Aynı yasanın 328/1.maddesi hükmü gereğince ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir.(TMK. nun 329/1. maddesi) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun giderleri de göz önünde bulundurulur. (TMK. nun 330/1. maddesi) TMK.'nın 331.maddesine göre; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Tüm bu maddeler doğrultusunda mahkemece iştirak nafakası miktarı belirlenirken; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır....
Çocuk, tarafların evlilik dışı ilişkisinden doğmuş, baba ile soybağı “tanıma” (TMK. m. 295/1) ile kurulmuştur. Ana ve baba evli değilse velayet anneye aittir. (TMK. m. 337/1) Ana küçük, kısıtlı veya ölmüş ya da velayet kendisinden alınmışsa, hakim, çocuğun menfaatine göre, vasi atar veya velayeti babaya verir. (TMK. m. 337/2) Bu haller bulunmadıkça evlilik dışı doğan çocuğun velayeti kanun gereği annede (TMK. m. 337/1) olduğundan, velayetin anneye bırakılması yönünde ayrıca bir hakim kararına ihtiyaç yoktur. Velayet düzenlemesi yapılırken; göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararı" (BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m. 3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi md. 1; TMK m. 339/1, 343/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu md. 4/b)'dır. Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dosyadaki yazılar , kararın dayandığı deliller, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kanuni gerektirici nedenler dikkate alındığında; Davacı vekili dava dilekçesinde, kurumda koruma altında bulunan küçüğün evlat edinilmesinde ana baba rızasının aranmamasına karar verilmesini istemiş; mahkemece, duruşma yapmadan, evlat edinmede ana baba rızası aranmaması kararının ileride açılacak evlat edinme davası içinde istenebileceğinden dinlenebilme koşulu bulunmayan davanın reddine karar verilmiştir....
Aile Mahkemesince, velayetin değiştirilmesi davası çekişmesiz yargı davası olmakla, davacının ikametgahının bulunduğu mahkemenin de yetkili olduğu, kesin yetki olmadığı, davacının ikametinin bulunduğu mahkemede de dava açılabileceğinden, (seçimlik yetki) davacının ikametgahı olan .../... mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik karar verilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 336. maddesi gereğince evlilik devam ettiği sürece ana-baba velayeti birlikte kullanırlar. Velâyet, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde sağ kalana, boşanma veya ayrılığa karar verilmesi halinde hakim velayeti eşlerden birine vermek zorundadır. Velayetin düzenlenmesi kamu düzeni ile ilgilidir. Aynı Kanunu'nun 411. maddesi gereğince vesayet işlerinde yetki, küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairelerine ait olup 19/1. maddesi gereğince yerleşim yeri bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yer olmakla aynı Kanunun 21....
in davacı annesine teslimi niteliğinde bulunduğunun anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 11.12.2012 (Salı) (Muhalif) KARŞI OY YAZISI Çocuk evlilik dışında doğmuş, baba ile soybağı tanıma yoluyla kurulmuştur. Ana ve baba evli değil ise, velayet kanun gereği annededir (TMK md. 337/1). Çocuğun fiilen de annesinin yanında olduğu anlaşılmaktadır. Bu fiili duruma göre, annenin velayetin kendisine verilmesi yönünde dava açmakta korunmaya değer hukuki bir yararı bulunmamaktadır. Velayete ilişkin talebin bu sebeple reddine karar verilmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece bozma ilamına uyularak davacı baba tarafından açılan velayetin değiştirilmesi davasının reddine karar verilmiştir. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşullarının sağlanmış olmasıdır....
KARŞI DAVA YÖNÜNDEN YAPILAN DEĞERLENDİRME: Dava velayetin değiştirilmesi olmadığı taktirde kişisel ilişkinin artırılması talebine ilişkindir. Velayete ilişkin kararlar kesin hüküm oluşturmaz. TMK'nın 183. maddesinde de "Ana veya babanın başkasıyla evlenmesi, başka bir yere gitmesi veya ölmesi gibi yeni olguların zorunlu kılması hâlinde hâkim, resen veya ana ve babadan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alır" şeklindeki düzenlemeye göre değişen koşullara göre velayetin değiştirilmesi mümkündür. Yine, TMK'nın 349. maddesinde; “Velayete sahip ana veya babanın yeniden evlenmesi, velayetin kaldırılmasını gerektirmez....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava, velayetin kaldırılması istemine ilişkindir. Ergin olmayan çocuk, ana ve babasının velâyeti altındadır. Yasal sebep olmadıkça velâyet ana ve babadan alınamaz (TMK md.335/1). (1)Evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velâyeti birlikte kullanırlar. (2)Ortak hayata son verilmiş veya ayrılık hâli gerçekleşmişse hâkim, velâyeti eşlerden birine verebilir. (3)Velâyet, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir (TMK md.336). Çocuğun korunmasına ilişkin diğer önlemlerden sonuç alınamaz ya da bu önlemlerin yetersiz olacağı önceden anlaşılırsa, ana ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerden biriyle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi, ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklaması hâllerinde hakim velâyetin kaldırılmasına karar verir (TMK md.348)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı anne, boşanma ile velayeti davalı babaya bırakılan ortak çocuk 03.08.2008 doğumlu ...'nın velayetinin değiştirilerek kendisine verilmesini talep etmiş, mahkemece baba tarafından velayet görevinin gereği gibi yerine getirildiği ve velayetin değiştirilmesini gerektiren bir sebebin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde asıl olan küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almaktır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Ergin olmayan çocuk, ana ve babasının velâyeti altındadır. Yasal sebep olmadıkça velâyet ana ve babadan alınamaz. Hâkim vasi atanmasına gerek görmedikçe, kısıtlanan ergin çocuklar da ana ve babanın velâyeti altında kalırlar.(TMK 335.m) Evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velâyeti birlikte kullanırlar. Ortak hayata son verilmiş veya ayrılık hâli gerçekleşmişse hâkim, velâyeti eşlerden birine verebilir. Velâyet, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir....