Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tahmini olarak 15 tane yarım altın,2 tane ata altını,10 a yakın çeyrek ve yarım altın,20 den fazla gramlık altın, 6 tane ... burması, sayısını bilmediğim düz bilezik,1 tane gerdanlık set vardı. ... in annesi takıları bir kesenin içine koydu, bunu evimizde bir kasa var içine koyalım diye aldılar bir daha da vermediler.’, ... beyanında ‘…Düğünde kızım ... 'in üzerinde 15 adet cumhuriyet altını, 4 adet ... burması bilezik, 2 adet düz bilezik, 2 adet içi boş tekli ... burması, 2 adet set, 2 adet ata altın, 8 adet yarım altın, 22 adet gramlık altın vardı. ... bu altınların ailesi tarafından kasaya konulduğunu söyledi....

    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait ziynet eşyalarının davalının ailesinin kasasına konulduğunu ve müvekkiline verilmediğini belirterek aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde şimdilik 13.900,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 10/10/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile de, dava değerini 519.682,00 TL olarak ıslah etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddia ettiği altınların miktarını ve davalıda kaldığı iddiasını kabul etmediklerini, davacının öncesinde de defalarca müşterek haneyi terk ettiğini, giderken ziynet eşyalarını da götürdüğünü, 68 adet çeyrek altın talebinin yasaya aykırı olduğunu, zira niteliği gereği davacıya özgülenen altın niteliğinde olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Asıl ve karşı davanın kabulü ile; tarafların TMK 166/3 maddesi uyarınca boşanmalarına, karşı davadaki maddi-manevi tazminat talebinin reddine, davalı-davacı lehine takdir edilen 750,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren arttırılarak 1.000,00 TL olarak devamına, kararın kesinleşmesinden sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, ziynet alacağının kısmen kabul kısmen reddine, 22 ayar altın bilezik 5 Adet, 20 gram = 100 gram * 488.00 TL ( gram fiyatı,) = 48.800.00 TL Yarım altın 9 adet* 1.680,00(adet fiyatı)= 15.120.00TL , Çeyrek altın 12 adet * 840.00 TL (adet fiyatı) =10.080,00 TL altının, davalı tarafça davacıya aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde; Toplam 74.000,00 TL nin 26/01/2023 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı-davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine karar verilmiştir....

    Asliye Hukuk Mahkemesinin ... değişik iş sayılı dosyasında müvekkili şirket adresinde 12/01/2004 tarihindeki tespit sırasında 14 gr 2 adet ziynet ata, 21.60 gr 3 adet ata lira, 17.50 gr 5 adet yarım ata, 29.75 gr 17 adet çeyrek altın, 982.90 gr 22 ayar bilezik, 5218.11 gr 14 ayar bilezik, 52.60 gr 8 ayar altın, 18.30 gr 22 ayar hurda altın, 23.66 gr 14 ayar hurda altın, 172 gr 8 ayar hurda altın, 1.428,00 TL nakit para bulunduğunun tespit edildiğini, davalının 12/01/2014 tarihinde yaptırılan tespit sırasında bulunan muhtelif cins ve miktarlarda altının, 22 ayar altına çevrildikten sonra toplam 4156 gr altının şirket kasasına iadesi ile bugüne kadar elde ettiği menfaatlere karşılık olmak üzere HMK 107/1 mad gereği belirsiz alacak niteliğinde olarak şimdilik 500,00 TL şirkete iade edilmesi gereken kar payının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış, açılan davanın reddini talep etmişlerdir....

      Asliye Hukuk Mahkemesinin ... değişik iş sayılı dosyasında müvekkili şirket adresinde 12/01/2004 tarihindeki tespit sırasında 14 gr 2 adet ziynet ata, 21.60 gr 3 adet ata lira, 17.50 gr 5 adet yarım ata, 29.75 gr 17 adet çeyrek altın, 982.90 gr 22 ayar bilezik, 5218.11 gr 14 ayar bilezik, 52.60 gr 8 ayar altın, 18.30 gr 22 ayar hurda altın, 23.66 gr 14 ayar hurda altın, 172 gr 8 ayar hurda altın, 1.428,00 TL nakit para bulunduğunun tespit edildiğini, davalının 12/01/2014 tarihinde yaptırılan tespit sırasında bulunan muhtelif cins ve miktarlarda altının, 22 ayar altına çevrildikten sonra toplam 4156 gr altının şirket kasasına iadesi ile bugüne kadar elde ettiği menfaatlere karşılık olmak üzere HMK 107/1 mad gereği belirsiz alacak niteliğinde olarak şimdilik 500,00 TL şirkete iade edilmesi gereken kar payının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış, açılan davanın reddini talep etmişlerdir....

        Uyuşmazlık, ziynet eşyalarının mümkünse aynen iadesi, aksi halde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, davacıya düğünde 11 adet yumurta kilitli altın bilezik ile 1.350,00 TL değerinde altın set takıldığını, davalının bu altın bilezikleri ve set takımını müvekkilinin rızası dışında bozdurup bedelinin bir kısmını göz ameliyatında, kalanını ise kendi ihtiyaçları için kullandığını belirterek 11 adet bilezik ve set takımının aynen, aynen tesliminin mümkün olmadığı takdirde değerleri toplamı olan 12.900 TL nin davalıdan tahsilini talep etmiştir....

          talep edildiği, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporuna göre cd üzerinde yapılan tespitlerde 10 adet damada 9 adet geline olmak üzere toplam 19 çeyrek altın takıldığının belirtildiği, dinlenen davalı tanık beyanında da 19 çeyrek altın takıldığının ifade edildiği, mahkemece cd üzerinde tespit edilen ziynet eşyaları yönünden davanın kabulüne ilişkin gerekçe oluşturulmasına karşın 10 çeyrek altın yönünden davanın reddedildiği görülmektedir.Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına, örf ve adete, ülke gerçekleri ile yöresel geleneklere göre; evlenme sebebiyle, gerek ailelerce ve gerekse yakınlarınca kadına geleceğinin güvencesi olarak takılan ziynet eşyaları (altın vs.) emaneten (geçici olarak) takıldığı konusunda kadının bir kabulü olmadığı sürece, düğünde davacı kadına bağışlanmış sayılır....

            Mahkemece; kısa kararda “açılan davanın kabulü ile 39.795 TL altın alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine”, gerekçenin hüküm kısmında ise “Davanın kabulü ile 39.795 TL altın alacağının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine” karar verilmiştir. Öte yandan, hüküm henüz tebliğ edilmeden davacı vekilinin 30.6.2016 tarihli tavzih talepli dilekçesi üzerine mahkemece; “Mahkememizin 26/05/2016 tarih ve 2015/341 Esas, 2016/419 Karar sayılı kararının hüküm kısmının 1. Maddesinin " DAVANIN KABULÜ İLE; 39.795 TL altın alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, şeklinde tavzihine,” karar verilmiş, hüküm ve tavzih kararı davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1- 6100 sayılı HMK'nın 304 maddesi gereğince; “Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir.”...

              SONUÇ:Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün 1.fıkrasında yer alan; “1 adet 14 ayar altın set takım, 22 ayar 8 adet bilezik" ifadesi çıkartılarak yerine "1 adet 35 gram 14 ayar altın set takım, 22 ayar toplam 150 gram 8 adet bilezik" ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Ancak, davalı 28.11.2012 tarihli celsede, "...düğünde sadece 4 bilezik ile 2 adet çeyrek altın takıldı., bu bileziklerden 2 tanesini davacının da rızasını alarak borçlarımız için bozdurduk, geri kalan 2 adet bilezik ile 2 adet çeyrek altın da davacı giderken yanında götürmüştür." şeklinde beyanda bulunmuştur. Davacı tarafın yemin teklifi üzerine, davalı 24.12.2012 tarihli celsede, "...davacıda toplam 4 adet bilezik ile iki adet çeyrek altın vardı, bu bileziklerden bir tanesini çocuğumuz olduğunda, bir tanesini de benim çalışmadığım dönemde borçlarımızı ödemek için davacının da rızası ile bozdurduk, diğer iki çeyrek altın ile iki adet bileziği ise davacı kendisi giderken götürmüştür..." şeklinde yemin eda etmiştir. Dava konusu ziynetlerden 2 adet bileziğin evlilik birliği içinde bozdurulduğu davalının kabulündedir. Bu durumda davada ispat külfeti yer değiştirmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu