DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin boşanmanın mali sonuçları ve gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Bu durumda, anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" olarak görülmesi gerekir. Açıklanan sebeple, ilk derece mahkemesince taraflara vakıalarını bildirmesi için süre verilmeli, dilekçeler teatisi aşaması tamamlanarak ön inceleme ve tahkikat duruşması icra edilerek gösterdikleri takdirde deliller toplanarak sonucu uyarınca karar verilmesi gerekmektedir. O halde, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak gösterilen şekilde yargılama yapılıp sonucu uyarınca bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının aldatıldığını öğrendiğinde derhal boşanma kararı aldığını, çocuğun babasının davalı T3 olduğunu kesin olarak boşandıktan sonra öğrendiğini, aldatılmanın ayrıntılarını boşanmadan önce biliyor olsaydı davalı Elif ile anlaşmalı boşanma protokolünü imzalamasının mümkün olmayacağını, davalıların davacının sosyal ve kişilik değerlerine saldırıda bulunduklarını, maddi ve manevi olarak zarara uğrattıklarının açık olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
, bahsedilen "malvarlığı" tabirinden mal varlıklarına ilişkin ayni ve şahsi hakların tamamının anlaşılması gerektiği, tarafların anlaşmalı olarak boşandığı, boşanma protokolü uyarınca ev ve eşyalara yönelik davalı erkeğin davacı kadına 50.000,00 TL ödeme yaptığı, davacının boşanma davasının duruşmasında edinilmiş mallara yönelik talebinin bulunmadığını beyan ettiği, tarafların anlaşmalı olarak boşanıp boşanma koşullarını karşılıklı bu şekilde kabul ettikleri, bu kabulden sonra davacının sanki bu yönde bir anlaşma yapılmamış gibi tasfiye talebinde bulunmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu, hakkın kötüye kullanılmasının da hukuk düzeninde korunmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
, şahsi eşya ve mal paylaşımı talepleri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 22/11/2022 havale tarihli beyan dilekçesi ekli boşanma protokolünün kararın eki sayılmasına" karar verilmiştir....
Davalı vekili anlaşmalı boşanma protokolünün 2. maddesinde tarafların birbirlerinden herhangi bir eşya talebinde bulunmayacaklarının kararlaştırıldığını, buna rağmen davacının hak iddia etmesinin hakkın kötüye kullanımı niteliğinde bulunduğunu ve dava konusu taşınmazın banka kredisi ile satın alınıp ödemelerin 2019 yılında kadar devam edeceğini bildirmiş ve davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ve edinilmiş mal niteliğindeki taşınmazdan kaynaklanan 14.975,63 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesi üzerine; Hükmün esası davalı vekili ve vekalat ücretine ilişkin bölümü davacı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir. Taraflar, 06.02.2003 tarihinde evlenmişler, 16.07.2010 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 05.10.2010 tarihinde kesinleşmesi üzerine boşanmışlardır....
bir toplumsal ve bireysel faydanın kalmadığını, iş bu nedenle dava dilekçesi ekinde sundukları anlaşmalı boşanma protokolü doğrultusunda boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
bir toplumsal ve bireysel faydanın kalmadığını, iş bu nedenle dava dilekçesi ekinde sundukları anlaşmalı boşanma protokolü doğrultusunda boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı erkek tarafından açılmış anlaşmalı boşanma protokolünün iptali ile mal rejiminden kaynaklı alacak ile maddi ve manevi tazminat isteği olup, protokolün iptali ile mal rejiminden kaynaklı alacak istemi bir bütün olarak yargılamanın yenilenmesi talebi niteliğindedir. Mal rejimi dışındaki maddi tazminat isteği boşanmadan sonra kiraya çıkmak zorunda kaldığı, 3000- TL kira ödediğinin ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak talep ettiği 6000- TL lik maddi tazminat isteğidir. Dilekçesinde talep ettiği 100.000- TL manevi tazminat isteği evlilik birliği içinde eşinin kendisinin aldattığını sonradan öğrenmesi nedeni ile talep ettiği manevi tazminat isteğidir. Davacı dava açarken protokolün iptali ile şimdilik 10.000- TL katılma alacağı, 6000- TL maddi, 100.000- TL manevi tazminat istemiş ve tüm alacak talepleri için toplam 1.980,99- TL nispi harcını yatırmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma protokolüne dayalı tapu iptali ve tescil, alacak ... ile ... ve talep eden ücünçü kişi ... aralarındaki boşanma protokolüne dayalı tapu iptali, tescil olmadığı takdirde alacak davasının kabulüne dair ... . Aile Mahkemesi'nden verilen 01.10.2013 gün ve 175/703 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle ...'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 11.11.2014 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davacı ... vekili Avukat ... geldi. Karşı taraftan ... vekili Avukat ... geldi. Başka kimse gelmedi....
DAVA TARİHİ : 26.04.2018-21.08.2019 KARAR : Direnme Taraflar arasındaki anlaşmalı boşanma protokolünün uyarlanması ve yoksulluk nafakasının kaldırılması davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiş ve Dairemizin 20.06.2023 tarihli ve 2023/113 E., 2023/3376 K. sayılı kararı ile bozulmuştur. Dairemiz bozma kararına İlk Derece Mahkemesince direnilmesi üzerine karar davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yapılan incelemede; Dairemizin 20.06.2023 tarihli ve 2023/113 E., 2023/3376 K....