Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava konusu 22.03.2017 tarihli hacizde, 1 adet..... marka 2003 model... plakalı araç ile 1 adet 1985 model..... plaka sayılı.... marka araç fiilen haczedilmiştir. Dava konusu ..... plakalı araç 3.kişi tarafından davadışı .... ...Şti' den 14.4.2015 tarihinde, .... Plakalı araç ise,16.8.2012 tarihinde 3.kişi tarafından davadışı ..... isimli şahıstan satın alınmıştır. Bu durumda, dava konusu araçlar, hacizden önce, noterde yapılan sözleşmeler ile üçüncü kişi tarafından satın alınmış, mülkiyet hacizden önce davacıya geçmiş ve Trafik Tescil kuruluşuna bildirip yapılarak araçlar üçüncü kişi adına tescil edilmiştir. Buna göre, 22.3.2017 tarihli haciz sırasında araçların maliki borçlu olmayıp üçüncü kişi olduğundan İİK'nın 97. maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi üçüncü kişi yararına olup, bu yasal karinenin aksinin davalı alacaklı tarafından inandırıcı ve güçlü delillerle ispat edilmesi gerekir....

    üzerinde kaza tarihi ile ihbar tarihi arasında mülkiyet değişikliği olup olmadığının tespitini talep ettiklerini, araç üzerinde mülkiyet değişikliği olması halinde değer kaybı talebi teminat kapsamı dışında olacağını, davacının aracını satmadığını ve satacağının kesin olmadığını, dolayısıyla somut olarak gerçekleşmemiş ve gerçekleşeceği meçhul bir zararın tazmininin mümkün olmadığını belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddine, kusur durumunun ve zararın tespiti için trafik poliçesi genel şartlarında yer alan formül de dikkate alınarak değer kaybına ilişkin bilirkişi incelemesi yapılmasına, her halde poliçe limitini aşan tazminat taleplerinin reddine, faiz hususunda temerrüt tarihi olarak Zorunlu Karayolu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları B.2....

      plaka sayılı araç üzerindeki ortaklığın aynen taksim, mümkün değilse satış suretiyle ortaklığın giderilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu 200 ada 5 parsel sayılı taşınmaz ve ... plaka sayılı araç üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya bir kaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK’nın 27. maddesi hükmü uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur....

        Davacı vekili, dava konusu ... plakalı, 2004 model, Fiat marka araç üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne dava konusu araç üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir. Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Mahkemece paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi halinde satışın nasıl yapılacağının ve satış bedelinin ne şekilde dağıtılacağının hüküm sonucunda gösterilmesi gerekir....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; Araç tescili idari bir işlem olup davalı gösterilen gerçek kişinin bu davayı kabul etmesinin herhangi bir hukuki neticesi olamayacağı, araç mülkiyetinin tespiti davasında da davalı gösterilen gerçek kişinin davayı kabulünün herhangi bir hukuki neticesinin bulunduğundan söz edilemeyeceği, aksi takdirde davacı davayı kabul edebilecek herhangi bir kişiyi davalı göstererek araç mülkiyetinin tespiti davası açabileceği ve onun kabulü veya kabul sonucu doğurabilecek davranışlarıyla dilediği kararı alabileceği, bu şekilde aynı araç ile ilgili sayısız ve birbiriyle çelişen mahkeme kararı alınabileceği ve bu kararların şekli anlamda kesinleştirilerek infazının istenebileceği bu şekilde hukuk ile bağdaşmayan kararların oluşumuna hukuk düzeninin izin vermesi düşünülemeyeceği, bu sebeple HMK 114/1- d bendinde "Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları; kanuni temsilin söz konusu olduğu hâllerde, temsilcinin gerekli niteliğe...

          Dava dilekçesine ekli olarak dava konusu 09/08/2018 tarihli kazaya ilişkin kaza tespit tutanağının davacıya ait olduğu beyan edilen ... plakalı aracın mülkiyet belgeleri, araçtaki hasarın tespiti yönünden düzenlenen rapor ve bu rapora istinaden düzenlenen faturaların ve çevirilerinin bulunduğu anlaşılmıştır. Davalı ... şirketi nezdinde sigortalı ... araç için düzenlenen .... nolu KZMM sigorta poliçesi ile kaza tarihi itibari ile trafik kayıtları celp edilerek dosyamız içerisine alınmıştır. Meydana gelen kazada tarafların kusurlarının belirlenmesi ve davacıya ait araçta oluştuğu iddia edilen hasarın tespiti ve hesaplanması ile davacı tarafından sunulan belgelerin değerlendirilmesi, araçtaki hasarın kaza ile uyumlu olup olmadığı ve davalı ......

            "İçtihat Metni" Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 16/12/2014 gününde verilen dilekçe ile sözleşmenin iptali ile araç mülkiyetinin tespiti ve tescili istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 19/06/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, araç satışının iptali ve aracın tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2022/196 Esas KARAR NO :2022/183 DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) DAVA TARİHİ:23/03/2022 KARAR TARİHİ:24/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davalının maliki bulunduğu ... plakalı araç sürücüsünün kusuruyla, 26/05/2018 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında, davacı şirketin maliki bulunduğu ... plakalı 2017 ... ... model aracın hasar gördüğünü, kaza tutanağında mevcut ... plakalı araç sürücüsünün beyanından da görüleceği üzere davalı şirkete ait araç sürücüsünün ... arasındaki YHT T 26 tünelinde, dörtlü park lambalarını yakarak tünelin sol kenarına park ettiği, ... plakalı araç sürücüsünün tünelden geri istikamette çıkmaya çalışırken davacı aracına çarparak kazaya sebebiyet verdiğini, aracın onarımı için davacının, ......

                Mahkememizce yapılan değerlendirme sonucunda; görülmekte olan davanın mal rejimi davası olduğu, bu dava sonunda verilecek kararın davaya konu edilen menkul ya da gayrimenkullerin aynına ilişkin olamayacağı, bir nakdi miktara karar verileceği, tedbir talebine konu edilen 34 XX 997 plaka sayılı aracın davalının adına kayıtlı da olmadığı, dava bakımından üçüncü kişi olan davalının babası üzerine kayıtlı olduğu, bu haliyle araç üzerine tedbir konulmasının mülkiyet hakkının ihlali niteliğinde olacağı, mülkiyet hakkının anayasal bir hak olduğu göz önüne alınarak tedbir talebinin reddine karar vermek gerekmiştir." şeklindeki gerekçe ile ile "Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddi kararından dönülmesi isteminin reddine" karar verilmiştir....

                Ancak, böyle bir satış ve devir işlemi araç üzerindeki mülkiyet hakkını devre elverişlidir. Bu türden resmi bir satış ve devir işlemi yapılmaksızın, satış işlemine dayalı olarak işleten sıfatının ve araç üzerindeki mülkiyet hakkının devredildiğinin kabulü mümkün değildir. Somut uyuşmazlıkta davalı ..., kaza tarihinde aracın kayıt maliki olup, aracın haricen dava dışı ....’e satıldığı iddia edilmiş ise de, sunulan harici satış sözleşmesi hukuken geçerli bir satış sözleşmesi olarak kabul edilemeyeceğinden, mülkiyet hakkının devri de söz konusu değildir. Mahkemece anılan, düzenleme göz ardı edilerek, davalı aleyhine açılan davanın yazılı gerekçe ile reddi doğru görülmemiştir. 4-Ayrıca, davalı ......

                  UYAP Entegrasyonu