Aile Mahkemesinin 2018/162 Esas, 2018/948 Karar sayılı kararı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, bu kararın 05.02.2019 tarihinde kesinleştiğini, Anlaşmalı Boşanma Protokolünün 3. maddesinde, "Evlilik birliği içerisinde, 01.01.2002 tarihinden sonra edinilen ve bu nedenle edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olan, edinilen, taraflardan ... adına kayıtlı bulunan Samsun İli, ... İlçesi ... Tapu Sicil Müdürlüğü, ... Mah., 39 Ada, 34 parsel, 6 nolu bağımsız bölümün ...'a boşanma kararının kesinleşmesinden sonra en geç 15 gün içerisinde, tapu devri için gerekli harç ve diğer tüm masraflar Halim Altıntaş'a ait olmak üzere ve taşınmaz üzerinde ipotek, haciz, kira şerhi intifa hakkı şerhi vb. hiçbir ayni ve şahsi hak şerhi/kısıtlanması/ takdiyatı bulunmayacak şekilde devredilecektir.” düzenlemesi bulunduğunu, taşınmazın protokolde belirtilen şekilde kararın kesinleşmesine rağmen kadına devredilmemesi nedeni ile, davalıya Samsun 1....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın vekili hükmün; anlaşmalı boşanma protokolünün 5. Maddesinin kaldırılmasına, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde boşanma davasının çekişmeli olarak görülmesi gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı erkek istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış TMK.nun 166/3 maddesine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. Karardan sonra istinaf dilekçesi sunan davacı kadın vekili Av. T2 ve Av. Merve AKINCI'ya ait vekaletname genel vekaletname olup, boşanma davası ile ilgili özel yetkiyi içermemektedir. Boşanma davası açmak ve açılan davayı takip etmek kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğindedir. Bu bakımdan vekaletname de bu hususta özel yetkiyi gerektirir (HMK m.74)....
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı, istinaf dilekçesi ile anlaşmalı boşanmaya ilişkin iradesinden rücu etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar, eşlerin bu yöndeki irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Böyle bir durumda, davaya “çekişmeli boşanma” (TMK md.166/1,2) olarak devam edilmesi, buna bağlı olarak da mahkemece, taraflara iddia ve savunmalarının dayanağı bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini içeren beyan ile iddia ve savunmanın dayanağı olarak ileri sürülen her bir vakıanın ispatını sağlayacak delillerini sunmak ve dilekçelerin karşılıklı verilmesini sağlamak üzere süre verilip ön inceleme yapılarak tahkikata geçildikten sonra usulüne uygun şekilde gösterilen deliller toplanarak gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekmektedir....
Aile Mahkemesi’nin 2008/464 Esas, 2008/489 Karar sayılı boşanma dosyası içinde yer alan, taraflarca imza altına alınan 17.06.2008 tarihli anlaşmalı boşanma protokolünde, eldeki davaya konu taşınmaz ve edinilmiş mallara ilişkin talepleri olmadığına yönelik herhangi bir anlaşmanın bulunmadığı, Mahkemece 17.06.2008 tarihli boşanma protokolünün onaylanmasına karar verilerek tarafların boşanmalarına karar verildiği, eldeki davanın davacısı tarafından boşanma kararının irade fesadı hallerine dayanarak yaptığı temyiz başvurusunun da Yargıtay 2....
boşanma protokolünde müşterek çocuk Nazire Elif Erişik'in eğitim giderlerinin karşılanacağı sürenin belirlenmemiş olmasının davacıyı sürekli icra/haciz baskısı altına soktuğunu, müşterek çocuğun eğitim-öğrenimini düzenli bir şekilde devam ettirmediğini buna rağmen her ay davalıya eğitim gideri adı altında 1.000,00- TL ödediğini, müşterek çocuk 22 yaşında olup halen Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Bodrum Güzel Sanatlar Fakültesinde 2 yılık meslek yüksekokulunda öğrenim gördüğünü, soyut olayın hayatın olağan akışana aykırılık teşkil ettiğini, davacı evli olup bakmakla yükümlü olduğu bir eşi ve çocuğu bulunduğunu, maddi durumu da protokoldeki ödemenin belirsizliği nedeni ile sıkıntıya girdiğini, bu nedenlerle taraflar arasında gerçekleşen ve kesinleşen anlaşmalı boşanma davası kapsamında anlaşmalı boşanma protokolünün 4....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Biga ilçesinde faaliyet gösteren TJK 43 nolu ganyan bayi hakkında, taraflarca anlaşmalı boşanma davası için düzenlenen 17.04.2014 tarihli protokoldeki metninde "en geç 01.11.2014 tarihine kadar devir işlemlerinin tamamlanması kaydıyla bila bedel davalı ...'...
Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi’nin 2018/469 Esas-2018/688 Karar sayılı dosyası kapsamında boşandıklarını, taraflarca mahkemeye sunulan 02.11.2018 tarihli anlaşma protokolünün onaylanmasına ve kararın eki sayılmasına karar verildiğini, Boşanma Protokolünün 4’üncü maddesine göre “Yapı Kredi Bankası’ndan Hülya İke tarafından çekilen kredinin kalan taksitleri T3 tarafından ödenecektir. ” şeklinde anlaşma yapıldığını, nitekim müvekkili T3'nin protokol hükmü gereğince evlilik sırasında çekmiş oldukları kredinin son taksitini temmuz ayında ödeyip bitirdiğini, ancak davacı tarafça taksitlerin ödenmediği iddiasıyla Milas İcra Müdürlüğü’nün 2019/5161 Esas sayılı dosyası üzerinden müvekkil aleyhine icra takibi başlatıldığını, müvekkilin de protokol gereği bu borçları ödediği için takip konusu borca ve ferilerine itiraz ettiğini, dava konusu takip dosyasının dayanağının, boşanma davasının anlaşma protokolü olduğunu, söz konusu anlaşma protokolünün 02.11.2018 tarihli olduğunu, boşanma dosyasından da...
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ve davacı tarafça temyiz edilmiştir. 1-Davanın konusu boşanma protokolünün ifası olduğuna göre davaya bakmaya görevli mahkeme aile mahkemesidir. Görev kamu düzenine ilişkin olup davanın her aşamasında, taraflar ileri sürmese dahi resen dikkate alınmalıdır. Mahkemece ayrı bir Aile Mahkemesi var ise görevsizlik kararı verilmesi yok 2012/16554-24055 ise ara kararı ile Aile Mahkemesi sıfatıyla bakılarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde esasa girilerek hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 2- Bozma nedenine göre tarafların temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, eski eşi olan davalı ... ile ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/80 Esas, 2008/ 97 sayılı kararı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, ilamın eki kabul edilen boşanma protokolünün mahkeme tarafından da onandığını, bu protokol ile davalı eşinin kat irtifakı kurulu 76 ada 60 parseldeki 2 nolu meskenini kendisine devredeceğine karar verildiğini, ancak kararın kesinleşmesinden sonra davalının edimini yerine getirmeyerek kendisini oyaladığını ve içinde babası Kazım'ın ikamet ettiği sözkonusu taşınmazı diğer davalıya muvazaalı olarak devrettiğini ileri sürerek, tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemiştir. Davalı ..., taşınmazı davacıya devretmesi için davacının babasına vekalet verdiğini, ancak onun taşınmazı diğer davalıya devrettiğini belirterek davayı kabul etmediğini bildirmiştir....
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar 6.6.2008 tarihinde anlaşmalı boşanmış olup, hükümde velayeti davalı anneye bırakılan ortak çocuk Berk'e davacı baba tarafından ödenecek 1250 TL iştirak nafakası dışında ortak çocuğun "anaokulu, okul, eğitim" masraflarının da davacı baba tarafından ödeneceği kararlaştırılmıştır. Davalı anne tarafından ortak çocuğun özel anaokulu masrafları baba tarafından ödenmediğinden bahisle baba aleyhine icra takibi başlatılmış, baba tarafından iş bu menfi tespit davası açılmıştır. Toplanan delillerden anlaşmalı boşanma hükmünde ortak çocuğun gönderileceği anaokulunun "özel anaokulu" olarak da anlaşılabileceğine dair bir karar mevcut değildir. Açıklanan sebeple davanın kabulü yerine yetersiz gerekçe ile reddi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....