Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesince, Türk Medeni Kanunu'nun 336. maddesinde ''Evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velayeti birlikte kullanırlar.Ortak hayata son verilmiş veya ayrılık hali gerçekleşmişse hakim,velayeti eşlerden birine verebilir....

İlk derece mahkemesince, Türk Medeni Kanunu'nun 336. maddesinde ''Evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velayeti birlikte kullanırlar.Ortak hayata son verilmiş veya ayrılık hali gerçekleşmişse hakim,velayeti eşlerden birine verebilir....

TMK'nın 183. maddesinde "Ana veya babanın başkasıyla evlenmesi, başka bir yere gitmesi veya ölmesi gibi yeni olguların zorunlu kılması hâlinde hâkim, resen veya ana ve babadan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alır." şeklindeki düzenlemeye göre değişen koşullara göre velayetin değiştirilmesi mümkündür. Yine, TMK'nın 349. maddesinde; "Velayete sahip ana veya babanın yeniden evlenmesi, velayetin kaldırılmasını gerektirmez. Ancak, çocuğun menfaati gerektirdiğinde velayet sahibi değiştirilebileceği gibi, durum ve koşullara göre velayet kaldırılarak çocuğa vasi de atanabilir" hükmü yer aldığı gibi, TMK'nın 351. maddesinin birinci fıkrasında da; "Durumun değişmesi halinde, çocuğun korunmasına ilişkin önlemlerin yeni koşullara uydurulması gerekir" düzenlemesi mevcuttur....

    Asıl dava; velayetin düzenlenmesi ve iştirak nafakasının artırılması, birleşen dava ise; velayetin kaldırılması ve iştirak nafakasının kaldırılması davasıdır. İlk derece mahkemesince, asıl davada velayet yönünden velayet annede olmakla karar verilmesine yer olmadığına, iştirak nafakasının artırımına, birleşen davada velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması talebinin reddine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiş, karara karşı davalı birleşen dosya davacısı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dosya kapsamına göre, tarafların 23.05.2013 doğumlu soybağı mahkeme ile düzeltilen evlilik dışı Zeynep Göksu adında bir çocuklarının olduğu, Küçükçekmece 2. Aile Mahkemesinin 2015/733 Esas, 2016/130 Karar sayılı 15.02.2016 tarihli kararı ile, müşterek çocuk için aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiği görülmüştür. TMK 337/1.madde gereğince ana ve babanın evli olmaması durumunda velayet anaya aittir....

    DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, babaanne tarafından açılan velayetin kaldırılmasına ilişkindir. Velayetin kaldırılmasına ilişkin dava ilgisi olan her kişi tarafından açılabilir. Velayetin kaldırılması davasında davalı anne-baba ve küçük çocuk arasında menfaat çatışması vardır....

      İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : "Davacı tarafça velayetin kaldırılması davası açılmamış olduğu anlaşıldığından davanın REDDİNE, " şeklinde karar verildiği görülmüştür....

      Maddesinde;“ Ana veya babanın başkasıyla evlenmesi, başka bir yere gitmesi veya ölmesi gibi yeni olguların zorunlu kılması hâlinde hâkim, re'sen veya ana ve babadan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alır” hükmüne yer verilmiştir. TMK.348 maddesinde ise velayetin kaldırılması şartları düzenlenmiştir.Buna göre ana ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerden biri ile velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi, çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır bir biçimde savsaklaması durumunda velayet ana ve babanın her ikisinden kaldırılırsa çocuğa bir vasi atanır. Kararda aksi belirtilmedikçe, velayetin kaldırılması mevcut ve doğacak bütün çocukları kapsar. Her ne kadar davacı davayı velayetin değiştirilmesi talebi ile açmış ise de;bir davada dayanılan maddi olguları hukuksal açıdan nitelendirmek ve uygulanacak yasa hükümlerini bulmak HMK. 33. maddesi gereğince doğrudan hakimin görevidir....

      AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 03/10/2019 NUMARASI : 2019/649 ESAS 2019/629 KARAR DAVA KONUSU : Ana Baba Rızası Arama KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı kurum temsilcisi dava dilekçesinde özetle; Davalı T2 evlilik dışı birlikteliğinden T3 dünyaya geldiğini, nüfus kaydında bebeğin baba kaydının olmadığını, annesinin madde bağımlısı olduğunu ve bebeği Akşehir Devlet Hastanesinde terk ettiğini, annenin sabit bir adresinin olmadığını, bu nedenle görüşme yapılamadığını, çocuğun sağlıklı bir aile ortamında büyümesi ve evlat edinme hizmetinden yararlandırılmasının uygun olacağı düşünüldüğünden T3 isimli bebeğin evlatlık olarak verilmesinde ana-baba rızasının aranmamasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi: Dosyaya cevap dilekçesi sunulmamıştır....

      Buna göre velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almak olduğundan, çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimini engelleyen ve süreklilik arz edeceği anlaşılan her olay, tehlikenin büyüklüğü, doğuracağı onarılması güç sonuçlar değerlendirilerek sonuca varılmalı; velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde öncelikle çocuğun yararı göz önünde tutulmalıdır. Çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde asıl olan küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almaktır. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır....

      Dava, velayetin düzenlenmesi, olmadığı takdirde çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulması taleplerine ilişkindir. (TMK'nun 323 ve 335 vd.m.leri) Davalı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; Ergin olmayan çocuk, ana ve babasının velayeti altındadır. Evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velayeti birlikte kullanırlar. Ortak hayata son verilmiş veya ayrılık hali gerçekleşmişse hakim, velayeti eşlerden birine verebilir. (TMK 335- 336 m.leri) TMK'nun 323. m.sine göre, ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir. Kişisel ilişki düzenlenmesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla, ana- baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi ana-baba içinde bir haktır....

      UYAP Entegrasyonu