DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; anonim ve limited şirketlere kayyım atanması istemine ilişkindir. Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....
Tartışmalı olan hususun ise halihazırda iflas tasfiyesi devam eden şirkete daha önce temsilci olarak atanmış olan ...'in tasfiye süreci içinde sunmuş olduğu istifa dilekçesinin geçersizliği, ayrıca bu kişinin temsil yetkisinin iflasın kapatılmasına kadar devamı ve ayrıca istifanın geçerli sayılması halinde müflis olan şirkete yönetim kayyımı atanması gerekip gerekmediği noktalarında toplanmaktadır. Dava 6100 sayılı HMK 111 hükmü gereği terditli olarak açılmış olup asıl talep istifa dilekçesinin geçersizliği ve reddi, istifanın geçerli sayılması halinde ise müflis şirkete yönetim kayyımı atanması amacına yöneliktir. Bilindiği üzere "İstifa'nın muhatabı yönetim kurulu başkan veya başkan vekilidir. Yönetim kurulunun tek kişiden oluşması halinde bu kişinin, birden fazla kişiden oluşup da tümünün istifası halinde muhatap genel kuruldur. Ortak sayısı az olan anonim şirketlerde bütün pay sahiplerinin bilinmesi durumunda bunlar da istifanın muhatabı olabilir....
UETS DAVALI : ...ANONİM ŞİRKETİ -.... UETS VEKİLİ : Av. .... UETS DAVA : Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) DAVA TARİHİ : 03/08/2021 KARAR TARİHİ : 08/02/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH :09/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 1997 yılında davacı, ..., ..., ...tarafından kurulduğunu, 12.03.2018 tarihli genel kurulda ..., ..., ... ve ...nün 3 yıl süre ile yönetim kurulu üyesi olarak seçildiğini, ...’nün 13.08.2018 tarihinde vefat ettiğini, ...’nün ise 12.08.2020 tarihinde şirketin 2017 yılı genel kurulunun toplanması için Bursa 1....
Şirket müdürünün bulunmadığı hallerde ise şirkette yönetim ve temsil anlamında sorunlar doğacak ya da burada olduğu şekilde şirket müdürüne karşı açılmış olan bir dava ya da icra takibinde şirket adına hareket etmek noktasında temsil yetkisinin kime ait olacağı sorun oluşturacak ve bu noktada şirkete kayyum atanması gündeme gelebilecektir. TTK’da limited şirketlere kayyım atanmasını gerekli kılan sebeplere ve usulüne dair özel bir düzenleme bulunmamaktadır. Buna karşılık, TTK’nın üç maddesinde kayyım kavramına yer verildiğini görmekteyiz. Bu maddelerden birisi kollektif şirketlere, diğer ikisi ise anonim şirketlere ilişkindir. Kollektif şirketlere ilişkin hüküm m.317 ile yapılan yollama uyarınca komandit şirketler; anonim şirketlere ilişkin hükümler ise m.617/f.3 ve m.635 ile yapılan yollama gereği limited şirketlere de uygulanmaktadır....
Kanunun anonim şirketleri düzenleyen hükümlerinden olan 410/2 maddesinde de, "yönetim kurulunun, devamı olarak toplanamaması, toplantı nisabının oluşmasına imkan bulunmaması veya mevcut olmaması durumlarında, mahkemenin izniyle tek pay sahibi genel kurulu toplantıya çağırabilir.Mahkemenin kararı kesindir." hükmünü içermektedir. Somut olayda da davacının miras bırakanına ait tek ortaklı limited şirketinde, mirasçıların biraraya gelemediği, dolayısı şirket müdürü atanamadığı görülmektedir. Bu durumda payı iktisap eden mirasçının şirkete kayyum atanmasını değil, TTK 410/2 maddesi uyarınca Mahkemeden genel kurulu toplantıya çağırmak için izin istemesi gerekmektedir.Bu nedenle şirkete kayyum atanması talebini içeren davanın yasal dayanağı bulunmadığı tespit edilmekle, reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/750 Esas KARAR NO : 2024/175 DAVA : Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) DAVA TARİHİ : 21/11/2023 KARAR TARİHİ : 18/03/2024 Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ......
DAVA : Kayyımlık Tayini DAVA TARİHİ : 18/07/2021 KARAR TARİHİ : 27/07/2021 YAZIM TARİHİ : Mahkememizde görülmekte olan Kayyım Tayini davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı ... Teknoloji Yazılım Danışmanlık Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi'nin yönetim kurulu başkanı olup ; mezkur şirket aleyhine, mahkememizin 2020 / 877 Esas sayılı dosyasında şirketin feshi ve tasfiyesini içerir dava açıldığını, dosyanın halen derdest olup, 07.07.2021 tarihli duruşmasının 1 numaralı ara kararında ; " davacı tarafa , davalı şirket ile aralarında menfaat çatışması olduğu için kayyım davası açması için iki haftalık kesin süre verilmesine " denilerek kayyım atanması için 2 haftalık süre verildiğini, her ne kadar TMK’nın 426. ve 427....
GIDA TEMİZLİK MADDELERİ PAZARLAMA SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ - VEKİLİ :Av. DAVA : Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) DAVA TARİHİ : 17/01/2024 KARAR TARİHİ : 27/03/2024 KARAR YAZIM TARİHİ : 24/04/2024 Mahkememizde görülmekte olan Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ... Gıda Temizlik Maddeleri Pazarlama San. ve Tic. A.Ş.'nin ......
üç aylık hak düşürücü süre içinde gerekli davanın açılması gerekli olduğunu, davalı şirkete ihtarname çekilerek bu durum bildirilmiş olup, yasal süre içerisinde şirket yönetim kurulu harekete geçmediğinden yasal süresi içinde dava açılarak, işbu davayla kayyım atanması talebinde bulunmak gerektiğini, Dava dilekçesindeki bir netice-i talep yönünden hüküm kurulmamış olmasının tek başına kararın bozularak kaldırılması nedeni olduğunu, müvekkilinin ortak sıfatıyla iş bu temsil kayyımı atanması davasını açma hakkı, yetkisi ve aktif dava ehliyeti bulunduğunu, Şirket yönetim kurulunun harekete geçmemesi nedeniyle müvekkillerinin de şirkin ortağı olarak şirket haklarının korunmasının sağlamak için TTK 396....
Şirkete kayyım atanması talebinin incelenmesinde; Eldeki uyuşmazlıkta; dava genel kurul kararları iptali istemine ilişkin olup, gerek iptali istenen maddeler gerekse davanın niteliği gereği yöneticilerin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin sınırlandırılması sonucunu doğuran kayyım atanması koşullarının oluşmadığı, şirkette organ boşluğu olmadığı, her iki tarafın da diğer tarafa yönelik iddiaları olduğu ve bu iddiaların ancak yargılama ile ortaya çıkabileceği görülmektedir. Diğer yandan, davacı, iptali istenen genel kurulda yönetim kurulu üyesi olarak seçilmiş olmasına rağmen 07/02/2022 tarihli ihtarname ile 03/02/2022 tarihinden geçerli olmak üzere istifa ettiğini şirkete bildirmiştir. Yönetim kurulu üyesi olarak şirket yönetimine katılıp, kararların alınma sürecinde bulunma imkanı olan davacının bu görevden istifa edip kayyım tayini talep etmesinin de hukuki bir dayanağı bulunmamaktadır....