Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesinin 2015/671- 524 Esas ve Karar sayılı ilamı ile Yağmur Yıldız'ın evlatlık verilmesi hususunda ana baba rızasının aranmaması hususunda karar verildiğini, dosya kapsamında davacı T1 kızı Yağmur'un evlat edinilmesine rızasının bulunduğuna dair mahkeme huzurunda beyanda bulunduğu, baba yönünden TMK'nın 311/2 maddesi gereğince küçüğe karşı özen yükümlülüğü yerine getirmemesi nedeni ile rızasının aranmaması yönünde karar verildiği, evlat edinilme işlemlerinde herhangi bir noksanlığın bulunmadığı, davacının evlatlık işlemine onay vermesinden yaklaşık beş yıl geçtikten sonra çocuğunu geri istemesi sebebi ile bu davayı açmasının hakkın kötüye kullanımı niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

Dosya kapsamında alınan nüfus kaydına göre, tarafların 08.10.2021 tarihinde kesinleşen ilam ile boşandıkları, 16.09.2011 doğumlu Tuana ve 06.10.2016 tarihinde Çınar adında iki çocuklarının olduğu, velayetin annede olduğu görülmüştür. Delil olarak dayanılan kararların incelenmesinde, İstanbul Anadolu 21. Aile Mahkemesinin 2019/826 Esas, 2021/521 Karar sayılı 07.04.2021 tarihli ilamı ile, tarafların TMK nun 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına, müşterek çocukların velayetlerinin davacı anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, çocuklar için 300,00'er TL iştirak nafakasına hükmedildiği, kararın istinaf edilmeksizin 08.10.2021 tarihinde kesinleştiği, İstanbul Anadolu 5. Aile Mahkemesinin 15.02.2022 tarih, 2021/349 Esas, 2022/90 Karar sayılı ilamı ile, davacı erkek tarafından açılan velayetin değiştirilmesi ve nafakanın kaldırılması davasının dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verildiği, taraflarca istinaf edilmeksizin 27.04.2022 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır....

Davacı, davasında velayetin değiştirilmesi ve buna bağlı olarak müşterek çocuklar yararına verilmiş bulunan iştirak nafakalarının kaldırılmasını da talep etmiş, mahkemece boşanma ilamı ile müşterek çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakalarının kaldırılması konusunda olumlu olumsuz bir hüküm kurulmamış ve bu konuda tarafların istinaf itirazı bulunmamakta ise de; velayetin değiştirilmesi asıl talep, iştirak nafakasının kaldırılması talebi de asıl talebin doğal sonucu olan feri bir taleptir. Kural olarak; iştirak nafakası velayetin eylemli olarak kullanılmasına bağlı bir alacak olup, velayet hakkını eylemli olarak kullanmayan ana veya baba diğerinden hükmedilen iştirak nafakasını isteyemez....

Aynı yasanın 328/1.maddesi hükmü gereğince ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir.(TMK. nun 329/1. maddesi) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun giderleri de göz önünde bulundurulur. (TMK. nun 330/1. maddesi) TMK.'nın 331.maddesine göre; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Tüm bu maddeler doğrultusunda mahkemece iştirak nafakası miktarı belirlenirken; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır....

Aile Mahkemesince, velayetin değiştirilmesi davası çekişmesiz yargı davası olmakla, davacının ikametgahının bulunduğu mahkemenin de yetkili olduğu, kesin yetki olmadığı, davacının ikametinin bulunduğu mahkemede de dava açılabileceğinden, (seçimlik yetki) davacının ikametgahı olan .../... mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik karar verilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 336. maddesi gereğince evlilik devam ettiği sürece ana-baba velayeti birlikte kullanırlar. Velâyet, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde sağ kalana, boşanma veya ayrılığa karar verilmesi halinde hakim velayeti eşlerden birine vermek zorundadır. Velayetin düzenlenmesi kamu düzeni ile ilgilidir. Aynı Kanunu'nun 411. maddesi gereğince vesayet işlerinde yetki, küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairelerine ait olup 19/1. maddesi gereğince yerleşim yeri bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yer olmakla aynı Kanunun 21....

    Çocuk, tarafların evlilik dışı ilişkisinden doğmuş, baba ile soybağı “tanıma” (TMK. m. 295/1) ile kurulmuştur. Ana ve baba evli değilse velayet anneye aittir. (TMK. m. 337/1) Ana küçük, kısıtlı veya ölmüş ya da velayet kendisinden alınmışsa, hakim, çocuğun menfaatine göre, vasi atar veya velayeti babaya verir. (TMK. m. 337/2) Bu haller bulunmadıkça evlilik dışı doğan çocuğun velayeti kanun gereği annede (TMK. m. 337/1) olduğundan, velayetin anneye bırakılması yönünde ayrıca bir hakim kararına ihtiyaç yoktur. Velayet düzenlemesi yapılırken; göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararı" (BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m. 3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi md. 1; TMK m. 339/1, 343/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu md. 4/b)'dır. Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir....

    in davacı annesine teslimi niteliğinde bulunduğunun anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 11.12.2012 (Salı) (Muhalif) KARŞI OY YAZISI Çocuk evlilik dışında doğmuş, baba ile soybağı tanıma yoluyla kurulmuştur. Ana ve baba evli değil ise, velayet kanun gereği annededir (TMK md. 337/1). Çocuğun fiilen de annesinin yanında olduğu anlaşılmaktadır. Bu fiili duruma göre, annenin velayetin kendisine verilmesi yönünde dava açmakta korunmaya değer hukuki bir yararı bulunmamaktadır. Velayete ilişkin talebin bu sebeple reddine karar verilmesi gerekir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece bozma ilamına uyularak davacı baba tarafından açılan velayetin değiştirilmesi davasının reddine karar verilmiştir. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşullarının sağlanmış olmasıdır....

        Türk Medeni Kanununun 335. maddesi uyarınca ergin olmayan çocuk, ana ve babasının velayeti altındadır. Yasal sebep olmadıkça velayet ana ve babadan alınamaz. Hakim vasi atanmasına gerek görmedikçe, kısıtlanan ergin çocuklar da ana ve babanın velayeti altında kalırlar. Aynı kanunun 419/son maddesinde ise kısıtlanan ergin çocuklar kural olarak vesayet altına alınmayıp velayet altında bırakılır hükmü düzenlenmiştir. Açıklanan yasa hükümlerine göre kısıtlanıp, velayet altında bırakılmasına karar verilen çocuklar hakkındaki uyuşmazlıklarda "velayet" hükümleri uygulanır. Bu hükümleri uygulayacak görevli mahkeme ise 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince Aile Mahkemesidir. Dava dilekçesinin kapsamından davanın; velayetin kaldırılması ve davacının vasi atanmasına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....

          Öte yandan Türk Medeni Kanununun 335. maddesine göre; ergin olmayan çocuk ana ve babasının velayeti altındadır. Yasal sebep olmadıkça velayet ana ve babadan alınamaz. Hakim vasi atanmasına gerek görmedikçe, kısıtlanan ergin çocuklar da ana ve babanın velayeti altında kalırlar. Aynı Kanunun 419/son maddesinde ise kısıtlanan ergin çocukların kural olarak vesayet altına alınmayıp velayet altında bırakılacağı hükme bağlanmıştır. Açıklanan Yasa hükümlerine göre, kısıtlanıp velayet altında bırakılmasına karar verilen çocuklar hakkındaki uyuşmazlıklarda "velayet" hükümleri uygulanır. Bu hükümleri uygulayacak görevli mahkeme ise 4787 Sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince aile mahkemesidir. Dava dilekçesi kapsamından; davanın, velayetin kaldırılması ve davacının vasi olarak atanması istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....

            UYAP Entegrasyonu