sunmuş oldukları anlaşmalı boşanma protokolü doğrultusunda tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Aile Mahkemesi'nin 28/03/2018 Tarih 2018/230 Esas 2018/258 Karar sayılı ilamı boşanmalarına,taraflarca sunulan protokolün aynen onaylanmasına karar verildiği,19/03/2018 tarihli anlaşmalı boşanma protokolün 5 no'lu maddesinde dava konusu taşınmazın tarafların anlaşarak tarafla davalı kadın üzerine yapıldığı,ilamın 29/03/2018 tarihinde kesinleştiği, davacının boşanma davasının yargılamasından sonra telefonunu değiştirdiğinde telefonunda davalı tarafın yakın arkadaşı ve komşusu ile başka kişilerle yaptığı yazışmaların düştüğünü, evlilik birliği içinde davalı tarafın zina yaptığı ve sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını iddiası ile protokolü imzalarken davalı tarafından hataya düşürüldüğünü iddia ederek iş bu davayı açmış ise de gerek mahkememizin 2019/13 E sayılı 2021/99 K sayılı ilamı davacı tarafın anlaşma protokolünün iptali talebinin reddine karar verildiği, ilamın 11/05/2021 kesinleştiği gerek ise Samsun 3....
'a devredilmesinin kabul edildiğini, boşanma protokolünün 14.04.2011 tarihinde yapıldığı, takibin dayanağının ise 14.09.2011 tarihli kredi genel sözleşmesine dayalı senet olduğu, boşanma sonrasında davalı borçlunun dava dışı başka bir şahısla evlendiği ve ondan da bir çocuğunun olduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde ortada muvazaalı bir boşanma davası olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Somut olayda davalı borçlu ...'ın dava konusu borcunun doğumundan sonra adına kayıtlı gayrımenkulü dava dışı ... ile anlaşmalı boşanması sonucunda davalı oğlu ...'...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 05.01.2021 NUMARASI : 2020/337 ESAS, 2021/4 KARAR DAVA KONUSU : TAPU İPTALİ VE TESCİL KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların İstanbul Anadolu 17. Aile Mahkemesinin 2017/970 Esas 2018/683 Karar sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşanma kararının 08.09.2018 tarihinde kesinleştiğini, taraflar arasında imzalanan 09.07.2018 tarihli boşanma protokolünün 13. ve 14.maddesinde davalı adına kayıtlı Prof. Dr. Hıfzı Özcan Cad....
Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta esas ve karar sayısı belirtilen kararıyla; kadın tarafından açılan anlaşmalı boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda, tarafların ......
Aile Mahkemesinde anlaşmalı olarak boşandıklarını ancak anlaşmalı boşanma protokolünün sadece tazminat ve nafaka hususlarında olduğunu, mal paylaşımı konusunda boşanma protokolü ile herhangi bir anlaşma olmadığını, tarafların daha sonra mal paylaşımı konusunda anlaşmalı boşanma protokolü düzenleyip imzaladıklarını, 10/12/2021 tarihli mal paylaşımı konusundaki anlaşma protokolünün mahkemeye sunulduğunu, mal paylaşımının protokol hükümlerine göre mahkemece hüküm altına alınmasının tarafların talep ettiğini ancak mahkemece hatalı karar verildiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi için istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK 355. maddesine göre, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
Dava, TMK.nun 166/3. maddesi uyarınca anlaşmalı boşanmaya ilişkindir. Taraflar Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca boşanmışlar, hükme karşı davalı tarafından istinaf yoluna başvuruda bulunulmuştur. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir....
Cadde No:122/5 - .../... adresindeki 1/2 hissesine sahip olduğu dairenin, diğer taraf üzerinde bulunan 1/2 hissenin de tapuda adına intikal ettirildiğini, boşanma ek protokolünün 3. maddesinde "dava konusu daire tahrip edilmeden 01/05/2011 tarihine kadar tahliye edilecektir" hükmüne rağmen taşınmazın davalı tarafça tahrip edilerek ve ek boşanma protokolüne uyulmayarak tahliye edildiğini, boşanma ek protokolünün 3. maddesinde yer alan "01/05/2011 tarihinde daire tahliye edilmediği takdirde tahliye edilmeyen her ay için ..., 'e 1.500,00 TL ödeyecektir." hükmüne göre tahliye taahhüdünde bulunulduğunu ileri sürerek, boşanma protokolüne göre taşınmazın teslimine, boşanma ek protokolü gereği hasar bedeli olarak şimdilik 2.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline, boşanma ek protokolün 3. maddesi gereğince evi süresinde teslim etmediğinden şimdilik 1.500,00 TL cezai şart alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında verilen ıslah dilekçesi ile de 4.498,00 TL hasar...
Davacı erkek, tarafların anlaşmalı boşanma konusunda anlaştıklarını, boşanma protokolü imzaladıklarını, bu protokole göre kendi adına kayıtlı taşınmazın yarısını boşanma ile birlikte davalı kadına devredileceğini taahhüt ettiğini, bunun üzerine boşanma davası kesinleşmeden taşınmazın yarısını davalı kadına devrettiğini, ancak taşınmazın devrinin ardından davalı kadının boşanma davasından feragat ettiğini belirterek dava konusu taşınmazın davalı adına kayıtlı 1/2 hissesinin iptali ile tekrar kendi adına devir ve tescilini dava ve talep etmiş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davalı kadının boşanma davasından feragat etmesiyle edimini yerine getirmediği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir....