Dava; boşanma sonrasında talep edilen ziynet eşyalarının iadesi istemine ilişkindir. "Somut olayda; taraflar 1999 yılında evlenmiş, 03.09.2010 tarihinde açılan dava ile aralarında düzenledikleri protokol çerçevesinde anlaşmalı olarak boşanmışlar, boşanma hükmü 06.09.2010 tarihinde kesinleşmiştir. 27.11.2013 tarihli boşanma protokolünün 6. maddesinde " taraflar işbu anlaşma mukabili tazminat ve nafaka hususunda birbirlerini gayrikabili rücu olmak üzere feragat ederler" hükmüne yer vermişlerdir. Davacı, boşanma davasındaki beyanında da "...boşanmanın mali ve sosyal sonuçları ile fer’i hükümleri hakkında düzenlemiş olduğumuz protokolü tekrarlayarak boşanmalarına ve bu protokolün tasdikine karar verilmesini talep ettiğini, protokolün 4.maddesindeki 30.000 TL'lik tazminatı vekilinin aldığını, kendisine vereceğini, evden çeyiz eşyalarını aldığını, başkaca eşya talebi olmadığını..." beyan etmiştir....
(Özata) arasında 03.10.2005 tarihinde anlaşmalı boşanma protokolü düzenlendiği, tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına ve anlaşmalı boşanma protokolünün tasdikine dair karar 13.10.2005 tarihinde kesinleştiği, tasdik edilen anlaşmalı boşanma protokolünde tarafların karşılıklı hak ve alacaklarının bulunmadığına dair beyanları, anlaşmalı boşanma kararının kesinleşmesiyle birlikte tarafların mevcut hak ve alacaklarının tasfiyesine yönelik olup anlaşmalı boşanma kararından sonra doğan alacakları kapsamadığı, banka kayıtları ve tetkike elverişli 18.03.2020 tarihli bilirkişi heyeti raporu nazara alındığında davacı-karşı davalının, davalı-karşı davacılara anlaşmalı boşanmadan sonra 49.275,00 TL borç verdiği ve bu borcun davacı-karşı davalıya geri ödenmediği, o halde davacı-karşı davalının itirazın iptali davasının kısmen kabulü ile davalı-karşı davacılara borç olarak verilen 49.275,00 TL yönünden itirazın iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinin olmadığı gerekçesi...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2684 KARAR NO : 2022/2055 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : DAZKIRI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/04/2022 NUMARASI : 2022/113 ESAS 2022/95 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Anlaşmalı)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı dava dilekçesinde özetle; tarafların anlaşmalı boşanmaya karar verdiklerini, davalının da boşanmayı kabul ettiğini, anlaşma protokolü çerçevesinde boşanmanın sağlanmasını talep etmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2684 KARAR NO : 2022/2055 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : DAZKIRI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/04/2022 NUMARASI : 2022/113 ESAS 2022/95 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Anlaşmalı)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı dava dilekçesinde özetle; tarafların anlaşmalı boşanmaya karar verdiklerini, davalının da boşanmayı kabul ettiğini, anlaşma protokolü çerçevesinde boşanmanın sağlanmasını talep etmiştir....
Aile Mahkemesi'nin 2020/123 Esas, 2020/170 Karar sayılı ilamı ile 08/09/2020 tarihinde anlaşmalı şekilde boşandıklarını, boşanma protokolünün mahkemece onaylandığını, protokolün 6. maddesi ile tapuda davalı adına "İzmir İli, Çiğli İlçesi, Büyük Çiğli Mahallesi, Ada:11629, Parsel: 27'de" kayıtlı taşınmazın 1/2 hissesinin, boşanma dava tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde davacı adına tescil edilmesi, taşınmazın 1/2 payının davacı, 1/2 payının ise davalı adına kayıtlı olmasının kararlaştırıldığını, ancak davalının bahaneler üreterek protokol gereğini yerine getirmediğini, kötü niyetli davrandığını ileri sürerek, boşanma protokolü gereği davalı adına kayıtlı taşınmazın 1/2 payının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir....
Dava; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166/3 maddesine dayalı anlaşmalı boşanma istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, Türk Medeni Kanunu'nun 166/3. maddesi gereği tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmiş, davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocuğun durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir....
Değerlendirme 1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı erkek vekilinin bozma kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2.Tarafların 26.01.2018 tarihinde anlaşmalı olarak boşanmalarına, anlaşmalı boşanma protokolünün karara işlenerek aynı zamanda eki sayılmasına karar verilmiş, karar 07.02.2018 tarihinde kesinleşmiştir. Eldeki dava 08.07.2018 tarihinde açılmıştır. Davacı erkek asıl dava dilekçesinde anlaşmalı boşanma protokolü ile kira ve aidat ödemesine nakit destek adı altında aylık 600,00 USD şeklinde yapılan ödemenin yoksulluk nafakası olduğunun ve bunun kadının evlenmesi nedeniyle kaldırılması isteminde bulunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşanma protokolünün 5. maddesine göre müşterek çocuklarından Selin’in tüm eğitim giderlerinin davalı tarafından karşılanması gerektiği halde, 2010-2011 öğretim yılı eğitim ve yemek bedeli olan 20.181,00 TL’nin ödenmediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine de itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptaline, %40 inkar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davaya bakmakla Aile Mahkemesinin görevli olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir....
Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2017/899 Esas, 2017/808 Karar sayılı 29.11.2017 tarihli, 29.12.2017 kesinleşme tarihli kararı ile anlaşmalı olarak boşanmaları, 16.11.2017 tarihli ek protokol başlıklı anlaşmalı boşanma protokolünün gerekçeli kararın eki sayılmasına karar verildiği, anlaşmalı boşanma protokolünün altı numaralı maddesinin, "tarafların adlarına kayıtlı gayrimenkuller üzerindeki hakları aynen devam edecek, birbirlerinden gayrimenkuller ve diğer menkul değerlerle ilgili hak talep etmeyeceklerdir." içeriğini haiz olduğu, tarafların mal rejiminin tasfiyesi konusunda anlaştıkları, karşılıklı olarak mal rejiminden kaynaklanan alacak haklarından feragat ettikleri, her ne kadar davacı kadın vekili tarafından 10.03.2020 tarihli sözlü yargılama duruşmasında dava konusu taşınmazın paylaşılmasına ilişkin taraflar arasında imzalanan 16.11.2017 tarihli sözleşme fotokopisi sunulmuşsa da iddia ve savunmanın dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması ve ön inceleme aşamasından sonra değiştirilip...
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/135 d.iş sayılı dosyasında tespiti yaptırılan eşyalardan tarafıma ait şahsi eşyalarım ve çeyiz eşyalarımı boşanma kararının kesinleşmesinden 2 ay sonra davacıdan eşyalarımı alacağım...." şeklinde beyanda bulunduğu, boşanma hükmünde de "6.Tarafların anlaşma beyanları nazara alınarak maddi manevi tazminat, tedbir-yoksulluk ve iştirak nafakası, altın alacağı konusunda karar verilmesine yer olmadığına, 7.Tarafların anlaşmaları gözetilerek dilekçe ekinde sunulan 18/12/2014 tarihli anlaşma protokolünün tasdikine" karar verildiği anlaşılmaktadır. Davacı ...'in boşanma protokolündeki ve boşanma davasında duruşmadaki beyanları, boşanmanın fer'i niteliğindeki mali konulara, altın ve eşya alacağına yönelik olup, mal rejiminin tasfiyesi dolayısıyla eldeki dava konusu yapılan malvarlığına ilişkin bir açıklama içermemektedir. Mal rejiminin tasfiyesi boşanma davasının eki niteliğinde olmadığından; boşanmayla birlikte karara bağlanması zorunluluğu bulunmamaktadır....