Dairemizin kaldırma kararı doğrultusunda yeniden yapılan yargılama neticesinde işe iade davası ile birlikte istem konusu yapılan ihtiyari arabuluculuk tutanağının geçerli olmadığının tespiti talebi hakkında tefrik kararı verilerek ayrı esas üzerinden hüküm oluşturulduğu görülmüştür. Dosya içerisine sunulan arabuluculuk 27/05/2020 tarihli arabuluculuk toplantı tutanağı ve 03/06/2020 tarihli arabuluculuk anlaşma son tutanağına göre arabuluculuk görüşmelerine davacı asil ile davalı T3 Vekilinin katıldığı anlaşılmıştır....
GEREKÇE: 1-Birleşen dosya bakımından; davacı vekili Mahkememizin iş bu asıl dosyasında 18/02/2021 tarihi itibariyle dava açtığı, daha sonra arabulucuya başvurduğu ve arabuluculuk son tutanağının anlaşamama olarak 16/03/2021 tarihinde düzenlendiği anlaşılmaktadır. Daha sonra davacı banka tarafından ATM'nin ... E. Sayılı dosyası ile arabuluculuk tutanağının düzenlendiği, 16/03/2021 tarihi itibariyle dava açıldığı, asıl dosya ve birleşen dosyadaki tarafların vakıaların ve tüm taleplerin aynı olduğu anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, 6100 sayılı HMK'nın 114/1-ı maddesine göre ''Aynı davanın daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmaması'' derdestlik dava şartı olarak düzenlenmiştir. Buna göre, Mahkememizde 18/02/2021 tarihinde açılan iş bu asıl dava devam ederken ...ATM'nin ... E....
Dava, arabuluculuk tutanağının iptali istemine ilişkindir. Davacı taraf davalılar tarafından Seferihisar Arabuluculuk Bürosuna başvuru yapılarak, davalıların Seferihisar İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı icra takip dosyasına konu borcunun olmadığı hususunda anlaşıldığına dair anlaşma belgesi düzenlendiğini ancak iradesinin fesada uğratıldığını iddia etmektedir. Arabuluculuk sonucunda düzenlenen anlaşma belgesi niteliği itibariyle bir maddi hukuk sözleşmesidir. Bu nedenle bir sözleşmede bulunması gereken temellerden birinin eksik olması halinde uygulanabilirliğini yitirir. Borçlar hukuku bakımından gerekli görülen asgarî koşullar, arabuluculuk sonucu imzalanan sözleşmede sağlanmış olmalıdır. Diğer sözleşmelere karşı ileri sürülebilen hata, hile, ikrah gibi iddialar, bu sözleşme için de geçerlidir. Anlaşma belgesinde yer alan sözleşme hata, hile, ikrah sonucu meydana gelmiş ise sözleşmenin iptali istenebilir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca takibe konu arabuluculuk anlaşmasındaki cezai şarta icra edilebilirlik şerhi verilmemesi nedeniyle ilamlı icra takibine konu edilemeyeceğinden icra emrinin iptali, bu talep kabul edilmediği takdirde alacağın ödendiği iddiası ile icra emrinin iptali istemine ilişkindir. Arabuluculuk 6325 Sayılı Kanun ile hukukumuza giren mahkeme dışı çözüm yollarından birisi olup, Kanunun 18/2. maddesine göre, arabuluculuk tutanağı mahkemece icra edilebilirlik şerhi verilmesi şartı ile ilam niteliğindedir....
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacının davası konusuz kaldığından davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 2-Alınması gerekli 59,30 TL ilam harcından peşin olarak alınan 187,96 TL'nin düşülmesi sonucu bakiye 128,66 TL'nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine, 3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18/A maddesinin 13.fıkrası uyarınca zorunlu arabuluculuk giderleri yargılama giderlerinden sayıldığından arabuluculuk tutanağının düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı tarafça imzalanmamış olması nedeniyle davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, 4-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL harç ile 245,45 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 304,75 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT'nin 7.maddesinin 1.fıkrası uyarınca ön inceleme...
Somut olayda arabuluculuk anlaşmama son tutanağının iptali talep edilmektedir. Arabuluculuk anlaşmama tutanağının taraflarından biri de işçidir. Bu sözleşmenin iptal edilmesi halinde işçinin hak alanı da etkilenecektir. Davacı ile anlaşamama tutanağının diğer muhatabı olan işçi arasında işçilik alacakları konulu bir davanın mevcut olduğu dosya kapsamı ile anlaşılmaktadır. Mahkemece bu davanın halen derdest olup olmadığı araştırılmalı, derdest ise iş bu dava ile birleştirme hususu göz önünde tutulmalı, işçilik alacakları konulu dava karara çıkmış ise, bu davanın sonucundan işçinin hak alanı da etkileneceğinden işçinin de davaya dahil edilmesi gerekmektedir. Eksik husumetle yargılama yürütülemez. HMK 353 /1- a-6 maddesinde "...(Değişik:22/7/2020- 7251/35 md.) Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması..."...
Karar sayılı kararlarında davacının arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olduğu, bu zorunluluğa uyulmaması halinde davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği, dava tarihinden sonraki tarihli arabuluculuk son tutanağının dava şartını yerine getirmeyeceği, arabuluculuğa ilişkin dava şartının giderilebilir dava şartı olmadığına karar vermiştir. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ......... Hukuk Dairesi ........... Esas ve .............
Eldeki davada; davacı vekilinin dava dilekçesi ekinde arabuluculuk son tutanağının aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış suretini mahkememize sunmadığı tespit edilmekle; Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18/A/2 maddesi gereği arabuluculuk son tutanağının aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış suretinin mahkememize sunulması için davacı vekiline 1 haftalık kanuni kesin süre verilmesine, iş bu kesin süre içerisinde ilgili tutanak aslı veya onaylı sureti mahkememize sunulmadığı taktirde Arabuluculuk Kanunu'nun 18/A ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 115 maddeleri gereği dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verileceğinin davacı vekiline ihtarına karar verilerek, tensip zaptının ihtar mahiyetliyle davacı vekiline tebliğe çıkarıldığı, davacı vekilince 22/02/2024 tarihli dilekçe ile taraflarınca arabuluculuk başvurusu yapılmadığını belirterek davanın usulden reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır....
Davacı tarafından eldeki işe iade davası açılmadan önce dava şartı arabulucuya başvurulduğu, arabuluculuk görüşmelerinin anlaşmazlıkla sonuçlandığı anlaşılmıştır. Davacı tarafı işe iade talebiyle birlikte ihtiyari arabuluculuk tutanağının geçersizliğinin tespitini de talep etmiş, Mahkemece her iki talebe ilişkin dava birlikte sonuçlandırılmış ve ayrı ayrı hüküm kurulmuştur. Ancak işe iade davası ayrı bir dava olup işçilik alacakları hususunda düzenlenen ihtiyari arabuluculuk tutanağının geçerliliği hususunun bu dava içerisinde görülmesi mümkün değildir. Mahkemece dosya üzerinden tefrik kararı verilerek her iki dava konusunun ayrı ayrı sonuçlandırılması gerekmektedir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekilinin ileri sürdüğü istinaf sebepleri özetle; mahkeme kararının emsal kararlara aykırı olduğunu, dosya kapsamındaki ihtiyari arabuluculuk tutanağının geçersiz olduğuna ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının bulunduğunu, arabulucu tarafından davacı ile aynı işyerinde çalışan işe iade davası açmayan diğer işçilerle birlikte toplam 44 kişiye arabuluculuk tutanaklarının düzenlenerek imzalattırıldığını, sürecin çok kısa sürdüğünü, işçilerin toplu olarak arabulucunun ofisine götürüldüğünü, mahkemece ihtiyari arabuluculuk tutanağının geçerli kabul edilmesi ile müvekkilinin kıdem ihbar fazla mesai, yıllık izin ücreti gibi işçilik alacaklarını bertaraf edilmesi anlamına geldiğini mahkemece feshin geçersizliğine karar verilmesine rağmen işçilik alacaklarının gerçek miktarından çok az bir miktara anlaştığının kabul edilmesinin hukuka uygun bir yanının bulunmadığını davalılar arasında muvazaanın bulunduğunu mahkemece ihtiyari arabuluculuk tutanağının...