Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda davacı anlaşmalı boşanma hükmü gereğince şirketin %50 payını iktisap ettiğini şirkete bildirmemiş ve şirketin davacıyı onaylamayı reddetme imkanını şirkete tanımamıştır. Davanın şirkete tebliği tarihi (19/12/2022) itibariyle de dava konusu hisseler davalılar ... ve ... arasında devre konu edilmiş ve şirket tarafından bu devir işlemi onaylanmıştır. Şirketin diğer %50 hissesinin dava dışı üçüncü kişiye ait olması da gözetildiğinde şirketin anlaşmalı boşanma protokolü çerçevesinde davacıya yapılan devri TTK nun 596/2 maddesi gereği onaylamayı reddetme hakkını kullanmasının ihtimal dahilinde olduğu düşünüldüğünde mahkememizce şirket yerine geçilerek ve şirketin bu yetkisi kısıtlanarak talep doğrultuda karar verilmesi mümkün görülmemiştir....

    Dava, TMK'nın 166/3. maddesi uyarınca anlaşmalı boşanmaya ilişkindir. Taraflar Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca boşanmışlar, hükme karşı davalı tarafından istinaf yoluna başvuruda bulunulmuştur. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir....

    İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın vekili hükmün; anlaşmalı boşanma protokolünün 5. Maddesinin kaldırılmasına, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde boşanma davasının çekişmeli olarak görülmesi gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı erkek istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış TMK.nun 166/3 maddesine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. Karardan sonra istinaf dilekçesi sunan davacı kadın vekili Av. T2 ve Av. Merve AKINCI'ya ait vekaletname genel vekaletname olup, boşanma davası ile ilgili özel yetkiyi içermemektedir. Boşanma davası açmak ve açılan davayı takip etmek kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğindedir. Bu bakımdan vekaletname de bu hususta özel yetkiyi gerektirir (HMK m.74)....

    Aile Mahkemesi’nin 2008/464 Esas, 2008/489 Karar sayılı boşanma dosyası içinde yer alan, taraflarca imza altına alınan 17.06.2008 tarihli anlaşmalı boşanma protokolünde, eldeki davaya konu taşınmaz ve edinilmiş mallara ilişkin talepleri olmadığına yönelik herhangi bir anlaşmanın bulunmadığı, Mahkemece 17.06.2008 tarihli boşanma protokolünün onaylanmasına karar verilerek tarafların boşanmalarına karar verildiği, eldeki davanın davacısı tarafından boşanma kararının irade fesadı hallerine dayanarak yaptığı temyiz başvurusunun da Yargıtay 2....

      Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, anlaşmalı boşanma protokolünün aşırı ifa güçlüğü nedeniyle uyarlanması ve birleşen dava yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, boşanma kararına esas anlaşmalı boşanma protokolü ile belirlenen ve ödenmekte olan yoksulluk nafakası ve kira bedellerinin uyarlanması, yoksulluk nafakasının kaldırılması için gerekli ve yeterli koşulların oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....

        "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar 6.6.2008 tarihinde anlaşmalı boşanmış olup, hükümde velayeti davalı anneye bırakılan ortak çocuk Berk'e davacı baba tarafından ödenecek 1250 TL iştirak nafakası dışında ortak çocuğun "anaokulu, okul, eğitim" masraflarının da davacı baba tarafından ödeneceği kararlaştırılmıştır. Davalı anne tarafından ortak çocuğun özel anaokulu masrafları baba tarafından ödenmediğinden bahisle baba aleyhine icra takibi başlatılmış, baba tarafından iş bu menfi tespit davası açılmıştır. Toplanan delillerden anlaşmalı boşanma hükmünde ortak çocuğun gönderileceği anaokulunun "özel anaokulu" olarak da anlaşılabileceğine dair bir karar mevcut değildir. Açıklanan sebeple davanın kabulü yerine yetersiz gerekçe ile reddi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....

          İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı, istinaf dilekçesi ile anlaşmalı boşanmaya ilişkin iradesinden rücu etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar, eşlerin bu yöndeki irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Böyle bir durumda, davaya “çekişmeli boşanma” (TMK md.166/1,2) olarak devam edilmesi, buna bağlı olarak da mahkemece, taraflara iddia ve savunmalarının dayanağı bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini içeren beyan ile iddia ve savunmanın dayanağı olarak ileri sürülen her bir vakıanın ispatını sağlayacak delillerini sunmak ve dilekçelerin karşılıklı verilmesini sağlamak üzere süre verilip ön inceleme yapılarak tahkikata geçildikten sonra usulüne uygun şekilde gösterilen deliller toplanarak gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekmektedir....

          boşanma protokolünde müşterek çocuk Nazire Elif Erişik'in eğitim giderlerinin karşılanacağı sürenin belirlenmemiş olmasının davacıyı sürekli icra/haciz baskısı altına soktuğunu, müşterek çocuğun eğitim-öğrenimini düzenli bir şekilde devam ettirmediğini buna rağmen her ay davalıya eğitim gideri adı altında 1.000,00- TL ödediğini, müşterek çocuk 22 yaşında olup halen Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Bodrum Güzel Sanatlar Fakültesinde 2 yılık meslek yüksekokulunda öğrenim gördüğünü, soyut olayın hayatın olağan akışana aykırılık teşkil ettiğini, davacı evli olup bakmakla yükümlü olduğu bir eşi ve çocuğu bulunduğunu, maddi durumu da protokoldeki ödemenin belirsizliği nedeni ile sıkıntıya girdiğini, bu nedenlerle taraflar arasında gerçekleşen ve kesinleşen anlaşmalı boşanma davası kapsamında anlaşmalı boşanma protokolünün 4....

          Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ve davacı tarafça temyiz edilmiştir. 1-Davanın konusu boşanma protokolünün ifası olduğuna göre davaya bakmaya görevli mahkeme aile mahkemesidir. Görev kamu düzenine ilişkin olup davanın her aşamasında, taraflar ileri sürmese dahi resen dikkate alınmalıdır. Mahkemece ayrı bir Aile Mahkemesi var ise görevsizlik kararı verilmesi yok 2012/16554-24055 ise ara kararı ile Aile Mahkemesi sıfatıyla bakılarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde esasa girilerek hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 2- Bozma nedenine göre tarafların temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, eski eşi olan davalı ... ile ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/80 Esas, 2008/ 97 sayılı kararı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, ilamın eki kabul edilen boşanma protokolünün mahkeme tarafından da onandığını, bu protokol ile davalı eşinin kat irtifakı kurulu 76 ada 60 parseldeki 2 nolu meskenini kendisine devredeceğine karar verildiğini, ancak kararın kesinleşmesinden sonra davalının edimini yerine getirmeyerek kendisini oyaladığını ve içinde babası Kazım'ın ikamet ettiği sözkonusu taşınmazı diğer davalıya muvazaalı olarak devrettiğini ileri sürerek, tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemiştir. Davalı ..., taşınmazı davacıya devretmesi için davacının babasına vekalet verdiğini, ancak onun taşınmazı diğer davalıya devrettiğini belirterek davayı kabul etmediğini bildirmiştir....

              UYAP Entegrasyonu