Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, davalı şirketin 13.06.2022 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında alınan kararların iptali ile şirkete kayyım atanması istemine, istinaf ise ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen ara karara ilişkindir. İlk derece mahkemesince 02.08.2022 tarihli ara karar ile davalı şirkete kayyım atanması yönündeki tedbir talebinin reddine, 13.06.2022 tarihli genel kurul kararlarının yürütmesinin durdurulması yönündeki tedbir talebinin ise davalı şirket yönetim kurulunun görüşü alındıktan sonra değerlendirilmesine karar verilmiş, bu ara karara karşı davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, 6100sayılı HMK'nın 355.maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf başvuru sebepleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır....

GEREKÇE: Talep, davalı şirkete kayyım atanması talebinden ibarettir. TTK’da kayyım atanmasına ilişkin düzenleme mevcut olmayıp TMK'nın 403/2 maddesinde, kayyımın belirli işleri görmek veya mal varlığını yönetmek için atanacağı, 427. maddesinde ise bir tüzel kişi gerekli organlarından yoksun kalmış ve yönetimi başka yoldan sağlanamamış ise yönetim kayyımı atanacağı düzenlenmiştir. TTK 636/4 m. uyarınca, fesih davası açıldığında mahkeme tarafların birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alabilir.TTK'nın 630. maddesinde müdür veya müdürlerinin yönetim ve temsil hakkının kaldırılması ve sınırlandırılmasının her ortağın mahkemeden isteyebileceği düzenlenmiştir. Şirketin uyuşmazlık halinde şirketi organsız bırakmamak amacıyla şirket müdürlerinin görevine devam edemeyeceği anlaşılırsa, şirkete temsil veya yönetim kayyımı atanması TTK hükümleri uyarınca mümkün olup, yönetim veya denetim kayyımı atanması da geçici bir hukuki koruma tedbiridir....

    Tüzel kişiliğe kural olarak kayyım atanmasının ancak tüzel kişiliğin organsız kalması halinde veya belli bir işle sınırlı olmak üzere (şirketi genel kurula götürmek gibi) mümkün olduğu, davalı şirkette organ boşluğunun bulunmadığı, davanın genel kurulda alınan kararların batıl olduğunun tespiti davası olduğu, davanın niteliğine ve mevcut şartlara göre şirkete kayyım atanmasının koşulları oluşmadığı, ortak ve yönetici arasındaki sorun nedeniyle şirkete kayyım atanamayacağı, şirketin kötü yönetilmesinden şartları varsa yöneticilerin sorumlu olduğu bu nedenlerle davacının davalı şirkete kayyım atanması talebinin yerinde olmadığından talebin reddine karar verilmiştir. ... '' gerekçesiyle, şirkete kayyım atanması yönündeki ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi, genel kurul kararlarının yürütmesinin durdurulması yönündeki ihtiyati tedbir talebini değerlendirdiği 14.03.2023 tarihli ara kararında; "......

    Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2013/63 esas sayılı dosyasında, şirket yönetim kurulu başkanı ... hakkında pay ve paydaşlık durumu ile ilgili iftira ve dolandırıcılık suçundan kamu davası açıldığı ve dosyanın halen derdest olduğu, pay ve paydaşlık durumuna ilişkin davalar sonuçlandığında şirketin yönetimsiz kalması durumunu doğuracağı, kaldı ki mevcut şirket yönetim kurulunun ve genel kurulunun toplanamadığı, dolayısıyla şirketin faaliyetini devam ettiremediği, bu durumun şirketin ticari faaliyetini etkilediği ve telafisi imkansız zararlara sebebiyet vereceği gerekçesi ile eski TTK'nın 435.(yeni TTK 530) maddesi uyarınca; şirketin hak ve menfaatlerinin korunması, şirkete işlerlik kazandırılması için tedbiren şirkete yeni yönetim kurulu oluşuncaya kadar şirketi idare ve temsil etmek üzere kayyım heyeti atanmasına karar verilmiştir....

      a karşı şirkete kayyım atanması yönünde dava açıldığı ve şirkete kayyım olarak ...'ın atandığı ve bu mahkeme kararının da kesinleştiği, mahkemenin 2019/328 Esas sayılı dosyasında kayyım ...'ın ..., ..., ... ve ... A.Ş.'ne karşı kayyım kararının kaldırılması ve şirkete yeni bir kayyım atanmasına dair dava açıldığı ve bu davanın da reddine karar verildiği, incelenen vergi kayıtları, bilirkişi raporu ve yukarıda incelenen mahkeme kararları gereğince, şirketin dava dışı .... A.Ş.'...

        in vefat ettiğinden bahisle diğer ortağın davalı şirkete kayyum olarak atanmasını talep ve dava ettikleri anlaşılmaktadır. Yönetim ve temsil kayyımı birbirinden farklı kurumlardır. TMK’nın 427/4 Maddesine göre, bir tüzel kişi gerekli organlardan yoksun kalmış ve yönetimi başka yoldan sağlanamamışsa yönetim kayyımı tayin edilebileceği düzenlenmiş olup, yönetim kayyımı atanabilmesi için şirketin yönetim kurulunun bir şekilde oluşturulmasının mümkün olmaması ve bu boşluğun başkaca hukuki yollarla giderilmemiş olması gerektiği anlaşılmaktadır. Yine TMK’nın 426/3....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/579 Esas KARAR NO : 2021/885 DAVA : Kayyımlık (Kooperatife Kayyım Atanması) DAVA TARİHİ : 11/10/2021 KARAR TARİHİ : 16/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Kayyımlık (Kooperatife Kayyım Atanması) talebinin yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP : Davacılar ..., ... ve ... tarafından mahkememize sunulan 11/10/2021 tarihli dilekçede; ... nin 1994 yılında konut üretmek amacıyla kurulduğunu, kayyım atanması talep edilen kooperatifin ... İli, ......

            DAVA : Kooperatife Kayyım Atanması DAVA TARİHİ : ......

              ün şirketi kendi iradesine göre yönettiği, kendisinin şirket müdürlüğünden alınması, kısıtlı adayına yönetim kayyımı atanarak ortakların toplantıya çağrılarak genel kurulun yapılması, müdür atanması gibi taleplerinin değerlendirilmesi sulh hukuk mahkemesinin görevinde değildir. Öncelikle davacıdan yönetim kayyımı atanmasına ilişkin verdiği dilekçesi açıklattırılarak şirkete kayyım atanmasının amaçlandığının anlaşılması halinde TTK'nın anonim şirketlere ilişkin hükümleri doğrultusunda kayyım atanmasını gerekli kılan olguların varlığı ve mahiyetinin değerlendirilerek belirlenmesinde zorunluluk bulunduğundan, ticaret şirketlerine kayyım atanmasına ilişkin davalar da TTK'nın 4. maddesinde belirtilen ticari dava niteliğinde olacaktır. Bu durumda şirket yönetimiyle ilgili talepler yönünden dosyanın tefrik edilerek Asliye Ticaret Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi gerekir..." şeklinde karar verilmiştir. Davacı ......

                Bir tüzel kişiliğe kayyım atanması için kural olarak kurumun yasal organlarının mevcut olmaması gerekmektedir. Bu kural 4721 sayılı TMK. 427/1-4. maddesinde ifade edilmiştir. Bu maddeye göre; bir tüzel kişi gerekli organlardan yoksun kalmış ve yönetimi başka yoldan sağlanamamışsa, yönetim kayyımı atanmak zorundadır. Yönetim kayyımı atanabilmesi için şirketin yönetim kurulunun bir şekilde oluşturulmasının mümkün olmaması ve bu boşluğun başkaca hukuki yollarla giderilmemiş olması şarttır. Şirketin seçilmiş yönetim kurulu bulunduğu takdirde organ yokluğundan sözetmek mümkün olmadığı gibi, mevcut yönetim kurulunun, çalışamaz halde olması da TTK. nunun sistematiği içinde giderilmesi her zaman mümkün bir durumdur. Yine 6102 sayılı TTK'nın 449. maddesine göre, genel kurul kararı hakkında iptal ya da butlan davası açıldığı takdirde mahkeme, yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra dava konusu kararın yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verebilir. (Yargıtay 11....

                  UYAP Entegrasyonu