DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, babaanne tarafından açılan velayetin kaldırılmasına ilişkindir. Velayetin kaldırılmasına ilişkin dava ilgisi olan her kişi tarafından açılabilir. Velayetin kaldırılması davasında davalı anne-baba ve küçük çocuk arasında menfaat çatışması vardır....
Dava; evlat edindirme sırasında ana baba rızasının aranmaması istemine ilişkindir. Dava; TMK nun 312. maddesine göre evlat edindirme işlemlerinden anne ve babanın rızasının aranmaması talebine ilişkindir. Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller kapsamında; TMK nun 312. maddesinde; "Küçük, gelecekte evlat edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilir, ana ve babadan birinin rızası eksik olursa, evlat edinenin veya evlat edinmede aracılık yapan kurumun istemi üzerine ve kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce, onun oturduğu yer mahkemesi bu rızanın aranıp aranmamasına karar verir....
Çocuk Mahkemesi’nin 01.11.2019 tarih ve 2019/216 Dosya numaralı kararıyla koruma ve bakım altına alındığı, ana-baba rızası aranmaması kararının ileride gerçekleşecek evlat edinme işlemleri sırasında talep edilmesinin mümkün ve gerekli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı kurum vekili istinaf dilekçesi ile; sosyal inceleme raporunda her ne kadar küçüğün aile yanına yerleştirildiğinden bahsedilmişse de davaya konu çocuğun kurum bakımında olup herhangi bir aile yanına yerleştirilmediğini belirterek kararın kaldırılmasına, evlat edinme işlemlerinde ana baba rızasının aranmamasına karar verilmesini istemiştir....
Dava; velayetin düzenlenmesi, iştirak nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. Bilindiği üzere, 4721 sayılı TMK'nın 339- 347. maddeleri uyarınca velâyet, çocukların bakım, eğitim, öğretim ve korunması ile temsil görevlerini kapsar. Velayet, aynı zamanda ana babanın velayeti altındaki çocukların kişiliklerine ve mallarına ilişkin hakları, ödevleri, yetkileri ve yükümlülüklerini de içerir. Ana ve babanın çocukların kişiliklerine ilişkin hak ve ödevleri, özellikle çocuklara bakmak, onları görüp gözetmek, geçimlerini sağlamak, yetiştirilmelerini ve eğitimlerini gerçekleştirmektir. Bu bağlamda sağlayacağı eğitim ile çocuğu istenilen ölçüde dürüst, kötü alışkanlıklardan uzak, iyi ahlak sahibi, çalışkan ve bilgili bir insan olarak yetiştirmek hak ve yükümlülüğü bulunmaktadır. Ayrılık ve boşanma durumunda velayetin düzenlenmesindeki amaç, küçüğün ileriye dönük yararlarıdır. Buna göre, velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almaktır....
Buna göre velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almak olduğundan, çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimini engelleyen ve süreklilik arz edeceği anlaşılan her olay, tehlikenin büyüklüğü, doğuracağı onarılması güç sonuçlar değerlendirilerek sonuca varılmalı; velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde öncelikle çocuğun yararı göz önünde tutulmalıdır. Çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde asıl olan küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almaktır. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır....
Hakim istem halinde irad biçiminde ödenmesine karar verilen bu giderlerin gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir. 4721 sayılı TMK'nun 328 m.sine göre, ana ve babanın bakım gücü çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. 4721 sayılı TMK'nun 329 ve 330. m.lerine göre de, küçüğe fiilen bakan ana ve baba diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir. Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur....
Ön inceleme duruşmasında taraf vekilleri katılmış dilekçelerini tekrarlamışlar, davacı erkek vekili, hali hazırda çocuğun davalının rızası ile davacı baba ile yaşadığını bildirmiş, çocuğun geçici velayeti babaya verilmiş, anne ile kişisel ilişki kurulmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; "Esas davanın kabulü ile, İstanbul Anadolu 16. Aile Mahkemesinin 30/11/2018 tarih, 2018/652- 985 Esas-Karar sayılı kararı ile velayeti davalı anne T3 verilmiş olan müşterek çocuk Ceyhun Çetinkaya'nın annede olan velayetinin değiştirilerek davacı baba T1 tevdiine, velayeti babaya verilen çocuğun her ayın 1. ve 3. haftaları Cumartesi günü saat 10.00'dan Pazar günü saat 18.00'e kadar, dini bayramların 2. Günü saat 10.00'dan 3....
TMK'nın 327. maddesinin 1. fıkrasında "çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler anne ve baba tarafından karşılanır", 329/1. maddesinde de "küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir" hükmü yer almaktadır. Buna göre, iştirak nafakası; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin veya çocuğa fiilen bakmayan anne ya da babanın çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmasıdır....
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; "...Davacı kadın için süresinden sonra açılan yoksulluk nafakası davasının reddine, Müşterek çocuk 13/05/2003 doğumlu Nisa Doğa Tosunoğlu'nun baba yanında kaldığı sabit olduğundan bu yönüyle iştirak nafakası konusuz kaldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,:.." karar verilmiş, sözkonusu karar davacı vekilince temyiz edilmiştir . 1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-)TMK.nun 327.maddesinin 1.fıkrasında "çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler anne ve baba tarafından karşılanır" aynı kanunun 328/1. maddesinde " ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder" 329/1 maddesinde de " küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir" hükmü yer almaktadır....
Dava, velayetin düzenlenmesi, olmadığı takdirde çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulması taleplerine ilişkindir. (TMK'nun 323 ve 335 vd.m.leri) Davalı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; Ergin olmayan çocuk, ana ve babasının velayeti altındadır. Evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velayeti birlikte kullanırlar. Ortak hayata son verilmiş veya ayrılık hali gerçekleşmişse hakim, velayeti eşlerden birine verebilir. (TMK 335- 336 m.leri) TMK'nun 323. m.sine göre, ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir. Kişisel ilişki düzenlenmesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla, ana- baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi ana-baba içinde bir haktır....