Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, şahsi eşya ve mal paylaşımı talepleri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 22/11/2022 havale tarihli beyan dilekçesi ekli boşanma protokolünün kararın eki sayılmasına" karar verilmiştir....

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının aldatıldığını öğrendiğinde derhal boşanma kararı aldığını, çocuğun babasının davalı T3 olduğunu kesin olarak boşandıktan sonra öğrendiğini, aldatılmanın ayrıntılarını boşanmadan önce biliyor olsaydı davalı Elif ile anlaşmalı boşanma protokolünü imzalamasının mümkün olmayacağını, davalıların davacının sosyal ve kişilik değerlerine saldırıda bulunduklarını, maddi ve manevi olarak zarara uğrattıklarının açık olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

, bahsedilen "malvarlığı" tabirinden mal varlıklarına ilişkin ayni ve şahsi hakların tamamının anlaşılması gerektiği, tarafların anlaşmalı olarak boşandığı, boşanma protokolü uyarınca ev ve eşyalara yönelik davalı erkeğin davacı kadına 50.000,00 TL ödeme yaptığı, davacının boşanma davasının duruşmasında edinilmiş mallara yönelik talebinin bulunmadığını beyan ettiği, tarafların anlaşmalı olarak boşanıp boşanma koşullarını karşılıklı bu şekilde kabul ettikleri, bu kabulden sonra davacının sanki bu yönde bir anlaşma yapılmamış gibi tasfiye talebinde bulunmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu, hakkın kötüye kullanılmasının da hukuk düzeninde korunmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

    bir toplumsal ve bireysel faydanın kalmadığını, iş bu nedenle dava dilekçesi ekinde sundukları anlaşmalı boşanma protokolü doğrultusunda boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    bir toplumsal ve bireysel faydanın kalmadığını, iş bu nedenle dava dilekçesi ekinde sundukları anlaşmalı boşanma protokolü doğrultusunda boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Davalı vekili anlaşmalı boşanma protokolünün 2. maddesinde tarafların birbirlerinden herhangi bir eşya talebinde bulunmayacaklarının kararlaştırıldığını, buna rağmen davacının hak iddia etmesinin hakkın kötüye kullanımı niteliğinde bulunduğunu ve dava konusu taşınmazın banka kredisi ile satın alınıp ödemelerin 2019 yılında kadar devam edeceğini bildirmiş ve davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ve edinilmiş mal niteliğindeki taşınmazdan kaynaklanan 14.975,63 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesi üzerine; Hükmün esası davalı vekili ve vekalat ücretine ilişkin bölümü davacı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir. Taraflar, 06.02.2003 tarihinde evlenmişler, 16.07.2010 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 05.10.2010 tarihinde kesinleşmesi üzerine boşanmışlardır....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı erkek tarafından açılmış anlaşmalı boşanma protokolünün iptali ile mal rejiminden kaynaklı alacak ile maddi ve manevi tazminat isteği olup, protokolün iptali ile mal rejiminden kaynaklı alacak istemi bir bütün olarak yargılamanın yenilenmesi talebi niteliğindedir. Mal rejimi dışındaki maddi tazminat isteği boşanmadan sonra kiraya çıkmak zorunda kaldığı, 3000- TL kira ödediğinin ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak talep ettiği 6000- TL lik maddi tazminat isteğidir. Dilekçesinde talep ettiği 100.000- TL manevi tazminat isteği evlilik birliği içinde eşinin kendisinin aldattığını sonradan öğrenmesi nedeni ile talep ettiği manevi tazminat isteğidir. Davacı dava açarken protokolün iptali ile şimdilik 10.000- TL katılma alacağı, 6000- TL maddi, 100.000- TL manevi tazminat istemiş ve tüm alacak talepleri için toplam 1.980,99- TL nispi harcını yatırmıştır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma protokolüne dayalı tapu iptali ve tescil, alacak ... ile ... ve talep eden ücünçü kişi ... aralarındaki boşanma protokolüne dayalı tapu iptali, tescil olmadığı takdirde alacak davasının kabulüne dair ... . Aile Mahkemesi'nden verilen 01.10.2013 gün ve 175/703 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle ...'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 11.11.2014 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davacı ... vekili Avukat ... geldi. Karşı taraftan ... vekili Avukat ... geldi. Başka kimse gelmedi....

        GEREKÇE : Asıl ve karşı dava, TMK 166/1 maddesi uyarınca açılan boşanma davasıdır. Tarafların, Amasra Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2023/28 E.- 2023/34 K.sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, boşanma kararının 20/02/2023 tarihinde kesinleştiği görülmüştür....

        Somut olayda dosyanın incelenmesinden; tarafların dosyaya sunduğu 05.02.2018 tarihli anlaşmalı boşanma protokolünün taraflarca değil, taraf vekilleri tarafından imzalandığı, ayrıca 06.02.2018 tarihli duruşmada davacı erkeğin hazır bulunmadığı, davacı erkeğin Fransa`da bulunması sebebi ile oğlu Yasin Öztürk`ün cep telefonundan davacı erkeğin görüntülü olarak aranarak beyanının tutanağa geçirildiği ve bu şekilde tarafların boşanmalarına karar verildiği anlaşılmaktadır. Yukarıda bahsedilen kanun hükmü gereğince davacı ve davalı asıl tarafından imzalanmış anlaşma protokolü olmadan ve davacı erkek duruşmada hazır olup mahkeme hakimince bizzat dinlenilmeden Türk Medeni Kanunu`nun 166/3. maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

          UYAP Entegrasyonu