Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, TMK.nun 166/3. maddesi uyarınca anlaşmalı boşanmaya ilişkindir. Taraflar Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca boşanmışlar, hükme karşı taraflarca istinaf yoluna başvuruda bulunulmuştur. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK.nun 166/1- 2. mad.) olarak görülmesi gerekir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava TMY. 166/3 gereği anlaşmalı boşanmaya ilişkindir. Mahkemece, Türk Medeni Yasası'nın 166/3. maddesi gereği tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmiş, davalı koca tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmelerini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMY m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir....

Hukuk Dairesinin 2018/7872 esas 2019/9801 karar) Somut olayda; takibe dayanak yapılan ilam anlaşmalı boşanma ve anlaşmalı boşanma protokolünün onaylanması niteliğinde olup, protokolün 7. maddesinde belirlenen "Ahmet Eşit tarafından 2017 yılının mart ayında davacıya değeri 12.500,00- 15.000,00 TL olan bir araba satın alınacaktır" hükmü yönünden, ilamda kurulan hüküm eda niteliğinde değildir. Protokole ilişkin bu kısım mahkemece verilmiş ve ödemeye ilişkin bir karar niteliğinde değildir. Mahkemece bir işin yapılmasına veya belirli bir paranın ödenmesine ilişkin olmak üzere verilen eda hükmü içeren kararlar ilamlı icraya konu edilebilirler. Takibe dayanak ilam, anlaşmalı boşanma ve anlaşmalı boşanma protokolünün onaylanması mahiyetinde olup, bu hüküm yönünden ilamlı icra takibine konu edilemeyeceğinden, borçlunun şikayetinin kabul edilerek 15.000,00 TL yönünden takibin iptaline karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....

    Somut olayda; takibe dayanak ilam yukarıda da belirtildiği üzere anlaşmalı boşanma protokolünün onaylanması niteliğinde olup tazminat hususunda kurulan hüküm eda niteliğinde değildir. Her ne kadar dayanak ilama esas alınan protokolün dördüncü bendinde evin teslim edileceği, bu gerçekleşmezse tazminat verileceği yazılı ise de protokole ilişkin bu kısım mahkemece verilmiş ve tazminata ilişkin bir karar değildir. Mahkemelerin sair kararlarının yanı sıra somut olayda bir işin yapılmasına ya da belli bir meblağın ödenmesine ilişkin olmak üzere verdiği, eda hükmü içeren kararları ilamlı icraya konu edilebilir. O halde, mahkemece takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; mahkemece yapılan değerlendirmeler sonucunda; Takibe dayanak ilam, anlaşmalı boşanma ve anlaşmalı boşanma protokolünün onaylanması mahiyetinde olup, ilamlı icra takibine konu edilemeyeceği, bu durumun takibin iptalini gerektirmeyeceği gerekçesi ile asıl davada davanın kısmen kabulü ile Adana 8. İcra Müdürlüğünün 2020/5149 esas sayılı takip dosyasından davacı borçlu adına çıkarılan icra emrinin iptaline, fazlaya dair talebin reddine, HMK'nun 114/1- ı maddesi gereğince, derdest bir dava mevcut iken, aynı konu hakkında yeniden şikayette bulunulmasından dolayı birleşen davanın HMK.'nun 115/1- 2. maddesi uyarınca derdestlik nedeniyle usulden reddine" karar verilmiştir. İSTİNAF NEDENLERİ; Davalı alacaklı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Adana 4....

      sunmuş oldukları anlaşmalı boşanma protokolü doğrultusunda tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      sunmuş oldukları anlaşmalı boşanma protokolü doğrultusunda tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Davacı erkek, tarafların anlaşmalı boşanma konusunda anlaştıklarını, boşanma protokolü imzaladıklarını, bu protokole göre kendi adına kayıtlı taşınmazın yarısını boşanma ile birlikte davalı kadına devredileceğini taahhüt ettiğini, bunun üzerine boşanma davası kesinleşmeden taşınmazın yarısını davalı kadına devrettiğini, ancak taşınmazın devrinin ardından davalı kadının boşanma davasından feragat ettiğini belirterek dava konusu taşınmazın davalı adına kayıtlı 1/2 hissesinin iptali ile tekrar kendi adına devir ve tescilini dava ve talep etmiş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davalı kadının boşanma davasından feragat etmesiyle edimini yerine getirmediği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir....

        Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir....

        'a devredilmesinin kabul edildiğini, boşanma protokolünün 14.04.2011 tarihinde yapıldığı, takibin dayanağının ise 14.09.2011 tarihli kredi genel sözleşmesine dayalı senet olduğu, boşanma sonrasında davalı borçlunun dava dışı başka bir şahısla evlendiği ve ondan da bir çocuğunun olduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde ortada muvazaalı bir boşanma davası olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Somut olayda davalı borçlu ...'ın dava konusu borcunun doğumundan sonra adına kayıtlı gayrımenkulü dava dışı ... ile anlaşmalı boşanması sonucunda davalı oğlu ...'...

          UYAP Entegrasyonu