Davacı tarafından eldeki işe iade davası açılmadan önce dava şartı arabulucuya başvurulduğu, arabuluculuk görüşmelerinin anlaşmazlıkla sonuçlandığı anlaşılmıştır. Davacı tarafı işe iade talebiyle birlikte ihtiyari arabuluculuk tutanağının geçersizliğinin tespitini de talep etmiş, Mahkemece her iki talebe ilişkin dava birlikte sonuçlandırılmış ve ayrı ayrı hüküm kurulmuştur. Ancak işe iade davası ayrı bir dava olup işçilik alacakları hususunda düzenlenen ihtiyari arabuluculuk tutanağının geçerliliği hususunun bu dava içerisinde görülmesi mümkün değildir. Mahkemece dosya üzerinden tefrik kararı verilerek her iki dava konusunun ayrı ayrı sonuçlandırılması gerekmektedir....
Davacı tarafından eldeki işe iade davası açılmadan önce dava şartı arabulucuya başvurulduğu, arabuluculuk görüşmelerinin anlaşmazlıkla sonuçlandığı anlaşılmıştır. Davacı tarafı işe iade talebiyle birlikte ihtiyari arabuluculuk tutanağının geçersizliğinin tespitini de talep etmiş, Mahkemece her iki talebe ilişkin dava birlikte sonuçlandırılmış ve ayrı ayrı hüküm kurulmuştur. Ancak işe iade davası ayrı bir dava olup işçilik alacakları hususunda düzenlenen ihtiyari arabuluculuk tutanağının geçerliliği hususunun bu dava içerisinde görülmesi mümkün değildir. Mahkemece dosya üzerinden tefrik kararı verilerek her iki dava konusunun ayrı ayrı sonuçlandırılması gerekmektedir....
Yerel mahkemece; tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, dosya münderecatı deliller, tanık beyanları, ihtiyari arabuluculuk tutanak ve ekleri ile yukarıda yapılan açıklamalar hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekilinin müvekkilinin iradesinin fesada uğratıldığı ve gabin iddiasının usulüne uygun delillerle ispatlanamadığı, Türk Borçlar Kanunu 28. ve 39.maddeleri gereğince davanın 1 yıllık hak düşürücü süre geçirildikten sonra açıldığı, ihtiyari arabuluculuk tutanak ve eklerinde herhangi bir usule aykırılık bulunmadığı, ihtiyari arabuluculuk tutanağının iptalini gerektiren bir usulsüzlüğün bulunduğunun tespit edilemediği, bu hali ile usulüne uygun olarak kabul edilmesi gereken ihtiyari arabuluculuk tutanağının iptaline ilişkin davanın reddine karar verilmiştir....
Yerel mahkemece; tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, dosya münderecatı deliller, tanık beyanları, ihtiyari arabuluculuk tutanak ve ekleri ile yukarıda yapılan açıklamalar hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekilinin müvekkilinin iradesinin fesada uğratıldığı ve gabin iddiasının usulüne uygun delillerle ispatlanamadığı, Türk Borçlar Kanunu 28. ve 39.maddeleri gereğince davanın 1 yıllık hak düşürücü süre geçirildikten sonra açıldığı, ihtiyari arabuluculuk tutanak ve eklerinde herhangi bir usule aykırılık bulunmadığı, ihtiyari arabuluculuk tutanağının iptalini gerektiren bir usulsüzlüğün bulunduğunun tespit edilemediği, bu hali ile usulüne uygun olarak kabul edilmesi gereken ihtiyari arabuluculuk tutanağının iptaline ilişkin davanın reddine karar verilmiştir....
Yerel mahkemece; tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, dosya münderecatı deliller, tanık beyanları, ihtiyari arabuluculuk tutanak ve ekleri ile yukarıda yapılan açıklamalar hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekilinin müvekkilinin iradesinin fesada uğratıldığı ve gabin iddiasının usulüne uygun delillerle ispatlanamadığı, Türk Borçlar Kanunu 28. ve 39.maddeleri gereğince davanın 1 yıllık hak düşürücü süre geçirildikten sonra açıldığı, ihtiyari arabuluculuk tutanak ve eklerinde herhangi bir usule aykırılık bulunmadığı, ihtiyari arabuluculuk tutanağının iptalini gerektiren bir usulsüzlüğün bulunduğunun tespit edilemediği, bu hali ile usulüne uygun olarak kabul edilmesi gereken ihtiyari arabuluculuk tutanağının iptaline ilişkin davanın reddine karar verilmiştir....
Yerel mahkemece; tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, dosya münderecatı deliller, tanık beyanları, ihtiyari arabuluculuk tutanak ve ekleri ile yukarıda yapılan açıklamalar hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekilinin müvekkilinin iradesinin fesada uğratıldığı ve gabin iddiasının usulüne uygun delillerle ispatlanamadığı, Türk Borçlar Kanunu 28. ve 39.maddeleri gereğince davanın 1 yıllık hak düşürücü süre geçirildikten sonra açıldığı, ihtiyari arabuluculuk tutanak ve eklerinde herhangi bir usule aykırılık bulunmadığı, ihtiyari arabuluculuk tutanağının iptalini gerektiren bir usulsüzlüğün bulunduğunun tespit edilemediği, bu hali ile usulüne uygun olarak kabul edilmesi gereken ihtiyari arabuluculuk tutanağının iptaline ilişkin davanın reddine karar verilmiştir....
Yerel mahkemece; tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, dosya münderecatı deliller, tanık beyanları, ihtiyari arabuluculuk tutanak ve ekleri ile yukarıda yapılan açıklamalar hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekilinin müvekkilinin iradesinin fesada uğratıldığı ve gabin iddiasının usulüne uygun delillerle ispatlanamadığı, Türk Borçlar Kanunu 28. ve 39.maddeleri gereğince davanın 1 yıllık hak düşürücü süre geçirildikten sonra açıldığı, ihtiyari arabuluculuk tutanak ve eklerinde herhangi bir usule aykırılık bulunmadığı, ihtiyari arabuluculuk tutanağının iptalini gerektiren bir usulsüzlüğün bulunduğunun tespit edilemediği, bu hali ile usulüne uygun olarak kabul edilmesi gereken ihtiyari arabuluculuk tutanağının iptaline ilişkin davanın reddine karar verilmiştir....
Yerel mahkemece; tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, dosya münderecatı deliller, tanık beyanları, ihtiyari arabuluculuk tutanak ve ekleri ile yukarıda yapılan açıklamalar hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekilinin müvekkilinin iradesinin fesada uğratıldığı ve gabin iddiasının usulüne uygun delillerle ispatlanamadığı, Türk Borçlar Kanunu 28. ve 39.maddeleri gereğince davanın 1 yıllık hak düşürücü süre geçirildikten sonra açıldığı, ihtiyari arabuluculuk tutanak ve eklerinde herhangi bir usule aykırılık bulunmadığı, ihtiyari arabuluculuk tutanağının iptalini gerektiren bir usulsüzlüğün bulunduğunun tespit edilemediği, bu hali ile usulüne uygun olarak kabul edilmesi gereken ihtiyari arabuluculuk tutanağının iptaline ilişkin davanın reddine karar verilmiştir....
CEVAP: Davalılar vekili, davacı tarafın İstanbul Arabuluculuk Bürosunun ... büro numaralı ... arabuluculuk numaralı dosyası ile davalı ... ve ... ile ilgili olarak zorunlu arabuluculuk başvurusunda bulunduğu ve anlaşamama tutanağı düzenlendiğini, son tutanak düzenlenme tarihinin 16/10/2020 tarihi olduğunu, davacı tarafında daha sonra aynı dosya ile ilgili olarak tekrar İstanbul Arabuluculuk Bürosunun ... büro numaralı, ... arabuluculuk numaralı dosyası ile tüm davalılar bakımından yeniden arabuluculuk başvurusunda bulunulduğu ve anlaşamama tutanağı düzenlendiğini,son tutanak tarihinin 14/01/2022 tarihi olduğunu ve davayı 1 yıllık süre içinde açılmadığını ,geçerli kefalet bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine, davacının %20'den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Dosyaya mübrez arabuluculuk anlaşamama son tutanağının incelenmesinden, davalı Ali Çayırgan'ın ilk oturum toplantısına ve arabuluculuk sürecine katılmadığı anlaşıldığından, davalının yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....