- 25.12.2020 tarihli Bilirkişi Heyet Raporu: Bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen raporda özetle; Aracın kaza tarihi 2018 yılındaki Kasko Değer Listesindeki değerinin 112.699 TL olduğu, tek taraflı kaza sonucu bu araçta meydana gelen toplam hasar miktarının %18 KDV hariç 60.861,72 TL olduğu, Hasar miktarının, aracın 2.El piyasa değerinin % 50’sini geçmesi nedeniyle aracın tamiratının ekonomik olmadığı ve bu nedenle Pert Total (tam Ziya) kabul edilmesinin uygun olacağı, Aracın Hurda (sovtaj) bedelinin 53.800,00 TL olması nedeniyle; aracın hurdasının davacıda kalması halinde; sigorta şirketinden talep edilebilecek tazminat tutarının 110.000,00 - 53.800.00 = 56,200,00TL olacağı belirtilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE ; Dava, Kasko sigorta şirketine karşı açılmış hasar bedelinin tazmini davasıdır. Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde 700 TL borçlu olmadığının tespiti, aracın teslimi ve 3825 TL zararın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davacı ... davalı tarafından temyiz edilmiştir....
ile İİK m.24 gereği bilirkişi marifetiyle aracın rayiç bedelinin tespitine yönelik talepleri doğrultusunda işlem yapılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
hasara göre oluşan değer kaybının ise 1.500,00TL olduğu, aracın makul tamir süresinin 4 gün olduğu, bu süreye göre oluşan mahrumiyet bedelinin 450,00TL olduğu, aracın güvenli bir yere taşınması ile otopark ücretinin ise 220,00TL hesaplandığı, mahkemece 1.100,00-TL tazminat yönünden kabul kararı verildiği, bilirkişi tarafından hesaplanmış ve mahkemece hüküm altına alınmamış tazminat yönünden davacının davalıdan alacaklı olduğu, icra takibine konu alacak kalemlerinin dosya kapsamına uygun olduğu, davalının itirazının haksız olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne , takibin aynen devamın aynen devamına karar verilmiş, alacak belirli olduğundan davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmiştir....
DELİLLER : -Noter araç satış sözleşmesi DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, noter araç satım sözleşmesine konu aracın hukuki ayıplı olması nedeniyle araç satış sözleşmesinin feshi ile araç rayiç bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Dava dosyamızda henüz ön inceleme duruşması icra edilmeden önce ve dosya dilekçe teati aşamasında iken davalı şirket yetkilisi ile davacı vekili ayrı ayrı taraflar arasında düzenlenen sulh protokolünü sunularak HMK 315 m.gereğince sulh protokolü çerçevesinde karar verilmesini talep etmişlerdir....
İddianın ileri sürülüş biçimine göre, davacı aracın aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemiyle terditli dava açmış bulunduğundan araç trafik tescil kaydına konulmuş bulunan tedbir HMK'nın 389 maddesine uygun düşmektedir. Bu itibarla davalı T5 tedbirin araç bedeli kadar verilecek teminat mektubuna kaydırılması yönündeki istemi, tarafların hak ve menfaat dengeleri gözetildiğinde, malın dava sonuna kadar muhafazada tutulması ve muhtemel zararların önüne geçilmesi bakımından isabetli bir öneri değildir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına,hükmün usul ve yasaya uygun olmasına göre yerinde olmayan istinaf nedenlerinin HMK.353.1.b.1 maddesini gereğince esastan reddine karar vermek gerektiği kanaatine varılmakla, oy birliği ile aşağıdaki hükmün kurulması cihetine gidilmiştir....
ödenmesinin kararlaştırıldığını,aracın muvazaalı takip nedeniyle haczen elinden alınması nedeniyle araç satış sözleşmesindeki araç bedelinin tahsiline dair şartın gerçekleştiğinden bu davanın açıldığını,araç bedeli karşılığının taahhütnamede gösterildiğini ayrıca araç satış sözleşmesindeki nakten ve peşinen 27.000 YTL nin davalı tarafça alındığına ilişkin yazılı beyanın bağlayıcı olduğunu bildirmiştir....
GEREKÇE : Dava, davalı şirketin taraflar arasındaki araç satım sözleşmesine aykırı davranmasından kaynaklı olarak aynen ifa veya sözleşmenin feshi nedeniyle maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, dava konusu araç ile aynı özellikte bir aracın davalıdan alınıp davacıya verilmesine ve manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş, karar davalı yanca istinaf edilmiştir. Taraflara arasında sözleşme ilişkisine, bedele ve bedelin ödendiğine ilişkin ihtilaf bulunmamaktadır. Davada halli gereken husus, aracın teslimi anında ÖTV oranında meydana gelen değişiklik nedeniyle davacının ÖTV farkını yatırmamasının davalı açısından sözleşmenin haklı nedenle feshi nedeni teşkil edip etmediğidir....
aracın aynen iadesine ve 500.000 TL menfi ve munzam zararın tazminine karar verilmesini talep etmiş, 17.03.2022 tarihli ıslah dilekçesiyle; dava dilekçesindeki terditli taleplerinin yerine değiştirerek öncelikle aracın aynen iadesi ile menfi zararının tespiti ile tahsili olmadığı takdirde satım bedelinin ve munzam zararının tazminine ve aracın TMSF tarafından ihale yoluyla satılacak araçların ilanı listesinde yer aldığı ve satış tarihinin 31.03.2022 olarak belirlendiği, satışı halinde telafisi imkansız zararın doğacağını belirterek uygun görülecek teminat karşılığında; dava konusu aracın ihale ile yapılacak satışının tedbiren durdurulmasına ve üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece, araç bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmiştir. Dava konusu aracın halen davacının kullanımında olduğunun anlaşılmasına göre, davacı aracı davalılara teslim 2010/9275-17500 etmedikçe araç bedeli için faiz talebinde bulunamaz. Bu durumda mahkemece, aracın davalılara iade tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK'nun 438/7 maddesi gereğidir....