Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması-Ana-Baba Rızasının Aranmaması Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 23.03.2015 gün ve 16086-5142 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi - Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Velayet düzenlenirken, göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararıdır (Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi m.3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi m. 6). Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Ana ve babanın yararları; boşanmadaki kusurları, ahlaki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumlar, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde gözönünde tutulur. Mahkemece, 12.11.2004 doğumlu ortak çocuk ......

      TMK.nun 348, 349. maddeleri uyarınca velayetin değiştirilebilmesi için, "ana ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerden biriyle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi, ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklaması, velâyete sahip ana veya babanın yeniden evlenmesi" koşullarından bir ya da bir kaçının gerçekleşmiş olması gerekmektedir....

        Bu halde tıpkı evlilik birliği devam ederken olduğu gibi anne ve baba çocukların bakım, gözetimi ve ihtiyaçlarından birlikte sorumludur. Çocuğun bakım, eğitim ve korunması için gerekli olan giderler anne ve baba tarafından birlikte karşılanır. Dosya kapsamı sunulan belgeler, faturalar ve davacının da kabulünde olduğu gibi babanın çocuğun giderlerine katıldığı anlaşılmaktadır. Diğer yandan iştirak nafakası, velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunluluğundan kaynaklanmaktadır (TMK m. 182/1- 2). Ayrıntıları Hukuk Genel Kurulun 09/05/2018 tarih ve 2017/2- 1899 esas ve 2018/1052 karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere; velayetin değiştirilmesi sonucu çocuğun kişiliğinin ve mallarının korunması, yine çocuğun temsili konusunda Kanunun ana ve babaya yüklediği görevler ve haklar kendisine velayet verilen ana ya da babaya geçmektedir....

        Buna göre velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almak olduğundan, çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimini engelleyen ve süreklilik arz edeceği anlaşılan her olay, tehlikenin büyüklüğü, doğuracağı onarılması güç sonuçlar değerlendirilerek sonuca varılmalı; velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde öncelikle çocuğun yararı göz önünde tutulmalıdır. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde asıl olan küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almaktır. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır....

        Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını birinci fıkrada öngörülen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki kurma hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir (TMK md.324). Çocuk ile ana veya baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi; çocuk ve velayet kendisinde bulunmayan ana veya baba için bir haktır (Çocuk Hakları Sözleşmesi md.9/3). Bu tür kişisel ilişki çocuğun sadece yüksek yararları gerektirdiği takdirde veya ana ve babanın bu haklarını amacına aykırı kullanmaları halinde kısıtlanabilir veya engellenebilir (Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi md.4/2). Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dosyadaki yazılar , kararın dayandığı deliller, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kanuni gerektirici nedenler dikkate alındığında; Davacı vekili dava dilekçesinde, kurumda koruma altında bulunan küçüğün evlat edinilmesinde ana baba rızasının aranmamasına karar verilmesini istemiş; mahkemece, duruşma yapmadan, evlat edinmede ana baba rızası aranmaması kararının ileride açılacak evlat edinme davası içinde istenebileceğinden dinlenebilme koşulu bulunmayan davanın reddine karar verilmiştir....

        Velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde ana babadan kaynaklanan özelliklerin de dikkate alınması kaçınılmazdır....

        (T.M.K.nun 348/4.maddesi) Somut olayda; küçük Eylül'ün velayeti boşanma hükmü ile babası Nadir'e verilmiş iken sonradan baba ölmüş ve davalı anne Cennet'in velayetin kendisine verilmesine ilişkin talebi Karşıyaka 3. Aile Mahkemesi'nin 2018/786 Esas sayılı2020/13 karar sayılı kararıyla reddedilmiş ve bu karar kesinleşmiştir. Öte yandan Manavgat Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2020/1249 Esas sayılı dosyası ile davacı T1 Eylül'e vasi olarak atanmış ve bu karar da kesinleşmiştir. Yapılan bu açıklamalara göre; velayet kendisinde olan babanın ölümüyle velayet kendiliğinden anneye geçmediğine ve ayrı bir kararla velayet kendisine tevdi edilmemiş bulunduğuna göre velayetin kaldırılması da söz konusu değildir. Bu durumda davalı anneye velayetin kaldırılması davasında husumet yöneltilmesi de doğru değildir....

        Aile Mahkemesinin 2015/671- 524 Esas ve Karar sayılı ilamı ile Yağmur Yıldız'ın evlatlık verilmesi hususunda ana baba rızasının aranmaması hususunda karar verildiğini, dosya kapsamında davacı T1 kızı Yağmur'un evlat edinilmesine rızasının bulunduğuna dair mahkeme huzurunda beyanda bulunduğu, baba yönünden TMK'nın 311/2 maddesi gereğince küçüğe karşı özen yükümlülüğü yerine getirmemesi nedeni ile rızasının aranmaması yönünde karar verildiği, evlat edinilme işlemlerinde herhangi bir noksanlığın bulunmadığı, davacının evlatlık işlemine onay vermesinden yaklaşık beş yıl geçtikten sonra çocuğunu geri istemesi sebebi ile bu davayı açmasının hakkın kötüye kullanımı niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

        UYAP Entegrasyonu