacı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Dava, araç plakası mülkiyetinin tespiti ve tescili istemine ilişkindir. Mahkemece istem reddedilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, takip dosyasından satışa çıkarılan "26 S 1228" sayılı araç plakasını 14/03/2012 tarihinde açık arttırma yoluyla düzenlenen ihalede satın aldığını, satışın kesinleşmesinden sonra plakanın tescili için Müdürlüğüne başvuruda bulunduğunu, ancak talebinin reddedildiğini belirterek; davalı kurumun açıklayıcı mahiyetteki tescili yapmamak suretiyle yarattığı muarazanın giderilmesi ve 26 S 1228 sayılı plaka üzerindeki mülkiyet hakkının kendisine ait olduğunun tespitine karar verilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı kurum, davaya konu plakanın başka bir araca takılı olması ve aynı plakanın iki araca takılmasının mümkün olmaması nedeniyle talebin yerine getirilemediğini beyanla davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, marka hakkından doğan çekişmelerde SMK kapsamında görülebilecek davalar veya talep konuları, SMK'nın 149. maddesinde sayıldığı, davacının "nasıl kullanılacağının tespiti" şeklinde bir özel dava biçimi bulunmadığı, SMK'nın 154. maddede ise davacının aslında murat ettiği dava tipi düzenlendiği, bu maddeye göre menfaat sahipleri, giriştikleri veya girişecekleri ticari faaliyetlerinin başkasının sınai mülkiyet hakkına tecavüz oluşturmadığının tespiti konusunda dava açabildikleri ancak anılan hükme göre bu davanın açılma şartı, davacıya karşı sınai mülkiyet hakkı sahibi tarafından henüz bir dava açılmamış bulunmasına bağlı olduğu, eldeki davanının 2018/259E sayılı tazminat ve men davasının devamı niteliği taşıdığı, bu nedenle BMK'nın 154. maddesindeki dava şartının eksik olduğu gerekçesiyle davanın şartları bulunmadığından reddine karar verilmiştir....

        Davalılardan ...’nun ... plakalı araçla ilgili temyiz itirazına gelince; Araç trafik sicilinde ... adına kayıtlıdır. Trafikte kayıtlı olan aracın kaydında düzeltme yapılması idari nitelikteki bir işlem olup bu husustaki uyuşmazlık idari yargı yerinde giderilebilir. Fakat, satışın yapılıp yapılmadığının tespiti davası genel mahkemelerde görülebilir. Araç mülkiyetinin nakli talebi içinde aracın satışının yapılıp yapılmadığının tespiti istemi de bulunacağından mahkemece davacının trafik kaydının iptali ile tescil isteminin görev yönünden reddine, şayet araç satışı gerçek bir satış değilse satışın yapılmadığına dair tespit hükmü kurulması gerekirken aracın kaydının iptali ile davacı adına tescili şeklinde hüküm tesisi de doğru olmamıştır. Karar, açıklanan nedenlerle bozulmalıdır....

          ye karşı, taraflar arasındaki sözleşme gereğince kurulan sistemin işletme ve mülkiyet hakkının, sisteme ait yazılım kaynak kodlarının, donanım ve teknik dökümantasyon ile gerekli bilgi ve belgenin davacıya ait olduğunun tespiti ve teslimi ile bu husustaki muarazanın giderilmesi istemine ilişkin dava açıldığı, mahkemece yapılan yargılama neticesinde, sistemin nihai ürün olması, sistemin teknik dökümantasyon ve yazılım kodlarının davalı şirketin know-how'u olması, üzerinde davalının fikri ve sınai mülkiyet haklarının bulunması sebebiyle bunların davacıya verilmeyeceği, tarafların serbest iradeyle imzalamış oldukları protokolde de bunların davacıya teslim edilmesi gerekeceğine dair bir hüküm bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği ve kararın deracattan geçerek kesinleştiği, somut uyuşmazlıkta da davalının davacıya filo yazılımı için basit ruhsat verdiği, yazılımı davacıya göre özelleştirdiği (firma isminin yazılması, belirli aksesuarlarla, cihazlarla çalıştırılması), bir...

            Davacı vekili, dava dilekçesinde, tarafların murisine ait ... parselde kayıtlı ev, ... , ... ve ... parselde kayıtlı bahçe ile... plakalı araç ve ... plakalı araç üzerindeki ortaklığın aynen taksim, mümkün değilse satış yolu ile giderilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı ... vekili dava konusu ... parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan binanın murisin sağlığında davalı ... ile birlike konut olarak kullanıldığını, miras payına mahsuben bu taşınmazda davalı ...'a mülkiyet hakkı tanınmasını talep etmiştir. 4721 sayılı TMK'nın 652 .maddesine göre eşlerden birinin ölümü halinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa; sağ kalan eş, bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını talep edebilir. Bu talebin ortaklık sona erinceye kadar ileri sürülmesi mümkün olduğundan, mahkemece davalı ...'...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MÜLKİYET TESPİTİ -KARAR- Dava, mülkiyet tespiti isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 7.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 06.09.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Dava, mülkiyetin tespiti, yolsuz kaydın iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                  Mahkemece; aile konutu olup olmadığının tespiti (TMK. madde 240) Aile Mahkemesinin görevine, özgüleme görevi ise (TMK.madde 652) Sulh Hukuk Mahkemesine ait olup; davanın, taşınmazın miras payına mahsuben özgülenmesi talebini içermesi sebebiyle davaya bakma görevinin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gözetilerek, davanın görev yönünden reddine, hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli Bursa Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Hüküm, süresi içinde davacı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ... ile tarafların murisi Eyüp 21.12.1979 tarihinde evlenmiş, Eyüp Durmuş 09.02.2010 tarihinde ölmüş ve bu tarihte de mal rejimi sona ermiştir. (TMK.nun 225/1.madde) Türk Medeni Kanununun 240 ve 652. maddeleri uyarınca sağ kalan eş birlikte oturulan konutun, katılım alacağına ya da miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkının tanınmasını isteyebilir....

                    UYAP Entegrasyonu